Giriş
(9)

Kayınpeder sigarayı bıraktı ama

duyuruuser
Yaşı 75 civarı, şimdiye kadar günde 1.5-2 paket sigara içen biriydi. 20 gün önce prostat ameliyatı oldu sonrasında hiç içmemiş.Benim bildiğim ve tecrübe ettiğim kadarıyla yaşı ilerlemiş ve bu kadar çok sigara içenler, sigarayı bıraktıktan sonra genellikle hastalığa yakalanıp kısa bir dönem sonra vef
Yaşı 75 civarı, şimdiye kadar günde 1.5-2 paket sigara içen biriydi. 20 gün önce prostat ameliyatı oldu sonrasında hiç içmemiş.

Benim bildiğim ve tecrübe ettiğim kadarıyla yaşı ilerlemiş ve bu kadar çok sigara içenler, sigarayı bıraktıktan sonra genellikle hastalığa yakalanıp kısa bir dönem sonra vefat ediyorlar.

Bunu onkoloji doktoruna sorduğumda evet böyle bir şey var demişti ve farklı bir doktordan da bununla ilgili mantıklı bir açıklama dinlemiştim.

Bütün aile kayınpeder sigarayı bıraktığı için mutlu, ben de herkesin içinde bırakma ölürsün diyemiyorum. Bunu uygun bir dille hem kendisine hem aileye nasıl anlatabilirim.
-5
duyuruuser
(16.10.25)
anlatma bir şey bence. mantıksız gelecek ve senin arkandan olmadık şekilde konuşabilirler.
0
archmeister8
(16.10.25)
eksilemişler seni ama pat diye bırakmanın iyi olmadığını ben de duymuştum. ölürsün demek yerine, sağlıklı olmadığını söyleyin eğer gerçekliği varsa. ve nerden duyduğunuzu da kaynaklarıyla belirtin. geçmiş olsun.

en azından kendi başına bırakmasın. sağlık kontrollerinden geçe geçe bıraksın.
+1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(16.10.25)
Benim peder bey de sigarayi biraktiktan birkac sene sonra akciger kanseri teshisini aldi ama bu durum 40 yil sigara icip bir anda birakmaktan mi oluyor yoksa 40 yil sigara icmekten mi oluyor ondan emin degilim. Dedem de boyle birakmisti, onun uzerinde 15 sene daha yasadi.
0
mbond
(16.10.25)
75’e kadar içmişse bu yaştan sonra bırakıp ne yapacak? işkence olacak adamcağıza önündeki yıllar.
0
deartheodosia
(16.10.25)
Babam iki sene önce 63 yaşında sigarayı bıraktı, hala yaşıyor. Bilemedim.
0
sekizdokuzon
(16.10.25)
Evet dokorlar dahil halk arasında "Bu yaşa kadar bir şey yapmadıysa, bundan sonra da yapmaz. Tam tersi, bırakırsan ölürsün" geyiği var. Bilimsel temeli var mı bilmem. Öte yandan, yaşı genç de olsa, çok sigarayı birden bire bırakan bir kişide problemler olabiliyor. Bir yakınım günde 3 paket içtiği sigarayı ani bir kararla bıraktı ve ömrü boyunca ağzına bir daha sürmedi. Bıraktığı zaman tüm vücudunda kanlı çıbanlar çıkıp iki ay hayatı zehir etmişti kendisine. Oğlu da kendisinin bıraktığı yaşlarda birden bıraktı ama ona bir şey olmadı mesela.

Bence elleşmeyin. Adam belki böyle huzurlu hissedecek. Yeniden başlarsa da karışmazsınız.
0
yadigar
(16.10.25)
bu kadar yasi ilerlemis ve 14-15 yasindan beri chain smoker olan insanlar zaten hastalanmadan sigarayi birakmiyor. senin kayinpeder prostattan birakmis, bir baskasi koah'dan nefes alamadigi icin birakmistir, bir baskasinin kalp iflas ediyordur vs. yani pat diye ölmesi sigarayi aniden kesmesinden ziyade, 45+ sene günde iki paket icerek vücudu mahvetmesiyle, son evreye gelene kadar tiryaki olmasiyla alakalidir.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.10.25)
bence siz bi şey yapmasanız da yakında o kendisi geri başlar dayanamayıp
0
Sadece soruyorum
(16.10.25)
sigarayı bırakınca "nicotine withdrawal" sendromu oluyor. bunun semptomları da hastaymışsınız gibi oluyor. mide bulantısı ve kusma gibi semptomları oluyor. (bkz: nikotin yoksunluğu)

not: "Smoker’s flu" da deniyormuş

daha ciddi hastalıklar zaten yıllardır içtiği içindir ve bıraktığı zamana denk gelebilir. nikotin yoksunluğu semptomları da daha kötü hissettirir ve bu semptomlar da yaşlı insanda daha kötü ilerleyebilir, bünyesini zayıflatabilir vs.
bu durumda doktora gidip kontrol olunca başka hastalık da çıkar.
+2
ermanen
(16.10.25)
(5)

Kanser vb ölümcül hastalar nasıl bunu kabulleniyor.

darkwizard
44 yaşında arkadaşım kanserden vefat etti 4.evreymiş 4. Evrede 10 sene yaşamak %15 falan ki kendisi 2022 de tanı kondu 3 sene sonra 1 ay önce öldü peki hiç kimseye bile söylemeden nasıl böyle etrafa sevgi dolu ve hayatla barışıp keyf alan birisi olarak öldü?
44 yaşında arkadaşım kanserden vefat etti 4.evreymiş 4. Evrede 10 sene yaşamak %15 falan ki kendisi 2022 de tanı kondu 3 sene sonra 1 ay önce öldü peki hiç kimseye bile söylemeden nasıl böyle etrafa sevgi dolu ve hayatla barışıp keyf alan birisi olarak öldü?
+1
darkwizard
(15.10.25)
ne güzel, evet bazen son anlarına kadar mutlu gidenleri olabiliyor. bir son olmadığını düşünmüştür.

uğur mumcu'nun bir sözünü anımsadım, sürekli ölümü anımsayıp hergün ölmektense; o gün geldiğinde bir kez ölmek gibi bir şeydi.

çok güzel yerde olduğunu düşün sen de arkadaşın için ve şimdi önündeki işlerine odaklan.
+1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(15.10.25)
kabullenmeyip ne yapacaksın? sürekli somurta somurta ağlaya ağlaya mı bekleyeceksin? zaten kısacık ömrü kalmış, maksimum keyfi alarak yaşamaya çalışmış.
+2
co2s2
(15.10.25)
Belki de kabullenmiyorlardır.
Annem 8 ay önce vefat etti. Bir kere bile bize veda temalı sözler söylemedi. Son 1 aylık koma sürecine kadar (bizimle iletişimi kesilene kadar) iyileşmeye odaklanmıştı. Yazın ekeceği tohumlar vesaire bile evde hazır bekliyordu o hastanede komadayken.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(15.10.25)
Geçenlerde Ataşehir’de benzer şekilde bir öğretmen vefat etmişti. Hayatla barışık, dolu dolu yaşayan biri olarak bahsediliyordu.
Hastalığı karşılamak noktasında bu bir tercih mi, kişilerin karakteri mi acaba?
Herkes kendi yapısına göre davranıyor belki…
0
epitaf
(15.10.25)
kişilik özelliği bence de o, ayşenur vardı mesela instagramda çok popüler, kadın onca ağrı sancıya rağmen her gününü çocuğu için güzel geçirmeye çalışıyordu, motivasyonu çocuğuydu.
0
Sadece soruyorum
(16.10.25)
(5)

İşten çıkarıldığında hukuken nasıl davranılmalı?

winston insani
MerhabalarŞirketim küçülmeye gidiyor ve yakın zamanda işten çıkartılabilirim.13 senelik çalışma hayatım var, tazminatlarımı ve diğer haklarımı (izin ücretlerimi vb.) hepsini sağlıklı bir şekildde alabilmek için işten çıkartıldığımı öğrendikten sonra nasıl davranmak en iyisi?Herhalde belirli belgeler
Merhabalar

Şirketim küçülmeye gidiyor ve yakın zamanda işten çıkartılabilirim.

13 senelik çalışma hayatım var, tazminatlarımı ve diğer haklarımı (izin ücretlerimi vb.) hepsini sağlıklı bir şekildde alabilmek için işten çıkartıldığımı öğrendikten sonra nasıl davranmak en iyisi?

Herhalde belirli belgeler imzalatmak istiyorlarmış (herkes bunları imzalamayın diyor) şirketler ama bunları imzalamayıp bir avukata başvurmak en mantıklısı mı?
0
winston insani
(15.10.25)
eğer şirket size, işten çıkarılacaksınız ama tüm haklarınızı hesapladık şu kadar tutuyor bunları size ödeyeceğiz diyorsa, kendin hesaplamayı ortalama bi şekilde yapabiliyorsan yaparsın, teklif edilen rakamla karşılaştırırsın, çok çok altında kalmıyorsa kabul edersin, bu aşamada tazminat miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığını teyit etmek için avukat yardımı alabilirsin.

şirket ödeme yapmaksızın evrak imzalatmaya çalışırsa tabi ki imzalama. o durumda zaten dava yoluna gitmen gerekiyor avukat ile ilerleyeceksin bu aşamada.
0
Sadece soruyorum
(15.10.25)
tüm haklarınızı almadan hiçbir şeye imza atmayın. avukata başvurursanız daha iyi olur eğer karşılayabilecek durumdaysanız. ben de firma devri nedeniyle benzer bi süreçteyim ve babamın avukat çevresi çok geniş olduğundan danıştığı tüm arkadaşları hiçbir şeye imza atmasın haklarını almadan dedi.
0
matilda
(15.10.25)
Tazminatlarınız yanında ek hak da ödemeliler sağlıklı bir ikale yapabilmek için. Ama bunun yerine arabuluculuk yaparak çıkartmak isteyeceklerdir sizi, yakınınızda mutlaka bir avukat vardır danışmanız faydalı olur.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(15.10.25)
internette bu haklarınızı hesaplayan bir dolu site var. bunlara bir bakın. sonrasında bir muhasebeci ve/veya avukat arkadaşınızla konuşun. haklarınızı tam olarak öğrenin. şirket size işten çıktığınızı tebliğ ettiğinde, haklarınızı hesaplamalarını ve bildirmelerini isteyin. bunu size resmi olarak yazılı bildirsinler, email bile olabilir. (bazı şirketlerde bu haklar için pazarlık bile yapılıyor.)

eğer şirketin size verecekleri konusunda hemfikirseniz, OK verin. ama hiç bir şeye imza atmamak diye bir şey yok. bir şeylere imza atılması gerekiyor.

tüm alacaklarınız hesabınıza yattıktan sonra imza atın. ama ne olursa olsun istifa ediyorum, kendi rızamla ayrılıyorum gibi şeyler yazan bir şeye imza atmayın. matbu evraklara imza atın, el yazısı ile bir şey yazmanızı isterlerse boşverin. bilgisayarda yazılıp çıktı alın, imzalayın. sonradan başınıza dert olur.

bazı şirketlerde imza atmadan para yatırmayız diyorlar. doğru bir yaklaşım değil. "tüm alacaklarımı aldım" yazan bir şeye imza atamayacağınızı söyleyin, tüm paralar yattığında imzalayacağınızı söyleyin. sizi zorlayamazlar.
0
co2s2
(15.10.25)
Tüm hakkınızı alsanız bile imza atmayın.
Bizim şirkette bu dönemde çıkanlara paket veriyorlar. Yani tüm hakların + 6 maaş
Tabii bunun karşılığında imza alıyorlar işte tüm haklarimi aldim ise iade davası vs acmayacagim gibi
0
artıküyeolmakistiyorum
(15.10.25)
(12)

Eşinize doğum sonrası bir hediye aldınız mı?

chicha_v2
Evetse ne aldınız?Ben bilezik veya zincir düşündüm.
Evetse ne aldınız?

Ben bilezik veya zincir düşündüm.
+2
chicha_v2
(15.10.25)
evet bilezik güzel olur hem durdukça değerlenir.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(15.10.25)
bu ne lan ben ilk defa duydum diyenler varsa (bkz: push present) sosyal medyadan türeme bir gelenek.
0
nahtoderfahrung
(15.10.25)
doğum hediyesi çok eski bir gelenek. babam daha internet bile yokken anneme bilezik almış. bütçenize uygun olan bir bilezik iyi olabilir. kısmet olursa benim de aklımda bilezik almak var.
+1
cisimcik golgi
(15.10.25)
dedemin babam dogdugunda babanneme taktigi küpeleri babannem bana verdi. siz yeni duydunuz diye sosyal medyadan türeme olmuyor. dogum hediyesi gayet verilir. anneler de kizlarina bir sey alir verir.

neyse, bence takmayi en sevdigi taki neyse ondan alin. ben en cok küpe severim ama yüzük sevmem, belki esiniz yüzük seviyordur.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Saat ve tlf alindi ;)

Alinmak zorunda diil deeee bayaa buyuk bi olay bu dogum fln. Hem jest olsun iyi hissettirsin diye hem de bu buyuk gune dair hatira kalsin gibi. Kesin alin bisi
+2
abuzer
(15.10.25)
beştaş.
0
mikahakkinen
(15.10.25)
kolye de olur ya değerli ve uzun yıllar anısı kalacak bir şey alınmalı. bu her zaman var olan bir gelenekti. sadece çok fakir ailelerde alınmıyor ya da kocası barzo olanlara alınmıyor.
+1
Sadece soruyorum
(15.10.25)
Hanımlar için bu hediye olayı değişik bi' şey, erkekler gibi değil yani. Objelerle ilintiledikleri, bağ kurdukları çok şey var, anı vb.

Hanım hem hediye vermeyi hem de almayı çok sever mesela. yani sadece kendisine alınmasını değil, bana hediye almayı da çok sever. daha dün 2 tişört almış:) kendini mutlu hissediyor.

Ki burda doğum diyorsunuz, Almak mecburi değil tabi ki ama alırsanız çok hoş bir jest olur bence.
Zincir iyi fikir.
0
kumandanim
(15.10.25)
bana alınmadı ama alınması ince ve şık bir davranış. altın öneririm. manevi değeri olur, ileride bir durum olursa da satıp kullanılabilir.
+1
deartheodosia
(15.10.25)
@nahtoderfahrung'un dediği gibi yeni bir gelenek değil. internet yokken bile vardı bu olay.

yanlış hatırlamıyorsam küpe kolye set almıştım.
0
co2s2
(15.10.25)
telefon almıştım.

manevi değeri önemli bence. küçük büyük demeden bir şey almak iyi olur. şık olur yani. doğum sonrası sendromları hesaba katarsak bence kesin alınmalı evet.
+1
ucurulmamak umidiyle
(15.10.25)
Aldım, hatta bunun için gizlice para biriktirdim.
Bir seferinde yüzük, bir seferinde küpe.
Telefon gibi teknolojik ve sonradan değeri kaybedecek bir şey almak istemedim. Uzun süre kalacak değerli bir şey alınması makbul bence.
40 küsür sene önce babam da anneme hediye almış, annem hala o saati takar özel günlerde.
Yeni bir adet değil yani.
+1
burfak
(16.10.25)
(4)

İş kazası davası

hunharca ben
Bir yakınım 63yaşında ve gece vardiyasında yaptığı işe bağlı (muhtemelen) dikkatsizlik, işaret baş parmağı en uç boğumu tırnak kökünden koptu (dikilemedi).Böyle durumda tazmin davası açma tavsiyesinde bulundum.Avukatla mı bireysel mi ilerlemeli kader mi demeliyiz?
Bir yakınım 63yaşında ve gece vardiyasında yaptığı işe bağlı (muhtemelen) dikkatsizlik, işaret baş parmağı en uç boğumu tırnak kökünden koptu (dikilemedi).

Böyle durumda tazmin davası açma tavsiyesinde bulundum.

Avukatla mı bireysel mi ilerlemeli kader mi demeliyiz?
0
hunharca ben
(15.10.25)
tabii ki avukatla ilerlemelisiniz.
+1
ground
(15.10.25)
iş kazasından doğan tazminat davası açabilir, mahkeme şu anda muhtemel yaşam süresini 75 yıl, çalışma süresini de 60 yaş olarak kabul ediyor. asgari ücret üzerinden hesaplanacak olan pasif devre maddi zararı hesaplanacak sizin bahsettiğiniz kişi için.

ama çok yüksek bir tazminat alabileceğini sanmam çünkü parmağın ucunun kopması halinde maluliyet %5 falan çıkacaktır. maluliyet düşük çıkınca, alınabilecek tazminat da düşük çıkıyor. kabaca 150-200 bin tl falan alacağını öngörüyorum. ama tabi ki dava da kısa sürmez en az 3 yıl falan sürer.
0
Sadece soruyorum
(15.10.25)
geçmiş olsun.

işverenin iyi niyetinden şüphe etmeseniz bile, işçinin haklarını en yüksek seviyede korumak için bir avukatla ilerlemenizde fayda var. bizim atlayabileceğimiz bir dolu minik ayrıntı, hak kaybına sebep olabiliyor. yıllarca işveren olarak bu tarz iş kazaları ile ilgilendim. (ölüm dahil) karşımdaki işçiye doğrudan "bir avukatla konuş, aklında bir şey kalmasın" dedim.
+3
co2s2
(15.10.25)
işaret baş parmağı ucu da olsa önemli bir kayıp söz konusu, icabında pantolon fermuarını çekemiyorsunuz. baş parmağın, tarif ettiğiniz şekilde ilk boğuma yakın yerinden %21 maluliyet oranı tespit edilmişti. iş kazası davalarına bakan/bakmış avukatlarla ilerlerse doğru olur.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(15.10.25)
(13)

Nazar diye bişey gerçekten var mı sizce? İnanıyor musunuz?

psmstc
Soru başlıkta
Soru başlıkta
-5
psmstc
(15.10.25)
Var. İnanıyorum.
-4
arbre
(15.10.25)
var ya. ve bize çok değiyor eşimle bana. her seferinde hiçbir şeyi hiç kimseye anlatma diyorum ama olumlu ve güzel bir şey olduğunda paylaşmayı çok seviyor o yüzden başımıza türlü bela geliyor.
0
matilda
(15.10.25)
ben dini konulara komple şüpheci yaklaştığım için nazara doğrudan inanıyorum diyemem. ama bazı şeylerin bazı kişilere anlatılmaması gerektiğini düşünüyor ve matildaya katılıyorum.

benim eşim de mesela biri işler nasıl gidiyor dediğinde "çok şükür iyi vsvs" anlatıyor, ben de en son geçen gün anlatma şu insanların şerini üstümüze çekme dedim. iyi deme, idare eder işte bu ekonomide ne olabilirdi ki herkes gibi biz de bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz de diyorum.
0
Sadece soruyorum
(15.10.25)
Nazar bize özgü değil, çok daha eski bir şey. Eski insanlar gözün çalışma mekanizmasını dokunmaya benzer bir şey olarak düşünüyorlardı; onlara göre gözden çıkan bir "şey" gidip görülen nesne ile temasa geçip onu algılıyordu. Buradan hareketle de kötü niyetli birilerinin haset dolu bakışları bizi olumsuz etkileyebiliyordu...

Yani kısaca "Yok öyle bir şey"
0
salihdt
(15.10.25)
nazar diye bir şey yok. kendi kendini gerçekleştiren kehanetle plasibo etkisinin el ele tutuşmuş hali var. bir de algıda seçicilik eklenince, bütün saçmalıklar mantıklıymış gibi görünmeye başlıyor. aslında kimsenin gözü değmiyor, insan kendi dengesini kendisi bozuyor.
+3
gabe h coud
(15.10.25)
Var. Geçen haftalarda beni ilk kez gören bir komşu teyzenin (arkadaşımın komşusu) mavi gözlerinden sorgulayan sözlerinden yamuldum resmen, annem de yamuldu. Nazar değdiğinde nazar ayetleri vardır onlar okunur, annem bana okudu ve 2 gün kendine gelemedi kadın bitkinlikten, ben de aynı şekilde. Kur'an'da zaten "bakışlarıyla seni devireceklerdi" gibi bir ayet var, Kalem Suresi 51-52 olması lazım. Bizzat yaşamışlığım çok, bilim dünyası da bunu çalıştı, çalışıyor ve varlığına kanaat getirdiler.
-2
muhayyer divan
(15.10.25)
Yok
-1
abuzer
(15.10.25)
evet var.
-6
elektr10
(15.10.25)
var, yok, var, yok, var, yok
sana yoksa yok

izah edemediğim talihsizliklerim oluyorsa neden nazar olmasın. her şeyin nedenini buluyorsan ne ala. ama bazen bunu neden yaşadım dedğimiz şeyler olmuyor mu oluyor. o zaman dikkatli yaşamalıyım. ne kaybederim. bir iki övgü almamın bedeli olarak bir sürü sorunlar yaşayacaksam, kendimi göz önünde bulundurmayacak şekilde yaşarım daha iyi. varsın bana kötü desinler ben huzurlu olayım da.
ha diyorlar ya birde kainat yıldızlarına bile nazar gelmiyor, size mi gelecek diye. o işler öyle yürümüyor işte, çünkü senin bir şeyin düşük olurmuş ve sana göz değermiş.
-4
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(15.10.25)
Nazar aslında dinimizce ortaya çıkan bir olgu değil Antik Yunan döneminde ortaya çıkmış. Nazar boncuğu gibi şeyler de şamanizmden kalma.

Soruna gelecek olursak tanrının varlığına inansakta inanmasakta evren enerjiyle dönüyor bana kalırsa. Hasis ve kıskanç insanlarda etrafımızda olunca onların negatif enerjilerini dolaylı yoldan üstümüze çekmiş oluyoruz ve buna da nazar diyoruz.
Ben hiçbir işim tamamlanmadan kimseye anlatmama taraftarıyım nazar olsun olmasın bazen kendimize saklamak önemli.
-1
mermaidd
(15.10.25)
inanc ve mantik birbirini tamamlayan seyler olsaydi din diye bir mefhum olmazdi arkadaslar. insanlar inandiklari seyleri mantik süzgecinden gecirdikleri icin degil, kalplerinden öyle geldigi icin inaniyorlar. cevaplarda nazara inanmak isteyip de yargilanmaktan korktugu icin mantikli calismaya calisan bir sürü kisi var.
-2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
başımıza kötü bir şey geldiğinde gerçek sebebi aramak yerine "ahmet öyle demese böyle olmazdı" demek daha kolay geliyor. başımıza gelen 100 kötü olayın 3'ünde böyle bir cümle kursak nazara inanmış oluyoruz.
-2
co2s2
(15.10.25)
@konusma ben konusuyorum

"insanlar inandiklari seyleri mantik süzgecinden gecirdikleri icin degil, kalplerinden öyle geldigi icin inaniyorlar" demişsin,

Benim çevremde akılla mantıkla inanan çok insan var. O kadar ki, kalplerinden öyle geldiği için inandıklarını zannettiğin insanların kalplerinden falan gelmediğini, ya aileden gördüğü ezberle ya da menfaati orada olduğu için "inandığını" gözümüzle görüyoruz. Hiçbir şey bilmeden ve bilmeyi istemeden, merak etmeden inanmak Allah'ın istemediği, aşağıladığı bir şey. Bunun da farkındayız. Akıl çalıştırmanın iman olmadığını söyleyenler çıkacak, onların da başka izmlerin etkisinde olduklarının farkında olmadığını da belirteyim.

Yani inanç meselesi senin belirttiğin gibi değil aslında.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
(24)

Size ne hediye verilse sevinirsiniz?

ermanen
Size ne hediye verilse sevinirsiniz? Ne hediye gelsin istersiniz veya sizin için anlamlı olur?Spesifik olursa güzel olur. Şu kulaklık/saat/cihaz vs. marka/modeli, şu markanın şu giysisi/aksesuarı, şu kitap gibi vs. Markası olmayan veya önemli olmayan genel bir şey de olabilir. Hobilerinizle ilgili o
Size ne hediye verilse sevinirsiniz? Ne hediye gelsin istersiniz veya sizin için anlamlı olur?

Spesifik olursa güzel olur. Şu kulaklık/saat/cihaz vs. marka/modeli, şu markanın şu giysisi/aksesuarı, şu kitap gibi vs.
Markası olmayan veya önemli olmayan genel bir şey de olabilir. Hobilerinizle ilgili olabilir mesela. Maddi/nesne dışında da olabilir. Tatil/restoran/etkinlik/aktivite gibi, beni şuraya götürsün gibi. Konser, maç, festival, fuar, gösteri, fan convention bileti olabilir.

belki az bilindik, nadir veya akla gelmeyecek bir şeyler diyen de çıkar.

not: ev/araba/motor gibi şeyleri es geçiyoruz. bisiklet olabilir :)
+4
ermanen
(14.10.25)
hayalim doktor tardisiyle gelecek bana jackpot euromillionen kuponu verecek, donna'ya yaptigi gibi.
su asamada galiba güzel bir bora bora tatili iyi olurdu.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
Tam şu an bir kobo clara colour iyi olurdu.
+2
Mirket
(14.10.25)
hediye istemenin sınırı yok ama en son linkini bir yere kayıt ettiğim şu var;

www.casio.com
+1
ruhlardan esinlenen karga
(14.10.25)
otantik bir yerlerde tatil bileti + otel rezervasyonu
+1
but that was just a dream
(14.10.25)
Canon R100
0
arbre
(14.10.25)
Tatil
Anlamli Fotograflarla bisiler (sosyopix)

Saat gshock gri pembe

Baba koltugu

Bjk mac bileti

Dağda evinde bikac gun
+1
abuzer
(14.10.25)
Telefonu bagladiin gramofon

Pikap
+1
abuzer
(14.10.25)
dron veya oyun konsolu (muhtemelen 2 oynar kenara kaldiririm ikisini de, ama sevinirim yine de)

magic mushroom da olabilir, denemek istiyorum.
+1
lemmiwinks
(14.10.25)
maddi şeylere, hediye dahi olsa anlam yüklemekte zorlanıyorum. anısı olması gerekir anlam kazanması için.

hediye konusunda da kimsenin bana sormadan hediye almasını hiç istemem. hediye vermeyi severim.

çünkü hiçbir şeyi beğenemem. pahasından değil. kendim bile anlam veremediğim değişken bir zevkim var ve her şey ona uymuyor. bana hediye alınacaksa direkt istediğim giysi veya dekor ürününün linkini atabilirim.

almak istediğim çok şey var ancak özel bir şey değil hiçbiri.

sanırım en iyisi bana hediye vermeyin, para verin. :d
+1
art cat chocolate
(14.10.25)
kendi soruma cevap da vereyim:

elektronik müzik sevdiğim için eletronik müzik festivali veya etkinliği bileti, veya oraya götürme anlamlı olur
bir de cruise tatili hiç yapmadım, bunun hediyesi de sevindirir

nesne olarak schimano vites sistemli güzel hybrid bir bisiklet anlamlı olurdu. ama şu anda pek süremem ya. eskiden yaşadığım yerde vardı ve sürecek düzgün yer vardı.
sony noise cancelling kulaklık merak ediyorum. bose'ye karşılaştırmak için. bu hediye güzel olurdu.
+3
🌸ermanen
(14.10.25)
Sevdiğim bir çizgi film karakteri ile ilgili bir ürün mesela. Geçenlerde hiç beklemediğim şekilde biri bana Snoopy anahtarlık almış nasıl mutlu oldum çunku belki bir iki defa taa ne zaman bahsi geçmistir sevdiğim ile ilgili.
Yani ilgi duyduğum bir hobi ilgi alanı karakter vs ile ilgili bir şey alınınca çok mutlu olurum küçücük şeylerden de öyle. Mesela çok üşürum ve çorapların enerjisini çok severim. Renklo renkli desenli desenli. Biri durduk yere çorap alsa çok mutlu olurum. Bir de mesela tatlı yapmayı çok severim..biri gelse güzel bir mesela cupcake tarifleri kitabı gibi bir şey alsa yine çok mutlu olurum. Hediye almayı da vermeyi de çok severim. Birine alacaksam da özellikle ilgili olduğu bir şeye ait olması yönünde hep arastiririm.

Ama durduk yere biri bana benle alakasız bir şey alsa veya ben birine durduk yere herhangibir şey hediye etsem o da güzel bence. Çünkü ne olursa olsun "seni düşündüm" mesajı var.
+1
egerbiryolcu
(14.10.25)
tatil hediyesi çok güzel olur (deniz olmasına gerek yok kültürel de olur, antep kapadokya mardin vs)
instax mini çok seviyorum (yanında kağıdını da alsın ama alacak olan kişi, kağıda para vermek istemem sonradan gjfg)
masaj - hamam paketi
+1
Sadece soruyorum
(14.10.25)
vanilya özütü
+1
asue
(14.10.25)
Paşabahçe maya yeşil çift kişilik fincan takımı.
Çay da olur, Türk Kahvesi de...

Şu Türk Kahvesi (2 Fincan 1 Lokumluk):
www.pasabahcemagazalari.com

Şu da Çay (2 Fincan):
www.pasabahcemagazalari.com

Varsa almak isteyen, adres vs. bilgilerini göndereyim :)
+1
dilemma of subscribtionability
(14.10.25)
louis c.k. stand up'ına bilet.
+2
lalu
(14.10.25)
kaşmir kaban
+1
deartheodosia
(14.10.25)
eskiden en ufak bir şeyden bile çok mutlu olurdum, şimdi gelen hediyeleri değiştirmek için uğraşmaktan sıkılıyorum:) maddi değeri olan bir şey istemem, onun dışında her şey olur
+2
sweetoffice
(14.10.25)
Canon zoe mini 2 s
+2
abuzer
(14.10.25)
@dilemma of subscribtionability,

Çift kişilik fincan takımı hediyesi 'ikimiz' kelimesiyle başlayan hayallerin hediye ile ifadesidir.

Herkesten ya da herkese öyle bir hediye olmaz. Özel kişiden beklenir o.
+1
Mirket
(14.10.25)
çok iyi bir koşu ayakkabısı.
iyi bir pt den 20 derslik paket.

bunları satın alabilecek gücüm var ama niyeyse kendime çok çok zor para harcıyorum.
+1
kumandanim
(14.10.25)
Düşünülmüş emek verilmiş bir hediyenin ne olduğuna çok takılmam mutlu olurum.

Ama düşündüğümde şuna ihtiyacım var dediğim bir ürün aklıma gelmiyor. Kişisel manası olan esprili bir kupa, taşlı tuşlu seramik handmade bir kahve fincanı, cicili bicili bir ajanda olabilir:) ya da tatil, cilt bakımı, spa günü gibi şeyler

Merak ettiğim bir mekanda tadım menüsü de çok iyi bir hediye olurdu
+1
kullanicadi
(14.10.25)
Kazimali dunya or turkiye haritasi
+1
abuzer
(14.10.25)
Mesleğimle ilgili almayı çok istediğim ama alamadığım bir şey: en sağlam yapılmış olanlarından, büyük boy, iki yana genişleyebilen, ışıklı raflı nota sehpası. Çok pahalı kendisi 🥲
+1
muhayyer divan
(15.10.25)
@mirket
Evliyim. "eşinizle afiyetle için" mesajı da olabilir pek tabii.
Ama yıllardır sadece iki üç defa çıktı kutudan. Bir tanesi bu yaz, kızım ve kuzeni (yaşlar 9-10) için çıktı mesela. Bunlara çay saati yaptım tam viktorian usulde böyle barok müzikli, manzaralı, fiskos masalı, dantelli, sandalyeli falan... Özel misafire yani...

Neyse, efendim, Türk Kahvesinde bu zıkkımdan yıllar içinde 3 tane alarak 6'lı seti tamamladım zaten. Çay takımına gelince, 2 tane (4 fincan) aldım. Dellendiğim bir zamanda yine bir çift alırım, onda da 6'yı bulurum.

Yıldız porselenden de aynı tonlarda çok tatlı bir şekerlik uydurdum bunlara. Çok yakıştı, takım zannedersiniz.

Aynı tonlarda bir de vazo bulsam, huzur içinde ölebilirim. Yıllardır sağda solda yeşilin o tonlarında porselen limoj vazo arıyorum. Halbuki gitsem yıldız porselene, fincanları falan göstersem ısmarlama yaparlar. Ama işte maksat uğraş olsun. Zaten aldıklarımı da hiç internetten almadım. Hep mağazada denk gelince aldım yıllar içinde... (Bu arada yıldan yıla kalitede minik düşüşler olmuş, kendini belli ediyor)

Neyse, eğer gönderecekseniz, 2'li değil, sizinkiyle birlikte 6'lı olacak. Sorun yok. Onu belirtmek istemiştim :)

Edit: Vazoya bir de sütlük eklemek lazım...
+1
dilemma of subscribtionability
(15.10.25)
(1)

Metrobüsle esenyurt meydana gitmek?

sutekanop
Hangi durakta inilecek? Minibüsle gidiliyormuş? Ne kadar sürer?Teşekkürler.
Hangi durakta inilecek? Minibüsle gidiliyormuş? Ne kadar sürer?

Teşekkürler.
+2
sutekanop
(13.10.25)
avcılar üniversite durağında inip ordan ya minibüse ya da başka bir otobüse biniyorsun, otobüslerin ilk durağı zaten çevredekilere sorarsan söylerler, çok uzun sürmez 20-30 dk falandır.
0
Sadece soruyorum
(14.10.25)
(6)

Haftasonları çalışmalık iş nasıl bulunur.

bigcaptain
herkese selamlar,maddi olarak bir tık zorlandığımız bir dönemden geçiyorum. hali hazırda küçük bir kızımız var eşim onunla ilgilendiği için işi bıraktı ve ödemeye başladığımız bir konut kredisi var. haftasonları boş durmak yerine çalışıp ek gelir elde edebileceğim bir iş arayışındayım. Evden ya da f
herkese selamlar,
maddi olarak bir tık zorlandığımız bir dönemden geçiyorum. hali hazırda küçük bir kızımız var eşim onunla ilgilendiği için işi bıraktı ve ödemeye başladığımız bir konut kredisi var. haftasonları boş durmak yerine çalışıp ek gelir elde edebileceğim bir iş arayışındayım. Evden ya da fiziksel olarak(izmir içinde) sizce bir er kişi ne iş yapabilir önerileri alabilirim.
teşekkürler.
0
bigcaptain
(13.10.25)
egitimlerinizi ve mesleginizi de yazarsaniz daha nokta atis tavsiye verenler cikabilir.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Kuryelik ve garsonluk diploma istemez. En garanti bunlar işlek bir restoranta ikisini de sorabilirsiniz
+1
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
günübirlik işler olabilir mevsiminde düğün salonları fuar vs.
+1
biravekahve
(13.10.25)
hocam çok alakasız gelebilir ama ben ciddi ciddi düşünüyorum. ev boyama işi yani boyacılık.

ev boyama işinde ciddi para var. elimden gelir derseniz eğer bir arkadaş daha bulursanız iki günde iki ev bile bitirebilirsiniz.

sermaye nedir? bir tane merdiven bir tane rulo sapı. öteki malzemelerin hepsi ya kullanılacak ya da kullanılıp atılacak şeyler. boya, fırça, rulo vb
+1
Fodera
(13.10.25)
martı tag olabilir mi?
0
Sadece soruyorum
(14.10.25)
bag bahce isleri. agac budama mesela.
bir tane husqvarna benzinli testere, bir de uzun merdiven alacaksin.
kestigin agaci ayrica parcalayip satabilirsin, istemiyorlarsa..
0
cooperr
(14.10.25)
(14)

Kadınlarla çalışmanın zor olması?

mikahakkinen
Er kişiyim. Üniversitede okuduğum bölümde genelde 1 veya 2 erkek mevcudu vardı. Ders aralarında diğer bölümlerdeki er arkadaşlarımla takılırdım. Yaklaşık 15 senelik iş hayatımda da çoğunlukla odada tek erkektim. Farklı farklı kadınlarla çalıştım. Genel olarak dürtüsel tepkisel bir kişiliğim var. Ama
Er kişiyim. Üniversitede okuduğum bölümde genelde 1 veya 2 erkek mevcudu vardı. Ders aralarında diğer bölümlerdeki er arkadaşlarımla takılırdım. Yaklaşık 15 senelik iş hayatımda da çoğunlukla odada tek erkektim. Farklı farklı kadınlarla çalıştım. Genel olarak dürtüsel tepkisel bir kişiliğim var. Ama her gün öfleyen püfleyen, triplenen, aşırı duygusal ve değişken bir cinsiyetle çalışmak beni aşırı sıktı. Eşimden bu tarz şeyleri görmedim.

İş değiştirme şansım yok ama sıkıldım. Yani 4 tane erkeğin bulunduğu bir odada çalışmak tercihimdir.
-10
mikahakkinen
(13.10.25)
bence kadınlar zor, erkekler kolay gibi bir genelleme yapmak saçma. zor insan olur, zor kadın olmaz.

ünide tıpkı senin gibi %95’ini kızların oluşturduğu bir bölümde okudum. ofis hayatında da çoğunlukla etrafımda kadınlarla çalıştım. çalışması zor kadınlar olduğu gibi erkekler de gördüm. tek bir cinsiyet üzerinden genelleme yapamam. ünide ve iş hayatında en yakın arkadaşlarım da genelde kadınlardı.
+4
sir gawain
(13.10.25)
şu anki iş yerimde 5 yıldır erkeklerin içinde çalışıyorum. bu sürenin çoğunda tek kadın çalışandım hatta. erkeklerin öfleyip püflemeyen, triplenmeyen canlılar olduğunu size düşündüren nedir, çok merak ettim. genellemeleri yanlış bulmakla beraber son 5 yıllık tecrübeme dayanarak erkeklerle çalışmak zor diyorum.
+3
elorelia
(13.10.25)
bence de genelleme yapılmaz ya kişi ile ilgili.
mesela ben kadınım ve benimle çalışmak zor bence çünkü hemen sinirlenen biriyim. tahammülüm düşük.
ama bence ofiste erkek bi çalışan var onunla da çalışmak zor. hiç öfleyip pöflemiyor ama iq seviyesi çok düşük. ona bir işim düştüğünde sinilenmeden sakince anlatmaya çalışmak, böyle defalarca anlatmaya çalışmak inanılmaz zor.
+1
Sadece soruyorum
(13.10.25)
Çalıştığım errrkek gibi errkeklerden bazı örnekler:
Eskiden çalıştığım yerde bir patronum, eşi yan odadayken (veya iş yerindeyken), bir kadın çalışanla sürekli odasının kapısını kapatarak öğle yemeği yiyordu. Kadın çalışanlara "arkadaşlar biraz daha güzel giyinelim, makyajımıza dikkat edelim" diyordu. Kızı yaşındaki çalışanlara sarkıyordu, gecenin yarısında mesajlar atıyordu.
Başka örnek errkek çalışan yine gecenin bir yarısında kadın çalışanlara mesaj atıyordu, sadece kadın çalışanlara sürekli biçimde "gülüm, canım, birtanem" diye sesleniyordu ve tepki gösterince "alınmıyorsun değil mi, samimiyetten eheeheh" diyordu.
Bir başkasının bizzat bana sabahın 04.30'unda mesaj atmışlığı var.
Bir öteki, yine erkekti. Torun torba sahibi ama müdürle kırıştırıyordu ve bütün iş yeri bunu biliyordu. Bu adam bir de hayvan gibi vergi kaçırıyordu, çalışanlara bağırıyordu, izin istediğinde yalvar yakar veriyordu, suratımıza bakmıyordu. Hatta bir kere kızı ameliyat olan bir çalışana izin vermemişti çünkü "bakacak kimse mi yok?" diye çıkışmıştı. Aynı errkek gibi erkek adam, üç ay boyunca maaşını vermediği (ve zaten kayıt dışı çalıştırdığı) temizlik görevlisi en son ağlayınca "sen de amma paragözsün" demişti.

Kadınlarla neler yaşadım? Parada anlaşamayıp efendi efendi yolları ayrıldık. Bu kadar. Taciz edilmedim, hakkım yenmedi, hakaret edilmedi, zorla bir şeyler imzalatmaya çalışılmadı.

Ama aynen, kadınlarla çalışmak zor çok haklısınız.
+6
mor bembombom
(13.10.25)
Benim kendi deneyimim, kadınlarda sayıca daha çok ufak tartışmalar çıksa da genelde art niyetli olmuyorlar. Erkekler her türlü sinsi pislikliği yapıyor. (Erkeğim)
+2
aguen
(13.10.25)
Benim için hep tam aksi oldu bu zamana kadar. Kadınların kendi arasında durum nasıl bilemiyorum ama erkekler bir arada olunca sınırları çok kolay kaldırıyor. Erkek muhabbeti de beni bayıyor. Bizim millette genel olarak yaparız abi, hallederiz hocam kafası hakim. Erkekler bir aradayken bu damar iyice kabarıyor. Kadınlarla çalışırken işe daha iyi yoğunlaşıyorum, daha sistemli gidiyor.

Çalıştığım yöneticiler açısından da kadınlar daha iyiydi. Örneğin erkek yöneticiler genel olarak olmazdan anlamıyor. Yan yatırın, çamura batırın, kenarından kırpın diye yan çiziyor, iş gerçekten olmayınca alelacele iki ayağı bir pabuca sokuyorlar. Kadın yönetici olmazdan anlıyor. İş adım adım ve tek seferde gidiyor.

Ayrıca erkek yöneticilerin odağı çok kolay dağılıyor. Yok hafta sonu şöyle yapalım, yok gidip bilmem ne gömelim, şuraya şunu alalım yolumuzu bulalım.... bir ton şey. Hariçten bir sürü şey çıkarıyor. Kadınlar bu tarz atraksiyonlara girmiyor pek.

En azından benim deneyimim bu yönde oldu hep.
+1
akhenaten
(13.10.25)
Ben bir kadın olarak kadınların tepkiselliğinden ve çok konuşanlarından gerçekten çok rahatsız oluyorum, bunlardan ikisi benim annemle teyzem. Öf pöf etmek zaten en zıddıma giden şeyler, çekilecek dert değil. Haklısın.
-2
muhayyer divan
(13.10.25)
Gerçekten zor bu arada.

Otu boku yanlış anlamalar, yokuşa sürmeler. Sıkıntılı.

Erkekler daha çok görev adamı, yapalım, bitirelim, gidelim.
-1
baldan kaymak
(13.10.25)
Tedarik zinciri kadın daha fazla olan bir sektör ve genel olarak kadınlarla çalışmaktan memnunum. Özellikle onlarla olan farkı görmek enteresan (örnek verirsem ben işe alım yaparken çok daha analitik şeylere bakıyorum, benim müdürümse daha duygusal, karaktersel şeylere. O sebepten iyi bir takım oluyoruz).

Misal mevcut organizasyonda erkeklerin karakter kalitesi kadınlara oranla çok daha düşük. Yalnız yalan olmasın çalışanlarımın erkek olanları ile daha direkt olurken kadınlara bir tık daha indirekt yaklaşıyorum. Gene açık konuşmak gerekirse emekli olan eski müdürle futbol, rugby, araba konuşmayı baya özledim. Galiba kadınlarla çalışmadaki tek sorun bu benim için çünkü ilgi alanlarımız farklı.
0
logisticsmanager
(13.10.25)
şirketlerdeki kadın yönetici azlığının, kadın bürokrat azlığının vs. genel sebebi tam olarak budur. kadınlarla çalışmak çok zor, çünkü kadınlar pazarlığa açık kişiler değil. bunları idare edemiyorlar.

en basiti benim gözlemim olan site grupları.
bir sorun karşısında site grubundaki erkekler "şöyle şöyle bir durumla karşılaştık, bu konuda böyle böyle aksiyon alınması çok iyi olacaktır" tarzında temiz bir üslupla yaklaşırken, aynı konuyu kadınlar kavgaya, sataşmaya ve çekişmeye çekiyorlar anında.

hatta bu diyalogları gösterdiğim kadın çevrem de genelde "adam niye böyle yazmış ki" diye topa giriyorlar, daha sert, daha pazarlıksız daha tahammülsüz yaklaşılması gerektiğini söylüyorlar.

özet geçmek gerekirse;
tartışmaya kapalı bir şekilde kadınlarla çalışmak çok zordur. çünkü her olaya fazlasıyla tek boyutlu bakarlar. pazarlığa kapalıdırlar. bu genetik bir şeydir, buna kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. erkeklerin testosteronunun fazla olması gibi bir şeydir yani.
0
tchuck
(13.10.25)
Nacizane hayat tecrubem:
kadinlar cok fazla stres yapiyor, herhangi bir meseleyi cok buyutuyor, raporu nasil yetistirecegiz iki gun kaldi, o musteri niye hala donus yapmadi bilmemne cok fazla sinir, stres, gerginlik yayiyorlar cevreye. Erkeklerse "hallederiz, bir sekilde aradan cikartiriz, dunyanin sonu degil" kafasinda.

Kadinlarda dedikodu,ikiyuzluluk ve yapmaciklik da cok fazla. Kiskancliktan, fitneden birbirlerini bogazlayacak iki insan yuz yuze gelince bluzun, etegin cok yakismis diye yalandan gulumserler, muhabbet ederler, vicik vicik birbirlerini overler. Erkekler kimse bana bulasmasin, dertsiz basim agrisiz asim mantalitesinde genel olarak.

Kadinlarin ilgi acligi diye bilimsel bir olay da var sanirim,cogu erkek sadece yuzunu yikayip geliyor, kadinlar bir suru kombin, makyaj vs. Orasi benim ekmek yedigim yer ya, ben cinsiyetsiz takilmak herkesi ana baci kardes gibi gormek istiyorum ekmek yedigim yerde. Benim dikkatimi niye parfumunle, dekoltenle, suh kahkahalarinla, dagitiyorsun.
+1
neck_and_neck
(13.10.25)
herkesin yorumuna saygılıyım sadece ben bireysel tecrübemi ilettim. erkeklerle çalışmadığım için kadınlarla olanı yazdım. kesinlikle amacım cinsiyetçilik değil.
0
🌸mikahakkinen
(13.10.25)
ben feminist bir insan olarak yazıyorum:
çalıştığım bir devlet kurumunda kadınlar yüzünden ruh hastası oldum. çoğusu kafadan rahatsızdı. narsistler, dalkavuklar, neler neler...
0
gijilti
(13.10.25)
2018'den beri %90'ı kadınlardan oluşan ekiplerle, yöneticilerle çalışan biri olarak şunu diyebilirim ki, kadınlarla çalışırken onlara adapte olmak gerekiyor. Buna adapte olmuş bir erkek olarak, erkek çoğunluklu ekiplerle çalışmaya başlasam bu sefer oraya adapte olmam gerekecek.

Neticede kadın ve erkeklerin belirli farkları var ve uyumlu olmaya çalışmak işleri kolaylaştırıyor.

Senin için demiyorum ama kadınlarla çalışmak zordur demek; normal olan erkeklerle ve onların atmosferinde çalışmaktır, kadınlar bundan farklı olduğu için anormal olan onlardır, anlamı taşıyor. Bu da erkek-merkezci bir bakış açısı.
+3
Bruce
(13.10.25)
(10)

100 bin üstü kira

metal69
Ataşehir bölgesinde kiralık daire bakıyorum. Eli yüzü düzgün yerler 100.000 liradan başlıyor en kötü .kimler kalıyor buralarda böyle?
Ataşehir bölgesinde kiralık daire bakıyorum. Eli yüzü düzgün yerler 100.000 liradan başlıyor en kötü .
kimler kalıyor buralarda böyle?
0
metal69
(13.10.25)
200 bin ve üzeri kazananlar kalıyordur. orta düzey 2 beyaz yakalı eve zaten 200k para sokuyordur.
0
croswell
(13.10.25)
Geçen arkadaşlarım bu korkunç denen Fikirtepedeki rezidanslardan ev tuttular. 3+1 geniş ev 62 bin lira.
0
nhk ni youkosu
(13.10.25)
Kirasını şirketin karşıladığı CEO'lar falan kalıyor diye biliyorum öyle pahalı yerlerde
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
200.000 kazanan iki beyaz yakalı kira olarak 100.000 lira veriyorsa bence maldır. 400bin ve üzeri kazanç için normal görüyorum :D
+2
elorelia
(13.10.25)
300 küsur bin lira kazanıyorum. 100bin ve üzeri kira vermek hiçbir ihtimalde mümkün değil benim için.

1 milyon tl kazandığım günler gelirse o zaman da bu fikrim değişmeyecek.

ortalama aylık 1000 dolar kazanılan bir ülkede, 2500-3000 dolarlık kiralar keriz silkelemekten başka bir şey değil.
+3
tchuck
(13.10.25)
kendilerinin de bir yerden kira getirisi vardır.

yoksa maaşın 100k sını kiraya vermek bence de saçmalık.
0
ananiyimioguz
(13.10.25)
200k kazanıp 100k kira vermek deli saçması bir şey. Günler nasıl geçiyor belli değil hemen kira günü geliyor. 100k kira demek yılda 1 milyon 200 bin lira demek yani her sene 1 araba parası. Biraz peşinatla ayda o kiralara daire sahibi olursunuz krediyle
0
mermaidd
(13.10.25)
baska yerden kira alip ustune ekliyor+1
0
ala09
(13.10.25)
eski kiracıdır 100bin yerine 20bin veriyordur, davası falan vardır.
0
deartheodosia
(13.10.25)
moral bozmak istemiyorum ama bu paraları verebilecek o kadar çok kişi var ki!

maalesef bazı alanlarda kazanç tahmininizin çooook ötesinde.

biraz birikimi olup, finansal okur yazarlar zaten şu an 300 500 mevcut gelirin üzerinden alıyolar.

aileden zengin olan, ticaret (?) yapanları saymıyorum bile. kimi bi yerde zamanında arsa almış, oradan 200 daireye sahip şimdi. bu adamın oğlu, gelini, torunu, boku püsürü taş mı yesin sevgili azizler :$ææ€

çok leş bir dünyadayız dostlar :/
0
gurur
(13.10.25)
(17)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
herkese olur bence. evet ikram yapıyoruz, arabımıza alıyoruz ve ben bunu Allah için yaptım, zordaki birine yardım ettim diyorum hafiflik hissediyorum. ama o beni yağmurda gördüğü halde arabasına almazsa içimden sövüyorum, yaptığım iyiliği içimden defalarca yüzünü vuruyorum ve başka yaptığı tüm çirkinlikleriniyüzeye çıkarasım geliyor. hele bunu birde bunu toplumun içinde yapsaa. ohooo

benim böyle bir not defterim var iç sesim diye. gerçekten orda işler çok karışık olabiliyor siz de tutun bir tane.

çünkü bozuluyoruz.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(2)

İhbar Süresinden anlayan var mı?

bobinhoo
Kamu kurumunda belirli süreli sözlemeli işçi (genelde 1 yıllık sözleşmeler halinde) statüsünde çalışan biri için nasıl olur? İnternette çalışma süresine göre ihbar süreleri yazıyor, 3 yıl üzeri çalışan için 8 hafta olarak geçiyor.Ama aklımda şöyle bir bilgi kaldı, daha önce istifa eden arkadaşlardan
Kamu kurumunda belirli süreli sözlemeli işçi (genelde 1 yıllık sözleşmeler halinde) statüsünde çalışan biri için nasıl olur? İnternette çalışma süresine göre ihbar süreleri yazıyor, 3 yıl üzeri çalışan için 8 hafta olarak geçiyor.

Ama aklımda şöyle bir bilgi kaldı, daha önce istifa eden arkadaşlardan biri İnsan Kaynakları ile konuşmuş ve 8 haftanın kadrolu işçiler için olduğunu, kadrolu olmayıp hala sözleşmeli olanlar için bu sürenin sadece 2 hafta olduğunu söylemişti.

İnternette böyle bir bilgi bulamadım, bilgisi olan var mı?
0
bobinhoo
(13.10.25)
Belirli süreli sözleşmelerde genel olarak ihbar süresi olmuyor. Yalnızca sözleşme yenilendiyse belirli süreli niteliği belirsiz süreliye dönüşebiliyor. Böyle bir durumda ihbar süresi gündeme gelebiliyor. ihbar süresi işveren çıkarırsa işçiye önceden haber ver ki kendine iş arasın diyedir. ya da işçi çıkacaksa önceden haber ver ki işveren yerine birisini bulsun anlmaına gelir. bu süreler beklenmeksizin de para ödemesi yapılabilir. sizin sorunuzda belirsiz süreliye dönmüş gibi ve ihbara hak kazanılır
0
ground
(13.10.25)
kamu kurum sözleşmelerinde ihbar sürenin yazdığı bir madde var. birkaç ay ben de çalışmıştım yapamayınca istifa etmiştim ordan biliyorum. benim sözleşmemde 30 gün yazıyordu ben de istifa dilekçesini verdiğimden itibaren 30 gün daha çalışmıştım. sizinki de öyledir. bir bakın sözleşmeye.

ççünkü sözleşmeli personeller İş kanununa tabi değil. iş kanunundaki süreler vs geçerli değil diye biliyorum ben. hatta sözleşmeli personeller haklarıyla ilgili dava açacakları zaman idare mahkemesinde açarlar iş mahkemessinde açmazlar.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
(12)

Kediye hayır' i nasıl öğretebilirim? Veya isirmamasini?

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba, en fazla dört aylık erkek bir bebek. Sürekli ısırıyor ve can yakıyor. Hayır dediğimde anlamıyor. Bu çocuğa hayır' i nasıl öğreteceğim ben? Veya ısırmasini nasıl engellerim?
Merhaba, en fazla dört aylık erkek bir bebek. Sürekli ısırıyor ve can yakıyor. Hayır dediğimde anlamıyor. Bu çocuğa hayır' i nasıl öğreteceğim ben? Veya ısırmasini nasıl engellerim?
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(12.10.25)
şimdi kedici arkadaşlar gelip psikolojisini bozarsın diyecek belki ama benim önerim şu:

sert bir "pisssst" veya "şşşşşt"

istemediğin şeyi yaptığı anda söyleyeceğin şey bu. sesi aynı zamanda hareketle desteklersen (mesela ısırırken elinle hafifçe iteklemek gibi) daha etkili olur.
0
kibritsuyu
(13.10.25)
Dediklerinizi uyguluyorum ama değişen bir şey olmuyor. Daha çok hırslanıp daha çok ısırıyor bu sefer. Sırtını okşamaya basladigim an çoğu kez anında ısırmaya başlıyor. Alıyorum uzağa koyuyorum veya yere bırakıyorum üzerime atlayıp yüzümü ısırıyor, elimle güreşip parmaklarımi veya elimi ısırıyor sert bir şekilde. Aşırı inatçı ve hırslı intikamını almadan rahat etmiyor.
0
🌸icimdekipollyannatinerebasladi
(13.10.25)
Su püskürt üstüne fıs fıs olanlardan. Laftan anlamaz.
0
gobekliraki
(13.10.25)
Bebeklik çocukluk döneminde, ergenliği geçinceye kadar yapar bunları haberin olsun, 1 yaş bittiğinde sakinleşecektir. Bence o zaman öğretsen daha iyi ama sen bilirsin. Şahsen sesimi sertleştirip biraz yükselterek ve aynı anda kaşlarımı çatarak (çünkü onlarla hep gülümseyerek konuşurum) "hayır" diye ünlerim. Bazen kavga ettiklerinde o ses yükseltme epey etkili oluyor. Su püskürtme işini çok çaresiz kalırsanız yap derim. Son çare olsun ki daha da çaresiz kalma.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
olumsuz birsey yaptiginda,
hayır de,
ve parmağının ucu ile burnuna dokun,

Ama bunu hemen yap,
olay ile
verdigin tepki arasında
Belli bir süre geçmesin.
0
designer
(13.10.25)
Hayır diye söylüyorum. Yüksek seslede söylüyorum ama burnuna dokunmuyorum. Deneyeceğim.
Onu burnundan öpüyorum. Umarım farkı ayırt edebilir 😊
0
🌸icimdekipollyannatinerebasladi
(13.10.25)
dişleri kaşınıyor, bir kaç aya geçer.
0
mesuta
(13.10.25)
veteriner siz de onu ısırın demişti. şaka değil. kardeşleriyle oynarken karşılık aldığı için ısırmanın can yakıcı olduğunu anlıyolar ama erkenden sahiplendirilince bunu anlamıyolar. o yüzden o sizi ısırınca siz de onun kulağını vs ısırın demişti. ha bizim kedi 5 yaşını geçti hala saldırıyor, ısırıyor.
+1
elorelia
(13.10.25)
açılın 6 yıllık kedi annesi geldi. su fışkırtın her ısırdığında ama her ısırdığında. bir kere bile atlarsanız arasındaki bağlantıyı anlayamaz. yanınızda hep su dolu bir sprey şişesi olsun. bi süre sonra ısırsam su gelecek diye ısırmamaya başlayacak.
0
matilda
(13.10.25)
diş kaşınması falan değil. ele tetiklenmiş oyuncak sanıyor eli hızlı çekmeyin, ısırınca burnuna vurun, su fışkırtın, anlamasını fiziksel sağlayın. ben yapmadım büyüdü şuan heryerimiz derin çizikler içinde. el ile oynatmayın sadece sopa ile oynatın. ele odaklanırsa oyunu bırakın.
0
eja
(13.10.25)
ben elimi ısırdığında hemen elimi saklıyoum. şşt diye kızıyorum. benim elime pek bulaşmıyo bu aralar. veteriner bize "ısırdığında hafifçe burnuna vurun" demişti de bizimki dayak arsızı olmuştu pek işe yaramamıştı küçükken. şu anda canı oyun istiyosa direkt gelip kaldırmak uyandrmak için falan ısırmaya başlıyo. eğitilmez bi kedi.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
öğretemezsiniz.
0
gurur
(13.10.25)
(4)

1 aylık maaşımı vermeyen kişiyle ilgili ne yapabilirim?

perfectlysplendid
Defalarca söyledim hatta tanıdık bir avukat tehdit etti vermiyor. Şimdi avukat tutsam masrafı alacağım parayı geçecek. Bu kişi tekrar benzer pozisyonda bir iş ilanı açmış. Sigorta da yapmamıştı. Freelance bir işti.Birkaç aylık bir süreç. Usandım artık, türlü türlü yalanlar uydurdu her hafta vereceği
Defalarca söyledim hatta tanıdık bir avukat tehdit etti vermiyor. Şimdi avukat tutsam masrafı alacağım parayı geçecek. Bu kişi tekrar benzer pozisyonda bir iş ilanı açmış. Sigorta da yapmamıştı. Freelance bir işti.

Birkaç aylık bir süreç. Usandım artık, türlü türlü yalanlar uydurdu her hafta vereceğim bu sefer diye kandırdı. Adı sanı belli nasıl paramı alırım? Sosyal medyada videoları da var.

Rezil etmek istiyorum aynı zamanda.
0
perfectlysplendid
(09.10.25)
Rezil etme işine girerseniz basiniz ağrıyabilir. Sigorta yapmadı ve fiziksel olarak is yerinde bulunduysaniz bu şikayet edilebilir. Paranızı alma kısmında şu tabloda yapılabilecek ne var onu bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
İş yerinin bağlı bulunduğu SGK ya git ve çalıştığındaki tüm kayıtların çıktısı da yanında olsun, WhatsApp, mail vb dahil, onlar dosyası açıp 3 ay içinde dönüş yapacaktır, çok büyük ihtimal dönüp yalvar yakar parayı yatırmak isteyecek sakın alttan alma ve tüm haklarını talep et
0
Teran
(10.10.25)
Vergi dairesine mail atıyorsun bunlar sigortasız işçi çalıştırıyor diye. Sonra gözyaşları için selpak verirsin, yaşandı.
0
thesomberlain
(10.10.25)
adliyeye gidip kendin icra takibi başlatabilirsin, takip talebi hazırlaman gerekiyor sadece. onu da bir avukattan yardım alabilirsin veya adliyenin çevresindeki dilekçeciye yazdırabilirsin
0
Sadece soruyorum
(10.10.25)
(4)

Altınlari nerde tutuyorsunuz?

sapere aude
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?Teşekkürler
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?

Teşekkürler
0
sapere aude
(08.10.25)
banka kasasında.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Fiziki altınları bozup hesabınıza yatırmada sorun yok, iş fiziki çekime gelince ek ücretler devreye giriyor. Mesela Kuveyt Türk'ün altın veren ATM'leri var, günde en fazla 2gram çekebilirsiniz %4 komisyon alıyormuş.

IAR diye bir uygulama var, IAR yani altın rafinerisinin kendi platformu. Burada 24 saat uygun kur var, altını fiziki isterim diyorsanız anlaşmalı yerlerden fiziki altını alabiliyorsunuz ama bunun için de yüksek bir ücret isteniyor
0
lamborcini
(08.10.25)
banka kasasında tutuyoruz
0
aquarium
(08.10.25)
altın sertifikası diye bişiy çıkmıştı bi ara ona baktınız mı
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
(15)

Demir eksikliği (Kadın duyuruculara soruyorum)

gnosis
Dönem dönem demir eksikliği yaşamayan var mı? Bende 2-3 yılda bir ferritin düşük çıkıyor ve ilaç kullanımıyla birkaç ayda toparlıyorum. Kırmızı et sevmiyorum, kanamalarım yoğun geçiyor, çay-kahve tüketimim fazla vs vs Dahiliye uzmanları genelde ilacı yazıp geçerler. İlk defa bir doktor endoskopi-kol
Dönem dönem demir eksikliği yaşamayan var mı? Bende 2-3 yılda bir ferritin düşük çıkıyor ve ilaç kullanımıyla birkaç ayda toparlıyorum. Kırmızı et sevmiyorum, kanamalarım yoğun geçiyor, çay-kahve tüketimim fazla vs vs Dahiliye uzmanları genelde ilacı yazıp geçerler. İlk defa bir doktor endoskopi-kolonoskopi dedi. Sizi de gastroenterolojiye yönlendirdiler mi?
0
gnosis
(07.10.25)
erkekler neden cevap veremiyor anlamadım ama belki faydası olur diye yazayım. doğru yapmışlar. ilk defa bu doktor daha önce kaç sefer gitmişsin ama geçici tedavi sonuç vermemiş deyip gerçek sebebi bulmaya çalışıyor. geçici bir şey olabilir diye belki bir iki kez demir takviyesi denenebilir, sonuç alınmıyorsa da detaylı bir tahkik gerekebilir. endişelenecek bir şey yok.midede bağırsakta kanama yapacak bir şeyler var mı diye bakacaklar en azından (daha fazlası da olabilir, bilmiyorum) geçmiş olsun.
0
kisa
(07.10.25)
@kisa erkeklerin düzenli olarak kan kaybetmesi için bir sebep olmadığından-.-
0
🌸gnosis
(07.10.25)
:) o bir detay, aslında soru demir eksikliği için gastroenterolojiye yönlendirilmenin durumu ya, erkekler de kadınlar da semptom tedavisi işe yaramadığında gastroenterolojiye gitmeliler. neyse, durum doğru görünüyor, endişelenme.
0
kisa
(07.10.25)
evet, bazıları yönlendiriyor ve direkt ilişkisi var. özellikle uzun süreli ve kronikse.
0
evrim halkasi
(07.10.25)
beni kimse yönlendirmedi şimdiye
0
Kahvedesu
(07.10.25)
Benim de hep düşük çıkıyor dediğin gibi 2 yılda 1 ilaç kullanıyorum 3-4 ay. Gastroya yönlendiren olmadı hiç, ama bende akdeniz anemisi taşıyıcılığı da var pasif hücreler varmış, onun da etkisi var biraz.
0
Sadece soruyorum
(07.10.25)
erkeğim, düzenli olarak kan kaybetmiyorum ama bu konuda bilgim var. cevap verebiliyor muyum?
0
abelardo
(07.10.25)
bugün kan testi yaptırdım, 30larda çıktı demirim. demir ilacı verip duruyorlar, damardan takviye de aldım kaç kez ama toparlanmıyor.
0
deartheodosia
(07.10.25)
Çok iyi bir doktorunuz varmış öncelikle. Verdiği tahlilleri muhakkak yaptırın.
Demir eksikliği çeşitli sebeplere dayanır. Gastroskopi ve kolonoskopi istemesi gayet olumlu. Bağırsak polipleri, bağırsak ülserleri, kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları, gastrit ya da helikobacter pylori enfeksiyonu demir eksikliği yapar. Doktorunuz bunları elemek istiyor. Bağırsak duvarı sağlam mı, düzleşme gibi yapısal bozukluklar, incelme, iltihap var mı bakılacak.
Eğer çok şiddetli adet kanamanız olmuyorsa, menstruasyon tek başına demir eksikliği için bir sebep değil.
Bazı insanlar genetik olarak bağırsaktan demir emilimi konusunda şanssız. Bazı insanlar da ne kadar B12 hapı kullansa bile B12'yi yükseltmezler mesela aynı sebepten, çünkü genetik itibariyle B12 bağırsaktan emilmez. Demir de aynen böyle. Bu kişiler özellikle demir içeren preparatları alınca ishal olurlar.
Tahliller umarım iyi gelir. İyi gelmesi durumunda
1. Demir hapını her zaman c vitamini ile beraber almanızı
2. Düzenli probiyotik kullanmanızı
3. Bioyararlanımı yüksek preparatlar seçmenizi
tavsiye ederim.
Gyno Ferro Sanol çok harikadır mesela. İyonik ferrous formdadir ve direkt bağırsak hücrelerince emilir.
0
alice in potatoland
(07.10.25)
Bende de ayni durum var. Doktor bana da bakmak istedi ama siniri 40 yasmis, ben 40 yas oncesi cok gerek duymuyorum dedi. Yalniz benim oyle pat diye dusmuyor tekrar. Ben kendime bakmiyorum oyle dusuyor. Ama bakilabilir yani sorun yok. Zaten bana da istersen bakalim demisti. Kanini dusuren bir kacak vs mi var diye bakiliyor. Kotu bi sey degil endiselenme.
0
Kittie
(07.10.25)
çocukluğumdan beri hiç demir eksikliği yaşamadım.

ilk regl olduğum yıl (14y) reglim 10 gün sürerdi ve günde 7-10 ped değiştirmeli. çok yoğun ve uzundu yani. buna rağmen kanımda sorun olmadı. sonraki 4 yıl da bu şekilde devam etmişti.

son 2.5 yıldır da vejetaryenim. tahlillerim hala çok iyi.
0
art cat chocolate
(07.10.25)
Demir eksikliği bulunan kadın hastalar, özellikle de 50 yaşın altındakiler endoskopiye gönderilmiyor.
Bir erkekte demir eksikliği varsa, bu ciddi bir durum ve mutlaka endoskopi yapılıyor.
Demir eksikliği nedeni olacak her şeyi saymışsınız zaten. Bunlar düzeltilmeden başka nedenler aramak garip bir durum.
Gastroenterologlar önce dışkıda tekrarlayan gizli kan testleri yapıp ona göre girişim planlıyorlar.
Özel hastane ise dikkatli olmak lazım.
0
pro9it9is9
(07.10.25)
Kendimi bildim bileli demir ve ferritin değerlerim yerlerde, hucrelerimin demir bağlama kapasitesi çok yüksek. Regl dönemlerim çok yoğun kanamalı geçiyor. En son kan testimde 27 filan gelmişti 50-170 arasında olması gerekirken. Ama hic endoskopi ya da kolonoskopiden bahseden olmadı . Demir hapı yazıp gönderiyorlar.
0
Amaranta ursula
(07.10.25)
yiyeybirlimisiniz bilmiyorum da "dalak" çok faydalı oluyor. Bence tadı çok kötü değil ama bazılarına garip gelebiliyor. ilaç falan yan etkileri de çok oluyor.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
@pro9it9is9'in bahsettiği duruma Gender Bias in Medicine diyoruz.
Kadınlar 50 yaşın altında genelde gastroskopi ve kolonoskopiye yönlendirilmezler çünkü kadınların şikayetleri abartılı olarak değerlendirilir, ve ağrı ve şikayetleri genelde küçümsenir. Tamamen aynı hastalık için kadınların tanı alması erkeklere göre 2.5 sene daha uzun sürüyor.
Bu durum son 10 senede oldukça patlamış, üstesinden gelinmeye (en azından bir nebze) çalışılan bir konu.

Benim ortaokul arkadaşıma, regl sancısı, premenstrual syndrome, postmenstrual syndrome diye diye tam 13 sene IBS tanısı koyamadılar. Ayın hangi döneminde giderse gitsin, doktorların hep bir bahaneleri vardı kızın şikayetleri için. Arkadaşım kendine tanı koyabilmek için tıp okudu.
Şahsen tavsiyem, her sorununuzun sebebi adet kanamalarınız değil. Devlet yapmıyorsa, gidin bir özel hekime ve diyin ki, durum böyleyken böyle, ben bu durumun kanamalarımdan kaynaklandığına dair kesin bir tanı istiyorum.
Tahlillerinizde hiçbir şey çıkmasa bile en azından bir kontrolden geçmiş olursunuz, ilerisi için bir milestone tahlili olur.
0
alice in potatoland
(17.10.25)
(12)

Arkadaşlık aşka dönüşür mü?

egerbiryolcu
Klişe bir soruyla giriş yapayım ama ilk defa bu durumu merak ediyorum. Hoşlandığım biri var. ( Onun cinsiyet e) Bana ilgisi ilk zamanlar yuzeyseldi. Fakat zamanla paylaşımlarımız arttı sohbetimiz derinleşti ve artık bana değer verdiğine eminim. Ama kanka gibi bir durumda da değiliz. Benim hissettiği
Klişe bir soruyla giriş yapayım ama ilk defa bu durumu merak ediyorum. Hoşlandığım biri var. ( Onun cinsiyet e) Bana ilgisi ilk zamanlar yuzeyseldi. Fakat zamanla paylaşımlarımız arttı sohbetimiz derinleşti ve artık bana değer verdiğine eminim. Ama kanka gibi bir durumda da değiliz. Benim hissettiğim ondan hoşlandığımı illaki hissediyor ya da biliyordur kendisi de ciddi bir şey düşünse bunu açardi sanırım ama ondan böyle bir adım gelmiyor. Birbirimizin hayatından da çikmiyor ya da çikamiyoruz.

Ya da bilmiyorum ki belki de benim ciddi olduğumun farkında olmayabilir de. Böyle bir durum nereye evrilebilir sizce?
0
egerbiryolcu
(06.10.25)
bir çok kez yaşadım :) nereye gideceği belli olmaz. 3 yıl süren de oldu, 2 hafta süren de
0
sweetoffice
(06.10.25)
konuş, ne olacaksa olsun.
0
antihero
(06.10.25)
film izlemeye filan çağır
0
hoot
(06.10.25)
dönüşmez.
0
Algorix
(06.10.25)
yedekte tutuyordur?
0
eja
(06.10.25)
konuş, birbirimize karşı ilgimiz olduğunu hissediyorum, ama yanlış hissediyorsam arkadaşlığımızı da kaybetmek istemiyorum de.
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
Dönüşür. Ama hepsi dönüşür diyemeyiz ya da dönüşen güzel bir ilişki olur da diyemeyiz sonucunda arkadaşlığı da kaybetmek var. dikkatli düşünmek gerek :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.10.25)
dönüşür. evlendim. mutluyum.
0
awlmi
(06.10.25)
erkekler çekingendir, sen konuşursan o da açılır.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
@mikahakkinen +1
0
co2s2
(06.10.25)
Bunlar boş işler. Olur mu'yla zaman kaybetme.
0
arbre
(07.10.25)
@arbre benim laflarımı çalıyorsun, farketmedim sanma.

KonuşaRRak çözülecek şeyler.
0
Shepard
(07.10.25)
(13)

küçükken tam sayılar konusunu öğrenirken zorlandınız mı

Sadece soruyorum
şimdi ben çocuğa önce şu aşağıdaki örneklerdeki gibi tam sayılarda toplama işlemini çalıştırdım. diyorum ki annen sana 3 tl verdi baban da 8 tl verdi toplam 11 tl paran olur. sonra başka örneğe geçiyorum diyorum ki annen sana 3 tl verdi, sen bakkala gittin 8 tlye bişey aldın bakkala 5 tl borcun kalı
şimdi ben çocuğa önce şu aşağıdaki örneklerdeki gibi tam sayılarda toplama işlemini çalıştırdım. diyorum ki annen sana 3 tl verdi baban da 8 tl verdi toplam 11 tl paran olur. sonra başka örneğe geçiyorum diyorum ki annen sana 3 tl verdi, sen bakkala gittin 8 tlye bişey aldın bakkala 5 tl borcun kalır.
(+3)+(+8)= 11
(+3)+(-8)=-5

sonraki hafta oldu, çıkarmalara geçtik. eşimle anlatmaya çalışıyoruz, diyoruz ki burda artılar bayburtlular, eksiler gümüşhaneliler, iki gümüşhaneli yan yana gelirse birbirlerini severler toplama olur + yaparız; (+3)-(-8)=11

ama bi bayburtlu bi gümüşhaneli karşılaşırsa birbirlerini sevmezler eksi olur çıkarma işlemi yaparız; (+3)-(+8)= -5

şimdi 3.hafta oldu. ben çocuğa (+3)+(+8) işleminin sonucunu soruyorum. iki + yan yana gelirse - olur sanmış gitmiş cevaba -5 diyor. benim verdiğim ödevleri yapmıyo, matematiğe ilgisi sıfır. normal mi böyle yapması yoksa bi sorun mu var sizce. bu kadar zor bi konu mu bu? ben hiç zorlandığımı hatırlamıyorum bu konuyu öğrenirken.


EKLEME: HERKESE CEVAPLAR İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM TİK VERMEYİ DENİYORUM AMA BOZULMUŞ GALİBA.
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
Bir de sayı doğrusu üzerinde göstermeyi deneyin. Negatif taraf, pozitif tarafı anlatarak, iki kez negatife gidersem başladığım yere dönerim şeklinde. Bir de bu noktadan siz çok anlatmayın kendisi kendi cümleleriyle kavramaya çalışsın.
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
öğretmenin anlattığı mantıkla sizin anlattığınız mantık aynı mı? çünkü öğretim yöntemleri çok farklı şimdi ve öğretmen farklı bi yöntemle anlatıyorsa iyice kafa karıştırırsınız. a harfinin yazış şekli bile değişti sonuçta.

35 yaşındayım, ilkokulu hatırlamıyorum. bence siz de hatırlamıyorsunuz, kolay öğrendim sanıyorsunuz. şu an size tabi ki kolay gelir. çocuk için atomu parçalamak gibi bir şey. ayrıca bazı çocuklar daha az zeki, bazı çocuklar tembel olur. sizin çocuk da bu grup içinde olabilir :(
0
elorelia
(06.10.25)
@cosmicstring
ama çocuk 7. sınıfta, fasülye işini geçeli çok olmadı mı, bi de fasülye ile negatifleri nasıl anlatacağız?
0
🌸Sadece soruyorum
(06.10.25)
7.sınıf diyene kadar 2-3 filan sandım.

bence çok kompleks şekilde anlatıyorsunuz basit bir konuyu. sayı doğrusu üstünden gösterin, bayburt gümüşhane filan iyice çorba etmişsiniz. 7.sınıf çocuğu artık somut örneğe ihtiyac duymaz sayı doğrusunu bilir.
0
kaptan maydanoz
(06.10.25)
@kaptan maydanoz
ya öyle söyleyince de anlamıyo sanki ne desem ilk defa duymuş gibi yapıyo, defterini kontrol ettiğimde öğretmen de önce bunları anlatmış sayı doğrusunu sonradan göstermiş diye anladım.
0
🌸Sadece soruyorum
(06.10.25)
Bir de lise öğrencileri bile tam sayılarda toplama-cikarma yapmakta zorlanabiliyor. Çocuğu çöpe atma yani :)
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
7.sınıf için bir an önce müdahale edilmesi lazım, bu konuların çok önceden halledilmesi gerekiyordu (okulda ve evde)
0
sweetoffice
(06.10.25)
Dostumun (+) dostu (+) dostumdur (+)
Dostumun (+) düşmanı (-) düşmanımdır (-)
Düşmanımın (-) düşmanı (-) dostumdur (+)

Ben bu şekilde öğrendiğimi hatırlıyorum ilkokulda. Artı ve eksinin dönüşümünü imajine etmesini sağlayabilirsiniz.
Bir yandan da çocuğunuzun sanki gelişimine göre matematikteki akademik becerisi geride kalmış gibi geldi.
0
dediysem dedim
(06.10.25)
bayburt gümüşhane örneğinden sonra ben de bildiğimi unuttum.
0
bobinhoo
(06.10.25)
Abi siz bu şehirli örneği ile başarı mı bekliyorsunuz? Bırakın çocuk kendi formülünü bulsun. Ben okulda formülleri anlamıyordum, çünkü birisi bu en iyi böyle olur demiş. Sormamış da kimse kime göre diye. Ben soruyorum kime göre? Formulü uydurana göre işte. Kafalar aynı mı değil? Kafamda mat işlemlerini çok hızlı yapabiliyorum, mühendis arkadaşım var arbre'den iyi olmasın o da formüllerle ışık hızıyla yapıyor. Herkesin yoğurt yiyişi...
0
Shepard
(06.10.25)
7. sınıf çıkartmayı öğrenmemesi için aşırı aşırı geç değil mi?
başka bir yardım mı alsanız? 7. sınıf orta okul oluyor yahu?
matematiğe ilgi ile alakasız, iyi bir eğitimciden destek alın, öğrenme güçlüğü olabilir?
0
eja
(06.10.25)
Eski bir matematik öğretmeni olarak söyleyebilirim ki bu dönemde artık öğrencilerin matematiğe karşı ne ilgisi ne iştahı kaldı.
"Bir tane eksi ile bir tane artı toplanıyorsa, büyükten küçüğü çıkar ve neticede büyüğün işaretini sonuca yaz" de.
0
rakicandir
(06.10.25)
@bobinhoo
@konusma ben konusuyorum

Arkadaşlar, bu çocuğa dostum düşmanım vs dersem beyni direkt kısa devre yapar. (Çocuk benim çocuğum değil komşunun oğlu)

Babası bayburtlu olduğu için ve şakasına bayburtlular çok iyi insanlardır vs vs muhabbetler olduğu için bu şekilde ilerledik. Çocuk ilk başta böyle anlatınca anladı ve 15-20 örnek üzerinden çalıştık, o anda sorun yoktu anlamıştı. Ama aradan 5-6 gün geçti yine geldi bi baktım beynine reset atmış.
0
🌸Sadece soruyorum
(07.10.25)
(3)

Mirasla kalan eve şerh koydurmak

les yeux blanches
Eşimin babası vefat etti. Evde annesinin, ablasının ve kendisinin hakkı var.Arada bazı anlaşmazlıklar olduğu için en azından kendi hakkına şerh koydurmak istiyor.Böyle bir hakkımız var mı ve bunu nasıl yapabiliriz?Teşekkürler.
Eşimin babası vefat etti. Evde annesinin, ablasının ve kendisinin hakkı var.
Arada bazı anlaşmazlıklar olduğu için en azından kendi hakkına şerh koydurmak istiyor.
Böyle bir hakkımız var mı ve bunu nasıl yapabiliriz?

Teşekkürler.
0
les yeux blanches
(06.10.25)
İlk önce intikal yaptıracaksınız ve sonra da yeni tapuyu çıkartacaksınız. Mirasçılık belgesi ile tapuya başvurun (yani eşiniz başvursa yeterli) yeni tapularınız çıksın. Sonra şerh olayı biraz değişik. Eşiniz kendi hissesine satılamaz diye şerh koydurabilir, ama annesi ve kardeşinin hisseleriyle ilgili tasarrufu olamaz diye biliyorum. Annesi ve kardeşi hisselerini satabilirler. (Dairede böyle satın alan olmaz elbette, ama arsa olsaydı alıcısı çıkardı.)
0
malheiros
(06.10.25)
hiç bir şey yapmanıza gerek yok. siz yani eşiniz olmadan orası satılamaz, üzerinde ipotek tesis edilemez ya da önemli bir işlem yapılamaz. intikal işlemi yapılmadığı için tapuda ölen kişinin adı görünür. o da öldüğü için yine işlem yapılamaz. tek sıkıntı burası kiraya verilebilir. kiraya verme işlemini de şerh ile engelleyemezsiniz ama kira bedelinini size düşen payını talep edebilirsiniz.
0
ground
(06.10.25)
miras mülkiyeti zaten el birliği mülkiyetidir bu nedenle sadece mirasçılar arasında satış mümkündür. hissedarlar kendi paylarını üçüncü kişilere satamazlar.

üçüncü kişilere satılabilir hale gelse bile sizin hissenizi satamazlar herkes kendi hissesini satabilir. üçüncü kişiye satılması için de tapuya başvuru yapılması ve elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesini istemek gerekiyor., hemen olacak bir şey değil yani süreç ister. sizin şu an çekinmenizi endişelenmenizi gerektirecek bi durum yok.

anlaşamazsanız son çare ortaklığın giderilmesi davasıdır.
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
(19)

Küçük çocuğunuz için kağıt üstünde evliliğe devam etmek sizce doğru mu?

mahmuttt
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek. Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce mak
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek.


Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce makul mü?
0
mahmuttt
(05.10.25)
degil. ayri olup bakim vermek mumkun, birbiriyle her an kavgaya hazir ve soguk iki bakim verenin sonradan terapi icin de cokca birikim yapmasi gerekir ki o da gozlerini kapatip ok atmaya benzer. kolayliklar dilerim.
0
klassno
(05.10.25)
Anne babanın bir arada olmasından maksat hem çocuğun hayata katılıncaya kadar öğrenmesi gereken ahlaki değerleri (saygı sevgi şefkat sınır çizme yardım etme bağ kurma vs vs) ve davranışları bilinciyle birlikte anneden babadan görerek öğrenmesi, hem de kendi cinsiyetinin davranışlarını, karşı cinsle iletişim kurmayı, denge bulmayı, biz bilincini anneden ve babadan görerek öğrenmesi.

Bunlar birbirine buz kesmiş anne babadan öğrenilmez. Bu anne baba ne verebilir çocuğa? Güvenli bir mesken, beslenme, sağlık ve eğitim takibi, iki başlı kontrol mekanizması. Bu çocuk kadın veya erkek olmayı soğuk, tepkili, tavırlı, kaprisli ya da işte konuyu sizin bildiğiniz benzer şeyler olarak öğrenir ve hayatına girecek insanlara da bunları yaşatır.

Evli kalınmasa, boşanılsa ne olur? Çocuk yine anne babasının iletişimini görür ama aralarında duygusal bağ olmadığını daha kolay anlar.

Bu konuda ninem boşanmaya çok karşıydı ama ninemin zamanı başkaydı şimdi o dönemle alakası olmayan şeyler yaşıyoruz. Yine de ninemin söylediklerinin pek çoğu geçerli, görüyorum.

Belki bir aile terapisi almak mümkün olsa, taraflardan biri hakikaten "kötü" değilse, sadece geçinmede sorun varsa belki biraz daha zorlanabilir ama... siz biliyorsunuz konuyu.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
değil. ayrıl gitsin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Kavga gürültü şiddet yoksa devam.
0
mimikikili
(05.10.25)
Aşır aşırı zorlanmıyorsanız ve çocuğa negatiflik yansıtmamayı başarıyorsanız, sıkın dişinizi okula başlayana kadar dayanın. Sonra mutlaka boşan; büyüdükçe her şeyi sezecek.
Benim anne babam keşke ben okula başlayınca boşansaydı, annem bizim için boşanmadı her şey daha kötüye evrildi
0
gadlemler
(05.10.25)
mimikikili +1

boşanınca hayat muhteşem algısı gerçekçi değil. mesela eşin başka erkeklerle görüşmeye başladığında ne yapacaksın, saygını koruyacak mısın? ya da nafakanı ödeyecek misin, çocuğunun ihtiyaçlarını evliyken olduğu gibi karşılayacak mısın?

hayatta mutluluk falan yok. birbirinizi idare ediyorsanız devam işte.
0
deartheodosia
(05.10.25)
sözde cinnetlik bir durum yoksa düzen bozma sakın. Bakma sen boşan diyenlere.
0
deepex
(05.10.25)
sevmediginiz insana ayni evde senelerce nasil tahammül etmeyi düsünüyorsunuz?
o, "tartisma, kavga vs olmayacak" kismi koca bir yalan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.10.25)
Başkan kayınpeder için boşanmaya deymez.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
cocuk en kotu ilkokulu bitirene kadar devam derim.
bekara bosanmak kolay, isin icinde cocuk varsa fevri karar vermemek lazim.
0
cooperr
(05.10.25)
Siz küçücük çocukları aptal zannediyorsunuz. Ama aptal değiller sadece dünyayı yeni tanıyorlar ama en çok tanıdıkları dünya anne ve babaları. Siz yüzlerce belki binlerce insan tanıyorsunuz çok fazla hayat tecrübeniz var. Ama onların yok onların tek tecrübeleri anne ve baba. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten bitmiş bir evliliği kağıt üzerinde devam ettireceksiniz ve onun anlamayacağını zannedeceksiniz. Böyle bir şey yok. Onun ruhunda çok çok daha derin yaralar açacaksınız. Ayrılsanız geçici bir travma yaşarlar doğru. Ama bir yalanı yıllarca devam ettirdiğinizi gördüklerinde kalıcı bir travmaya sebep olacaksınız. Bunu yapmayın.
0
ground
(05.10.25)
tekrar evlenmeyecekseniz mantıklı
0
mantık
(05.10.25)
çocuk büyüklerdeki tüm duyguları hissediyor. birbirini sevmeyen anne babaya şahit olmak da kötü izler bırakabiliyor. tabii bu anne babanın o ortamda nasıl iletişim kurduğuna da bağlı. içten içe beslenen kötü duygular olacak mı, yoksa relaks olup ne de olsa geçici bir süre beraberiz diye takmadan mı davranılacak. bunları tartmak lazım. ve benze bir uzmana danışmak lazım.
0
santimantal
(05.10.25)
Siz çok küçük şeylere takılıyosunuz bu takıntılarla yaşamak iyi değil doktora gitmek gerekiyor. Bu kadından ayrılsan da böyle yaptığın sürece kimseyle anlaşamazsın.
0
Sadece soruyorum
(05.10.25)
bence bunun "doğru" bir cevabı yok. insan her şarta uyum sağlayabiliyor, her koşulda büyüyebiliyor.

mimikikili +1, çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilecekseniz neden olmasın. ancak çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilmenin şartı, sizin de özel hayatlarınızda huzurlu ve sağlıklı olmanızdan geçiyor. en nihayetinde ikinizin de sevgilileri olabilmeli ve bundan ikiniz de arıza çıkarmamalısınız.
0
tnz
(05.10.25)
Kavga dövüş yoksa mantıklı. Anne veya babasız büyümenin ne demek oldugunu anlamanız için bunu yaşamanız lazım. küçücük yavrunun yüreğinde kocaman bir yük, bir hüzün.
0
limonlu eksi
(06.10.25)
Bu tür şeyler fikren akla yatıyor olabilir de pratikte olması, uzun süre sürdürülmesi çok zor. "Çocuk için yapılır" gibi düşünüyorsunuz da siz de bir insansınız; hayattan beklentileriniz, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız, egonuz vb. var, tıpkı evli olduğunuz kişide de olduğu gibi...

O ev dar gelir birkaç hafta sonra; normal bir evlilik sürecinde farkına bile varmadığınız şeyler önce gözünüze batmaya, sonra aklınıza takılmaya başlar... Belli bir yaştan sonra insan ev arkadaşıyla bile yaşayamazken siz bir zamanlar aynı yatağı paylaştığnız insanla bunlar hiç yaşanmamış gibi aynı evin içinde yaşamaya çalışacaksınız. Hani birkaç ay olur da, 3-4 sene çok zor bence.

Boşanmak o kadar kötü bir şey değil; iki medeni insansanız işin duygusal yönünü de, maddi yönünü de halledersiniz çocuğa travma yaşatmadan.
0
salihdt
(06.10.25)
Boşanmasan iki ayrı hayat yaşamayı başarsan bile (ki çok zor kavgasız tartışmasız aynı evde kalmak) çocuğa katabileceğin olumlu şeyler epey azalacak. Bunun avantajını göremeyeceksin.
Yine de boşanmayı tavsiye etmem, ayrı yaşamak ve çocuğa ayrı ayrı bakım vermekte hiç sorun yok hatta iyi bile olur ama ikinizden birisi evlenirse olan çocuğa oluyor. Baba genelde ilgilenmeyi bırakıyor yeni hayatına odaklanıyor yeni karısı ilk çocuğa para harcamak istemiyor, haftasonu bizimle kal görüşme diyor. O çocuk o saatten sonra babasız kalıyor.
Diğer tarafta kadın evleniyor o da problem elin adamı senin çocuğunu kabul edecek mi etse bile evin içinde nasıl güvenip tek bırakacaksın döver mi söver mi öz babası kadar merhamet eder mi bilemezsin.
Netice olarak boşanmayın ama boşanırsanız da sakın tekrar evlenmeyin.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.10.25)
çocuğunun evlilik denilen şeyin böyle soğuk ve sevgisiz bir şey olduğunu zannederek büyümesini ve onun sevgiye olan inancını şimdiden yok etmek istiyorsan evet. böyle bir ailede büyüdüm, hatta bir çok insan büyümüştür eski neslin "boşanmak ayıptır" mantığı yüzünden. şimdi hepimiz terapiye gidiyoruz :d
0
nolmus yani
(06.10.25)
(7)

pasaport süre sorusu

der meister
dostlar iyi akşamlar,erkek kardeşim 22 yaşında üniversite öğrencisi. kendisine pasaport için destek olmak ve 10 yıllık aldırmak istiyoruz. yalnız yakın zamanda kendisi bana "bi arkadaşım başvurmuş, öğrencisin deyip üç sene vermişler" şeklinde bi şey söyledi. şaşırdım.böyle bir durum var mı şu an? em
dostlar iyi akşamlar,

erkek kardeşim 22 yaşında üniversite öğrencisi. kendisine pasaport için destek olmak ve 10 yıllık aldırmak istiyoruz. yalnız yakın zamanda kendisi bana "bi arkadaşım başvurmuş, öğrencisin deyip üç sene vermişler" şeklinde bi şey söyledi. şaşırdım.

böyle bir durum var mı şu an? emin değilim ama ben sanki bir ara öğrencilere pasaport harcında indirim gibi bi şey hatırlıyorum... bu durum ondan kaynaklı olabilir mi? şu an var mı?

ben 2015'te üniversite öğrencisiyken 10 senelik pasaport aldım. şu an biz bu çocuk için 10 senelik harç yatırırsak problem yaşar mıyız acaba? üç sene nereden çıktı? bizim oğlan alabilir mi 10 senelik? diyelim ki 10 senelik harç bedeli yatırdık, üç senelik verdiler... paranın üstünü veriyolar mı en azından?
0
der meister
(03.10.25)
arkadaşı yeşil pasaport almış olabilir mi? erkek öğrenciler 25 yaşına kadar alabiliyor diye aklımda kalmış. gerçi ben 18e girince iptal olmuştu ama sonradan değişmiş olabilir.
0
inheritance
(03.10.25)
yesil pasaporttan bahsedilmis, ben de diger teorimi sunayim:

ogreniler, defter ucreti vermeden pasaport alabiliyor ama belli kisitlari var, belki bu arkadas o yola basvurmustur.

defter parasi vermek istemeyen ogrenci ya da yesil pasaport hakki olmayan her birey gibi 10 yillik defter + harc parasi yatirip 10 yillik pasaport almak isterseniz kimse "aa sen ogrencisin sana 3 senelik verecegiz" demez.
0
adrianapole
(03.10.25)
bir arkadasi kardesinizle ayni yastaysa harcsiz ögrenci pasaportuna basvurmustur ya da yasindan ötürü memur ona yönlendirmistir. harcsiz pasaport 25 yasina kadar ve ögrenim süresi sonuna kadar veriliyor. yani 22 yasinda oldugu icin 3 senelik verilmis olmasi normal.
eger harcsiz pasaporttan yararlanmak istiyorsa ona basvursun. o hakkini yakip normal pasaporta da basvurabilir tabii.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
benim kardeşim de öyle aldı. 20 yaşında olduğu için 5 yıllık verdiler. o durumda sadece defter bedeli ödeniyor harç ödenmiyor.
0
Sadece soruyorum
(03.10.25)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim+1
bkz :"Harçsız Umuma Mahsus Pasaport Kimlere Düzenlenmektedir?"
randevu.nvi.gov.tr

25 yaş sınırı harçsız pasaport başvurusunda bulunulduğu içindir, elbet harç parasını yatırarak 10 yıllık pasaport alabilir.
0
tnz
(03.10.25)
Aşağıda belirteceğim ekstra bir durumu yok ise Öğrenciler 25 yaşına kadar sadece defter bedelini ödeyerek pasaport alabilir. Pasaport Harcını ödemezler.

Yani 15 yaşındaki bir öğrenci 10 yıllık pasaportunu sadece 1135 tl defter bedelini ödeyerek alabilir.

***Kimler harç ödemeden alabilir?

Tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış öğrencilere,

• Yabancı memleketlere öğrenim için gideceklere,

• Uçuş Ekibi Personeline,

• Kültürel, ticari veya sosyal bir fayda için veya yüksek lisans ve doktora öğrenimi görmek isteyen ve Milli Eğitim Bakanlığının izni ile yurtdışına gidenlere,

• Spor, gezi, kültürel, ticari ve sosyal bir menfaat için Rektörlük, Dekanlık, Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü izni ile yurtdışına gidenlere verilir.
0
ezkaza
(03.10.25)
yeşil pasaportta öyle. 25'e kadar hak olduğu için o yaşa ne kadar kaldıysa ancak o kadar verebilir.

ancak üniversiteden mezun olduğunda o hakkı kaybeder. yani 18 yaşından sonra eğer öğrenciliği bitmişse ve üniversiteye falan gitmiyorsa yeşil pasaport alamaz. sadece okuduğu sürece 25 yaşına kadar kullanabilir.

ben de 21 yaşında mezun olunca yeşil pasaport hakkım gitti. tam dönem sonu yani mezuniyetten birkaç gün sonra yurtdışı planı yapmıştım, öğrenci işlerinden mezuniyetimin geç girilmesini rica etmiştim hatta.
0
art cat chocolate
(03.10.25)
(3)

Uyap'ta kapatılmış dosyaya daha sonra yeni bir dilekçe vermek

blue eyes white dragon
Olaydan kısaca bahsedeyim. Kardeşim var engelli. Babam yıllar evvel önce araç alım izni istemiş. Hakim de vermiş. Babam ayni zamanda vasi. Önce vasilik alınmış daha sonra araç izni. Şimdi Eminevim üzerinden bir araç alalım dedik. Eminevim, ek bir karar çıkarmamizi istedi. İpotek etmeme izin verin vs
Olaydan kısaca bahsedeyim.

Kardeşim var engelli. Babam yıllar evvel önce araç alım izni istemiş. Hakim de vermiş. Babam ayni zamanda vasi. Önce vasilik alınmış daha sonra araç izni. Şimdi Eminevim üzerinden bir araç alalım dedik. Eminevim, ek bir karar çıkarmamizi istedi. İpotek etmeme izin verin vs. Vs. Yazılı bir karar. Bir avukat arkadaş sayesinde dilekçe yazdık, ilgili mahkemeye gönderdik. 2 hafta oldu, uyap'tan bakıyoruz dilekçe eklenmiş ancak dosya hala kapalı görünüyor. Bu işlerden hiç anlamayız. Mahkemeye de uzağız. Aradan bir şey sorsam yanlış sormaktan, ters konuşmaktan çekiniyorum.

Katip, dosyayı açması mi gerekiyordu yoksa hakim dilekçeye baktığı zaman yahut bir şeye karar verdiğinde mi açık görünecek.

Uzun lafın kısası ortada bir sorun mu var?
0
blue eyes white dragon
(03.10.25)
sorun yok. vesayet dosyaları bir süre sonra kapalı gözükür. işlemler de yapılsa dosya kapalıdır esasen. memur hakim uyabında iş lisesinde dilekçeniz işlem yapılması için görünüyordur.
edit; uyapında
0
ground
(03.10.25)
süreç normal. yalnız bi kaleme uğrayıp durumu dürtmek ve ek karar için olan talebi hatırlatmak gerekebilir. onlara bırakırsanız ve büyük şehirdeyseniz süreç uzar da uzar. normalde kısa bir işlem
0
kel aynak kusu
(03.10.25)
telefonla adliyeyi arayıp sorabilirsiniz ek karar ne zaman yazılır hakim dosyamıza baktı mı diye
0
Sadece soruyorum
(03.10.25)
(35)

Evinize yatılı gelen kayınpederiniz şunları yapsa ne yapardınız?

mahmuttt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor. Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekt
İki yaşında çocuğunuzun Odasında camı açıp camda sigara içiyor fakat duman kokusu çocuğun odasına vuruyor.

Eşime söylüyorum salonda içse olur mu diye çocuk odasındaki eşyalara sinmesini istemiyorum diyorum. O diyor ki bunu söyleyemem saygısızlık olur. O zaman annene söylet diyorum annem de söylemekten çekinir diyor.

En son sigara içerken adam çaktırmadan arkası dönükken hava temizleyiciyi arka köşeye koydum açtım mecburen. 8-10 metre kare oda. Rüzgar vurdukça odanın içi kokuyor leş gibi çünkü.

Adam tabi farketti benim koyduğumu. Sen mi koydun diye sordu ben de evet dedim. Çok fazla açıklama yapmadım.
Bana diyor ki babama saygısızlık yaptın.


Babasının yanındayken de bu lafa açıyor işte mahmut rahatsızlığını belirtmek istemedi falan diye ben de yok hayır olur mu öyle şey filan dedim çok da fazla aşırı cevap vermedim.

Biraz da çünkü adam anlasın istiyorum rahatsızlığımı direk de söylemek istemiyorum saygısızlık olmasın diye.
0
mahmuttt
(03.10.25)
döverim net döverim. evden bile kovarım. 2 yaşındaki çocuğun yanında sigara içen insan görünce bile tepem atıyor.
0
mikahakkinen
(03.10.25)
Sorun kayınpederde değil, eşinizde. Saygısızlık olarak söylediği hiç bir şey, saygısızlık değil. Usturuplu bir şekilde söylerse kayınpederin ne kadar yumuşak olduğunu göreceksiniz.
0
etna
(03.10.25)
Koca koca insanlar olarak başka koca koca insanlarla kendi evimizde yaptıkları ve hoşumuza gitmeyen şeyler hakkında medenice konuşabilmeliyiz. Bunun saygıyla bir alakası yok.

Ayrıca konudan bağımsız; saygı kavramını anlamayan, bu nedenle de yerli yersiz bu kavramı kullanıp onu anlamsızlaştıran bir toplumuz. Bundan da vazgeçmemiz lazım.
0
salihdt
(03.10.25)
sigara içen insanın kendisine saygısı yoktur zaten siz neyin saygısını göstereceksiniz ya? sigar içenler bunu dünyanın en normal şeyi olarak gördükleri için içip çocuğun ağzına üflese de sorun yoktur onun için. direkt uyarmanız lazım alınırsa da alınsın.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.10.25)
Evden kovarım. Evimin hiç bir köşesinde sigara içilmesini istemiyorum derim. İçmek isteyen varsa çıksın dışarı 5dk içip gelsin derim. Bunu isteyince saygısızlık etmiş olmuyorsun tam aksine çocugun odasında sigara içerek o size saygısızlıgın alasını ediyor. Bu arada eşiniz de tam dayaklık
0
limonlu eksi
(03.10.25)
Doğrudan olmasa da dolaylı uyarmalarınız böylece devam etsin.
Bu, saygıda kusur falan değildir.
Gittiği yer kızının ve damadının evi de olsa her istediğini
yapamayacağını anlaması lazım.

Eşiniz de belli ki babasının
kendisine tepkisinden çekiniyor.
0
diyecevaplandı
(03.10.25)
Ya saygısızlığı, siz aşirette mi yaşıyorsunuz? "Baba burada içme, çocuk odası burası, balkonda iç, hem de gel çay da içeriz iki laflayalım" de mesela...
0
malheiros
(03.10.25)
Sigara içen biri olarak bile ne evimde sigara içerim ne de çocuğumun görmesini isterim. Dışarı çıkarim balkona orada içer gelirim. -20 derecede olsa yine orada içerim.

Yaşadığınız şeyi yasayan bir arkadaim var onun kayınpederi salonda iciyormus. Dedim konus, eşiyle konuşmuş söyleyemem ayıp olur demiş. Dedim Allah yardımcın olsun.

Sizin de Allah yardımcınız olsun.

Balkonu olan bir evde balkona çıkmadan sigara içen kişinin ne aileye ne de torununa saygısı yoktur. Kendi evinde istedigim haltı ye, çocuklu evde yapma bunu.

Ufak çocuğunun her şekilde yanında sigara içen adamlari da dovesim geliyor.
0
blue eyes white dragon
(03.10.25)
ben anlamadım bir anne çocuğunun sigara dumanını her an solumasına nasıl razı olabilir?

saygısızlık mı kalmış artık. suç eşinizde. derhal uyarmalı babanızı.
0
Hallegadola
(03.10.25)
Saygısızlık falan yapmadınız, iki yaşındaki bebenin olduğu odada sigara mı içilir, cahil midir nedir yahu? Ben olsam "burada sigara içmeyin, çocuk astım olur, kokusu da siniyor, en iyisi balkonda ya da başka müsait bir yer varsa orada için" derim. Kayınpeder mafya falan mı neden korkuyorlar ki?
0
lamborcini
(03.10.25)
sigara balkonda içilir. saygısızlık değil. babam geldi eve balkonda içirttim. balkon yoksa camda içilmez. çocuğun odasında hele hiç içilmez. bu saygısızlık değil. sigara içen saygısız asıl.
0
jelly bear
(03.10.25)
Döverim kovarım diyenler ne yaşıyor acaba ya komiksiniz. Kendi babanız gelse döveceksiniz sanki sigara içti diye. Medeni insanlar konuşarak anlaşabiliyor, tavsiye ederim yani baba salonda iç diyebilirsiniz, hiç de tepki göstereceğini ve yok illa torunum odasında içicem diyeceğini sanmam.

Konudan bağımsız, eşin doğulu mu?
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.10.25)
zamanında dedem aynısını yapmış (ben yenidoğanken). aradan neredeyse 40 yıl geçmiş babam hala bir şey diyemedim diye söyleniyor. saygısızlık falan demeyin, dolaylı yollarla uğraşmayın direkt söyleyin.
0
inheritance
(03.10.25)
ya onun yaptığı saygısızlık olmuyor da, size bu kadar kendinizi kötü hissettirmeye hakkı var da, 2 yaşındaki çocuğun odasını leş gibi zehirlemeyi kendinde hak görüyor da, ıkına sıkıla "ya içmeseniz mi" bile diyemiyorsunuz da siz mi saygısız oluyorsunuz? bi gitsinler ya, çok sinirlendim. hikayede çocuğunu korumak isteyen sizden başka herkes aymaz ve haksız ve saygısız.
0
ofelia
(03.10.25)
bu esiniz anneniz hasta diye cocuga bakmasin diyen ayni esiniz mi?
cok enteresan kafalar gercekten. olaya dahil olan herkes, siz de, esiniz de, annesi ve babasi da cehalet ve sacmalik akiyor. boyle bir durumda esinize ;babana soyler misin' diye sormaniz bile abes, soz konusu olan cocugunuz, esiniz kadar siz de sorumlusunuz ve yetki sahibisiniz.
0
kassiopeia
(03.10.25)
anamıza, babamıza saygıda kusur etmeyelim tabi.

amaa!

s.kerim böyle babayı.
kendisi bunu sorun olarak görmüyor olabilir, buna bir şey diyemem.

bence eşinizi araya koymadan direkt iletişim kurun uygun bir dil ile.
0
stay with me
(03.10.25)
nasıl hayatlar bunlar amk çocuğumun sağlığını düşünmeyen kayınpederi de eşimi de siktir ederim
kendi babamı sigara içerken tekmeyle atarım aşağıya yallah siktir git mağarana
0
croswell
(03.10.25)
bence hepinizin iletişimi problemli.
sigara içen insanın kokuyu fark etmemesi normal.
üstelik önceki nesiller çocuk yanında sigara içilmesi konusunda bizim kadar hassas olmayabiliyor, muhtemelen cama çıkmasının yeterli olacağını düşündü.

bunu eşinizden sektirip söyletmeye çalışmanıza gerek yok.
madem oraya hava temizleyici koyabiliyordunuz, ki bu çok daha sert bir hareket, "baba ya rüzgarla duman içeri giriyor, gel biz senle balkonda oturalım rahat rahat iç sen de" ya da "baba ya gel salon camında iç, buradan rüzgarla içeri giriyor, sana ben çay da koyayım" falan gibi bir üslupla uyarabilirdiniz gayet güzel bir şekilde.

asıl şimdi bu yaptığınız biraz ayıp olmuş.
abartılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.10.25)
Eşinizi araya koyma sebebiniz nedir?
Alın adamı karşınıza güzel güzel anlatın konuyu.
0
Mirket
(03.10.25)
esi araya koymam. orasi benim evim. ben sigara icmiyorum. evimde sigara icirtmiyorum. cocugumun odasinda hic icirtmiyorum. bu isi kimseye birakmam, giderim, biz bu evde sigara icmiyouz, sigara icmek istiyorsaniz balkon surada, orada icin kapiyi da arkanizdan kapatin, derim. mevzubahis cocugumsa asla pasif davranmam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
bu arada esinizin tavri da cok sikintili burada. önceligi kendi iki yasindaki cocugunun sagligi olmali. kicinin killari kadayif olmus ama hala kalas gibi empatisiz babasinin hödük duygulari degil. ben esimle de konusurdum bu olayi, aklini basina almasini söylerdim. bu olay benim icin fersah fersah iyi ebeveynligin ötesine gecis cünkü.

bu arada gecen günkü hasta babanne duyurusu aklima geldi, es kisisi bunu misilleme olarak da yapmis olabilir. sen annene laf etmeme saygisizlik diyorsan, ben de babama laf ettirtmem gibisinden. nasil kafa bu anlamadim?
o olayda esiniz bence hatali degildi ama
1. iyi niyetle eve cocuk bakmaya gelmis bir yasli kadin var ve 2. bu kadin hasta.
üstelik cocuklar hasta olur ve hastaligi atlatirlar. bu hastaliklar bagisikliklarini güclendirir.
öte yanda sigara dumani cocugu cok cidi hasta eder, hicbir faydasi yok ve üstelik burada kayinpeder kisisi cocuk hakkinda babannesi gibi "cocuga bakacagim" tarzi bir sorumluluk da almamis belli ki. yani o evde olmasi icin ziyaretten baska bir sebebi yok.
es kisisinin, cocugunun sagligini riske atarak güc gösterisi yapmasi, kendi hakliligini ispatlamaya calismasi inanilmaz sorumsuzca ve bencilce. akilli bir davranis degil asla. hakliyken asiri haksiz duruma düsmek bu olsa gerek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.10.25)
asıl saygısız olan kayınpederiniz. söz konusu çocuğunuz olunca kimseye karşı pasif davranmayın lütfen. gerekli yerlerde tepkinizi kibarca koyun eşiniz darılsın gerekiyorsa. o da düşünsün çocuğunu bi zahmet.
0
rayde
(03.10.25)
eşin ne kadar pısırık ya. söylemek çok mu zor? saçmalık.
0
summerjam0306
(03.10.25)
döverim, kovarım diyen arkadaşlar yavaş gelin.

dövmem, kovmam ama açık açık söylerim. baba gel şu tarafta iç, duman içeri giriyor çocuğun odası kokuyor diye. yeni evliysem çekiniyorsam eşime söyletirim.

eşiniz maaşallah sizin annenize "anne hastaysan gelmeseydin dinlenseydin, çocuğa da hastalık bulaştıracaksın" falan diyor. saygısızlık falan da olmuyor. aynı çocuğun odasında sigara içilmemesini söylemek niye saygısızlık olsun?
0
kibritsuyu
(03.10.25)
oğlunuzun odasında sigara içmesini istemediğinizi söylemenizi saygısızlık kabul eden birisi zaten bu saygıyı hak etmiyordur. ince düşünecek bir durum yok. "bu odada sigara içme, hatta bu evde sigara içme" netliğinde bir cümle kurun. hiç evirip çevirmeye, kıvırmaya gerek yok. doğrudan söyleyin. belli ki anlayışlı birisi değil.
0
co2s2
(03.10.25)
Eşine sorma. Sen söyle. Saygısızlık yapmıyorsun.
@rayde +1
Darılıyorsa da darılsın. Bu ne ya ben gerildim. Bu kadar düşünmenize sebep olan eşiniz suçlu. Manipüle ediliyorsunuz.
0
sevilen progressive türkücü
(03.10.25)
Bu adam kizini karisini doven bir baba herhalde. Korkuyla her seyi saygisizlik goruyorlar. Ben evime gelen herkese balkonu gosteriyorum. Balkon ardiye gibi oldugundan apartmanin onune inip icen bile oluyor. Kimse de bozulmuyor, saygisizlik olarak gormuyor. Senin durumun bir de bebek odasi yani. Direkt soyle bir daha yapma de.
0
Kittie
(03.10.25)
baba salonda rahat rahat iç diyemediniz mi?
yalnız adamda pes yani onca oda içinde neden çocuğun odasında içiyor herkes ayrı bi manyak olmuş ya iyi dayanmışsınız ben burda sinirendim.
0
eja
(03.10.25)
aynısını senin baban yapsa eşin acaba böyle davranır mı? bence davranmaz. babana niçin söylemiyorsun diye sana kızar, bu yaşa geldin babana ağzını açamıyorsun diye aşağılar, sonra tutar kendisi babana söyler.
misafire her türlü saygı gösteririm ama benim evimde benim kurallarım geçerlidir. benim kurallarıma uymayana saygı göstermem.
yaşlı insanlar için sigara çok aşırı normal bir şey. bence ne yaptıgının farkında değil. o yüzden kibarca söylenebilir. iki yaşında çocugun duman solumasından iyidir.
0
abelardo
(03.10.25)
senin ve eşinin anne babaya saygı konusunda garip bi takıntınız var. sizi nasıl böyle büyüttüler anlamadım. geçen gün de eşin annene hasta isen gelmeseydin demişti sen de onun için eşine yüklenmiştin :) kadın da şimdi sana yapıyor aynısı bak hak ediyosun bence.

neyse sigara konusunu eşiniz değil siz de söyleyebilirsiniz, biz evimizde çocuk olmadığı halde sigara içilmesine izin vermiyoruz annem geldiğinde balkonda içiyor. siz de bunu söyleyin balkonda içebilir misin, çocuğun eşyalarına koku sinmesin yazık diye.
0
Sadece soruyorum
(03.10.25)
Bence boşan usta, eşin çok garip şeyler yapıyor. Başka bir duyuruda dolaylı olarak anneni evden kovduğunu anlatmıştın. Kendi babasına gelince maşallah, çocuk falan tanımıyor sağlığını umursamıyor. Annene gelince cinayet işlemiş muamelesi yapmıştı..
0
dawsonscreek
(03.10.25)
iki yaşında çocuk olan evde değil şu oda bu oda, evin hiçbir yerinde içirmem. gitsin binanın önünde içsin. ya da balkon varsa balkonda.

bu arada çocuk odasında sigara içmek nasıl bir farkındasızlıktır, çüş dedim. eşinizin babası karşısındaki ezikliği de hayret verici.

sabır diliyorum size bu aileyle.
0
sir gawain
(03.10.25)
çok kalmayacaksa idare edin. iyice havalandırın. bir süre sonra koku geçer belki. geçmesi için başka güzel kokular kullanırsınız.

adama demek sizi geriyorsa çok, kendinizi germeyin o kadar. söyleseniz adam bozulacaksa bu sefer de siz yine üzüleceksiniz. ne gerek var...
0
santimantal
(03.10.25)
İnsan en yakını olan annesine babasına -oldu da onlar düşünemedi- çocuğun yanında sigara içerse başka yerde için annae/baba çocuk rahatsızlanır vs diyebilmeli. Bu saygısızlık falan değil. Bunu demekten kaçınmak da normal değil. Anne baba böyle şeyden niye kırılsın veya niye saygısızlık olsun bu.
Onlarda sizin kadar çocuğun sağlığını düşünür. Yaşlı olunca belki bazı şeylere ehemmiyet gösteremeyebilirler. Bu konu gayet anlayışlı bir şekilde hiçbir şekilde gerilmeden halledilir.
0
ezkaza
(03.10.25)
kaç gün kalacak?

aile işleri dert. bikaç günse sallayın, saçma da olsa karınız bunu unutmaz bin defa getirir.
0
gurur
(04.10.25)
(17)

Bakıcıyı göndereyim mi?

rayde
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın beğenmedi. İşte 22 günden hesaplaman lazımdı da ben 9 gün geldim ona göre vermen lazım diye söylendi biraz. Halbuki 22 günden hesaplarsam 7 gün geldi bu sefer 7 günlük vermem lazım. Neyse baya bi karşılıklı konuştuk tartışma olmadı ama sonuçta hesabı yanlış. Onun hesabıyla maaş verirsem 9 gün için yarım ay maaşına denk geliyor.

Daha sonra eşiyle telefonda konuşurken annem duymuş "alamıyosak madem bu ay da avokado yemeyiveririz" falan demiş. Sabah kahvaltıda avokado yedirmiştim çocuğa onda mı gözü kaldı öylesine mi söyledi anlamadım.
Bir de sürekli önceki işverenim kutu kutu sevdiğim çikolatadan alırdı, vay efendim yol parasını bazen bin lira fazla verirdi e bu fazla derdim olsun derlerdi gibi şeyler anlatıp duruyor. Ay ödemelerim var, kızımın yurt taksidi var, borçlarım var diye aralara da serpiştiriyor.

Bu konular beni çok rahatsız etti. Yolun başındayken baybay mı desem acaba? Henüz işe başlamadım başlamama 3 hafta var başka birini bulurum belki :/
En başta anlaşırken pazarlık bile etmedim ne maaş ne yol istediyse tamam dedik.

Her sabah kahvaltı sofrası öğle yemeği hazırlayıp koyuyorum aslında o yapacak diye anlaşmıştık ama henüz çalışmadığım için ben yapıyorum. Yine çalışmıyorum diye çocuk uyuyosa erken çık sorun olmaz falan diyorum. Yüz mü verdim noldu?
0
rayde
(02.10.25)
evet uğraşılmaz. kov gitsin.
0
jelly bear
(02.10.25)
yolla gitsin şimdi sorun cıkaran ilerde daha cok sorun cıkarır
0
koela
(02.10.25)
yol verin bence de uzun süreli bir ilişki olmayacak gibi görünüyor. hesabı yanlış bu arada. anlaştığınız maaş/30*9 olması doğru.

siz işe başladıktan sonra anlaşmazlıklar büyürse o zaman daha çok sıkıntı olur. ayrıca eski iş yeri bu kadar iyiyse çıkmasaymış :)
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
Bu tip isleri yapanların kafasi basmiyor. O yüzden işinden memnunsaniz konuşun, anlatın, orta yolu bulun.

Bunlar beni tutuyorsa para bok
Yolu da isteyem nolcak ki, önceki vermedi belki bu verir
Cukulat pizza vs isteyeyim alirlar onlara koymaz
Masraflarimi soyleyem acıyıp para versinler para coktur

Mesela sizin maas hesabiniz daha cok para veriyor olsaydi hep oyle hesaplardi. Hakkaniyet yok cogunda. Ama yuzde 99unun matematigi yok. Mesela ayin 5 maas diyorsun. Ayin 5inde 5 gunluk para eksik yatti diyorlar...

Ne kadar güzellik yaparsan o kadar iyi, sonucta cocuk emanet. Ama hepsi gorev olacak bir yerden sonra. Memnunsan konus duzelt degilsen next
0
Shepard
(02.10.25)
Şu tarafı var bence, eğer o 9 gün tartışması uzlaşmayla sonuclansaymis bir bakilabilirmis de, o kendini haklı gördüğü halde istediğini alamamis. Telefon konuşması buna işaret etmiyor olsa bile, gözü kalabilir evet ve çocukla ilgilenen biri sozkonusu olunca riske girmeye değmez.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Duyuruda bakıcıdan benim kadar çeken yoktur. :D

Ben böyle şeylerde hep fazladan verme taraftarıyım, sonuçta çocuğuna bakıyor yani çikolata da alınır yol parası ekstra da verilir sorun etmem ama bunu dile getirip durması yüzsüzlük yapması çok itici.

Ayıptır sorması ne kadar veriyorsunuz?
0
yenibirgüzelnick
(02.10.25)
40+yol+ sigorta seklinde veriyoruz.

Ya yaptigi isten memnun kalsam soyle uc bes ay gecse mesela hem guzel zam yaparim hem arada biseyler veririm bayramlarda seyranlarda sonucta cocugu emanet ediyoruz ama ise girer girmez olunca bilemedim.
Referanslari da iyiydi hatta tanidik referans da var. O sebeple kafam karisti baska birini arama konusunda.
0
🌸rayde
(02.10.25)
o iş daha iyiye gitmez. konu sadece para mevzsusu değil. etrafında sürekli negatif, talepkar ve dırdırcı bir insan olması senin hayat kaliteni de etkiler.

hiç uzatmaya gerek yok.
0
orpheus
(02.10.25)
bu tiple uğraşılmaz gerçekten, bulmak çok zor değilse böyle kıyaslama yapan sürekli fazla para isteyenle çalışmamanı tavsiye ederim çünlü isteklerinin sonu gelmiyor, izinde de para istemeye başlıyorlar sonra evden yemek götürme isteği geliyor sonra kızıma şunu alırmısın diyor.. diyorda diyor.

lütfen onun yükümlü olduğu hiç birşeyi yapma ve görevini hatırlatmaktan çekinme. iş veren gibi davran arkadaş gibi değil yolun başındayken böyle davranırsan sonrasında üzülmezsin
0
eja
(02.10.25)
sigorta ödediginiz icin 30 gün bazindan hesaplamaniz normal. sigortali calisan bu, gündelikci ya da parca basi is yapan birisi degil. siz sigortasini sonucta cumartesi pazar icin de yatiriyorsunuz. sigortayi yatirirken 30 günden, maasi alirken 22 günden, yok ya!
kadin haksiz. ugrasamam diyorsaniz yol verin gitsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
sadece sunu demek icin yaziyorum, bu onceki isverenin alip verdikleri, ekstra paralar falan filan, bunu annemin 20 yillik temizlikci kadini da yapiyor inanin, yani sorsaniz annem disinda herkes birlik olmus kadina binlerce lira veriyorlar ekstradan ve bu hep boyleydi. annem hic takmaz, aa ne guzel diyip gecer. zira hem verebilecek durumu yok emekli zaten hem de sonu yok yani, elbette bayramda seyranda unutmayiz, aile gibi olduk artik ama muhtemelen digerlerine de annem icin ayni hikayeyi anlatiyor. kendisinin de de inekleri, tavuklari, ekstra evi tarlasi, her cocugunun birer evi filan var yani. herkes bir turlu oluyor iste, aliskanlik mi diyeyim, ne koparirsam mi diyeyim. en azindan bu konuya sanirim fazla takilmamak gerekiyor.
0
kassiopeia
(02.10.25)
Kesin @yenibirguzelnick bacım sormuştur diyerek tıkladım ama ters köşe oldum:p

Neyse soruya cevap: bakıcı bulmak kolay değil. Referansı da varmış, biraz beklentileriniz hakkında konuşun bir de "şartlar ve haklar bunlar" diyerek sınır çizin net olun diyorum. Bir süre deneyin öyle karar verin. isterseniz bir yandan başka bir bakıcı daha bulmaya çalışırsınız. Önemli olan çocuğa nasıl baktığı
0
kullanicadi
(02.10.25)
söz konuus bebek. uzatmadan yol verin lütfen.
0
summerjam0306
(02.10.25)
orpheus +1

dırdırcı ve kıyaslayan birine iş vermek istemem, çocuğuma bakması için evime ücretsiz almam. çocuğun yediği avokadoda bile gözü kalmışsa korkarım.
0
deartheodosia
(02.10.25)
Çok yüz vermişsin. Hem pazarlık yapma hem de onun iş tanımı olan şeyi sen yap, elbette yüz bulur, biraz da yapı olarak fazla bencil biriyse tamam. Bence sal gitsin. Gider birisi gelir daha iyisi.
0
muhayyer divan
(02.10.25)
6 bakıcı değiştirmiş biri olarak fazla yüz vermişsiniz diyebilirim. En baştan en ince detayına kadar konuşulması gerekirdi. Bu kişiler rahatlıkla iş değiştirebiliyorlar ve benim gördüklerimde en azından çok iş ahlakı olmadığından önceden haber verme gibi huyları da yok. ben bugün bırakıyorum deyip gidebilirler. çocuğu emanet ettiğiniz için hoş tutmaya çalışırsınız ancak tepenize çıkma potansiyelleri yüksek olur genellikle.
içiniz rahat değilse çok alışmadan teşekkür edilip başka birine bakılabilir. Tabi bakıcı bulma işi kolay değil ama içinize sinmesi gerekir.
0
ucurulmamak umidiyle
(02.10.25)
öncelikle kızınızın ömrü anasıyla babasıyla mutlu huzurlu sağlıklı uzun olsun.

işin doğası gereği, moral motivasyonu yukarıda tutmak için işveren ne kadar sert olması gerektiğini, ne kadar müsamaha göstermesi gerektiğini çoğunlukla ayarlayamıyor. bakıcılar da bu iyi niyeti suistimal edebiliyor. hatalı olduğunuzu söylemek mümkün değil.

şunu unutmamak lazım. bu sonuçta bir iş sözleşmesi. bakıcı sizin için bir şey yapıyor, siz de para veriyorsunuz. biraz kurallı olmakta fayda var. bu bakıcı ile ya da başka bir bakıcı ile her şeyi önceden konuşun. çok taviz vermeyin. hatta siz taviz / yüz verdikçe tepenize çıkacağını unutmayın.

biz her ayın son günü para veriyoruz. çok fazla hesap kitap yapmaya gerek yok 9/30 ya da 7/22 verin geçin. pazarlık vs en baştan yapın. insan yavaş yavaş öğreniyor. hiç hediye, çikolata vs kulak asmayın. isterseniz verirsiniz. ekstra para vermenize gerek yok.

ama baybay demek için de, kızınıza nasıl davrandığına, nasıl baktığına bir bakın. eğer iyi bakıyorsa, saydığınız dertlerin, soru işaretlerinin hepsini zaman içinde çözersiniz. işini iyi yapan bakıcı bulmak kolay değil.
0
co2s2
(02.10.25)
(16)

Bu normal mi?

yenibirgüzelnick
En yakın arkadaşınızla 6 senedir çok yakınsınız. Günde 6-7 saat mesajlaştığınız araştığınıx bir geçmişiniz var. Arkadaşınız evli, sonra siz de evleniyorsunuz eşli görüşüyorsunuz. Ta ki siz çocuk doğurana kadar. Arkadaşınız çocuk sevmiyor. Kız çocuklarını biraz seviyor ama erkek çocuk hiç sevmiyor.
En yakın arkadaşınızla 6 senedir çok yakınsınız. Günde 6-7 saat mesajlaştığınız araştığınıx bir geçmişiniz var. Arkadaşınız evli, sonra siz de evleniyorsunuz eşli görüşüyorsunuz. Ta ki siz çocuk doğurana kadar. Arkadaşınız çocuk sevmiyor. Kız çocuklarını biraz seviyor ama erkek çocuk hiç sevmiyor. Sizin de oğlunuz var.
Oğlunuz bir yaşını geçti ama arkadaşınız onu sadece 3 kez filan uzaktan gördü. Hep çocuksuz buluştunuz. Buluşunca çocuk konusu açılmadı, arkadaşınız hiç sormuyor bile oğlun nasıl ne yapıyor. Yüzünü sadece instagramda görüyor nadiren. Ama siz yine aynı şekilde buluşmaya görüşmeye devam ediyorsunuz.


Bu durumu nasıl yorumlarsınız? Ben başlarda olabilir çocuk sevmiyor normal filan diyordum ama artık oğlum tüm hayatımı kapladığı için arkadaşımla paylaşabildiklerim de azaldı onun anlattıkları da ilgimi çekmemeye başladı. Onu seviyorum ama çok da garipsiyorum yani arada bir sorabilir veya merak edebilir yalandan çok tatlı filan diyebilir. Kendisi direk hiç yokmuş gibi davranıyor. Normal mi?
0
yenibirgüzelnick
(02.10.25)
normal değil, anormal de değil. herkesin bakış açısı farklı oluyor. çocuksuz ve çocuk sevmeyen biri sizinle çocuğunuzla ilgili konuşmak istemiyor belki de. o konuda paylaşabileceği bi şey yok çünkü. ama ben de rahatsız olurdum açıkçası.
0
elorelia
(02.10.25)
gayet normal. 3 yil once hayatinizda ne evlilik vardi ne cocuk. once evlilik yaptiginiz buyulu bir mutluluk. sonra o duygu cocuga yoneldi ve hayatinizin merkezi oldu. arkadasiniz orada hala ayni hayatini yasiyor. cocugum oldu neden ilgilenmiyor beklentisi icinde olmak dogal ama istemek haksizlik.
0
buenosdias
(02.10.25)
Normal değil bence.

ben de çocuk sevmiyorum ama çocuklu arkadaşlarım bazen çocuk resmi attıklarında yaa ne kadar tatlı vs diyorum.

benim aklıma şöyle bir şey geliyo. mesela ben çocuk yapacak maddi manevi imkanlara sahip değilim diyelim ki. işte maddi olarak yetsem bile çocuk bakmak zor vs vs kendi içimde bi arap saçı yaşıyorum. bi yandan toplum baskısı bi yandan yaş geçiyo bi yandan da aklım hala yaşamadıklarımda derken ben zaten bu konudan yaralı ve üzgünüm. ama benim hep görüştüğüm arkadaşım gidiyo hiç bi şey olmamış gibi çocuk yapıyo. bu bana garip gelebilir. nasıl yani sen varoluşsal kriz geçirmiyo musun? garibime gider ve seninle aynı dertleri paylaşmadığımı, kafa yapılarımızın ayrıldığını düşünebilirim.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
Çok normal bende böyleyim. Bende çocuk sevmem öyle aman ne tatlı falan yapmacıklıklarıda yapmam.
Belli bir süre sonra ilişkinin azalması çok normal. Bütün ilginizi çocuğu verip arkadaşlara ayıracağınız zaman azalıyor.
Benimde çocuğu olan arkadaşlarımla çok uzun süre görüşmediğim oluyor. En fazla çocuk nasıl derim o kadar detayları beni ilgilendirmez.
0
my fault
(02.10.25)
siz çocuğunuzla kurduğunuz duygusal bağı arkadaşınızın da kurmasını bekliyorsunuz. konusu açılmayanın çocuğunuz değil de başka bir aile bireyi olduğunu düşünün. o zaman yadırgar mıydınız?

arkadaşınız empati kurmadığı çocuk üzerinden sohbetin sizinle sohbetinin önüne geçeceğini düşünüyor olabilir. bir bakıma karşılıklı paylaşım tek taraflı paylaşıma döneceği için konuyu hiç açmak istemiyor olabilir. ki olabilecek onlarca başka sebep de bulabilirim. ama sizin de 7/24 beraber olduğunuz kişiden bahsetmek istemeniz de çok doğal.

ben olsam "arkadaş"lığımın kaldıracağı şekilde bir laf çakar sonrasında ise normal sohbetimize geri dönerdim. zaten yaşamlarınız farklılaşacağı için görüşmeleriniz de seyrekleşecektir. çünkü siz 7/24 beraber olduğunuz çocuktan bahsedersiniz o sohbete katılamayacak, siz hayatınızın büyük çocuğunluğunda yer alan çocuktan bahsetmeyince de siz sohbete katılamayacaksınız. tek taraflı dert dinleme/anlatma seansına dönüşecek bir sohbet olacak. çocuk belirli bir yaşa gelip, sizin çocuk dışında da bir hayatınız olduğunda görüşme sıklığınız da değişir. hayatın doğal akışında olur böyle şeyler. dert etmeyin.
0
tnz
(02.10.25)
kıskanıyor boşver. en yakın arkadaşına bile güvenme bu konularda.
0
Hallegadola
(02.10.25)
@tnz, duygusal bağ kurmasını beklemiyorum sadece bilerek kaçınmasını garipsiyorum. Başka aile bireylerimizi sorarız mesela her buluşmada kocan nasıl iyi mi kardeşin napıyor filan.

Bir de ortak arkadaşımızın kızı var onu arada soruyor foto istediği oluyor o yüzden tuhaf geliyor sırf erkek çocuk diye hiç iletişim kurmak istememesi. Çünkü ben de çocukla bir bütün halindeyim artık kocamdan çok çocuğumla birlikteyim garip geliyor yok sayılması.
0
🌸yenibirgüzelnick
(02.10.25)
normal bir davranış değil. çocuk sevmemek ayrı en yakın arkadaşının çocugunu yok saymak ayrı. bu kabalık, insanlık suçu bile denilebilir. yavaş yavaş arkadaşlığınız bitecektir zaten. her dostluk sonsuza kadar sürecek diye bir kaide yok.
0
koela
(02.10.25)
bu soruyu daha önce sormuşmuydun, çok benzerini hatırlıyorumda..

açıkçası bende arkadaşlarımın çocuklarını az soruyorum hem benimde ilgi alanım çocuk değil hem de birde çok üzülerek söylüyorum ama çocuk konusunda biraz fazla konuşuyor anne babalar ya, benim oğlum çok akıllı veya çok yaramaz şunları şunları yapıyor konusu hiç bitmiyor. sevgilisini sürekli anlatan kızlar gibi bu durumda bir çıkmaz, bir dehliz.
0
eja
(02.10.25)
yani normal degil ancak su yazdiginiz bana enteresan geldi "oğlum tüm hayatımı kapladığı için arkadaşımla paylaşabildiklerim de azaldı onun anlattıkları da ilgimi çekmemeye başladı." Ben yasananlarin sadece arkadasinizdan kaynakli oldugunu dusunmedim acikcasi.
Cocuk sahibi olmayi cok farkli zamanlarda yasadigimiz arkadaslarim var, yani 20 - 25 yillik dostluklardan bahsediyorum. Hicbir gorusmemizde tek konu bir kisinin cocugu olmadigi gibi, cocuktan hic bahsedilmeden de tum bulusmanin bittigi hic olmamistir. Yetiskin iliskileri denge meselesi. Sizin ilginiz azalmis, ki cok normal, ancak once konusulan tek konunun bu olmasini isteyip istemediginizi objektif olarak degerlendirin. Siz arkadasinizin anlattiklariyla bag kurmak, iliskilenebilmek icin ne kadar caba gosteriyorsunuz? Iliski karsilikli bir sey, sevdigim bir arkadasimin cocugunu merak etmemek hele hele de cinsiyet ayrimi bana fazlasiyla garip geliyor ve kesinlikle kirici bir durum, bununla birlikte arkadasimin hayatinin buyuk kismini cocuk kapliyor diye o konudan baska bir sey bahsetmek istememesi ya da benim yasamima dair soru sormamasi, ya da bag kurmaya calismamasi da fazlasiyla kirici olurdu. Mesela siz gorur gormez cocugunuzdan mi bahsediyorsunuz ya da boyle bir egiliminiz mi var? boylesiniz demiyorum, farkli bir bakis acisi getirmek istedim.
Eger kiz/erkek ayrimindan kaynakli oldugunu dusunuyorsaniz zaten garip oldugu asikar bence.
0
kassiopeia
(02.10.25)
@kassiopeia, tam aksine ben hiç oğlumu sormadığı için oğlumdan bahsetmek istemiyorum çünkü ilgisini çekmiyor diye düşünüyorum. Konusu hiç geçmiyor asıl garip olan bu. Hani oğlun nasıl dese ben de iyi büyüyor filan derim bir cümlede biter ama o sanki yokmuş gibi bir kelime geçirmez.
Muhabbet konusu genelde onun iş sıkıntıları oluyor son bir yıldır ben doğum yaptıktan sonra iş değiştirdi her buluşmada hiç ilgimi çekmeyen iş hayatının detaylarını dinliyorum genelde nezaketen.
0
🌸yenibirgüzelnick
(02.10.25)
o halde elbette normal degil.
sadece cocuk olarak dusunmeyin, ailenizden birinin ciddi rahatsiz oldugunu varsayin, onunla surekli hastanede kalmak zorundasiniz, 7/24 onunla ilgileniyorsunuz, doktorlarla konusuyorsunuz vs. Ve arkadasiniz benim hastam yok, ya da bu cok negatif bir durum, ya da zaten yapabilecegim/yardim edebilecegim bir sey yok diye bu durum yokmus gibi davraniyor, nasil diye bile sormuyor. Bence bir farki yok.
Sevdiginiz bir insanin sevdigi/onem verdigi sey/kisi/konu sizin o kisiye olan sevginizden oturu zaten ilgi alaniniza girer, merak edersiniz, bag kurmak icin caba gosterirsiniz.
Zaten 1 yasindaki bebekle ilgili ne anlatilabilir yani, hele de cocugu olmayan bir insanla kisa bir muhabbet konusu olabilecek bir sey, aman ne tatli, iyi, buyuyor, yiyor, yemiyor, hastaydi degildi, yuruyor, yurumuyordan oteye gidemez. bu zamani da ayirmak istememesi normal degil.
0
kassiopeia
(02.10.25)
Çocukları sevmiyor olabilir. Çocukları uzaktan seviyor olabilir. Bir de bilincinde olmadığı bir çocuk tepkisi olabilir.

Bu benim başıma geldi mesela. Kardeşimin iki çocuğu var büyük erkek küçük kız. Erkek yeğenimle de çok oturunca sıkılıyorum ama kız yeğenimle bir araya gelmek fikrinden bile bunalıyorum, bir araya gelince anlayamadığım bir sevgi taşması oluyor ama aynı anda içimde biri müthiş bir şekilde itiyor onu.

Bu bence bilinçaltıyla ilgili bir şey, bir yara var muhtemelen, ya da hiç tahmin edemeyeceğimiz bir sebeple yerleşmiş bir kod var ve bu çalışıp beni bu hale sokuyor. Arkadaşında da böyle bir şey olabilir.

Bazı babalar oğullarıyla, bazı anneler kızlarıyla aralarında ta en baştan kalem kırılmış gibi hiç anlaşamazlar. Anlaşılmayacak bir şey olmadığı halde, ortada hiçbir sorun olmadığı halde. Bu konunun da bahsettiğim sorundan kaynaklandığını düşünüyorum. Çevremde çok görüyorum çünkü.

Bence kırılma gücenme, sırf evlendiği ve sonra da çocuğa karıştığı için beni hayatından çıkaran arkadaşlarım oldu mesela. Güceneceğime yok sayarım olur biter diyorum. Konuşmak isteyen konuşur yani.
0
muhayyer divan
(02.10.25)
normal değil bence de.

ben de çocuk sevmem, asla çocuk yapmayacağım. çocuklara da uzun süre katlanamam. ağlarlarsa hele asla... ancak arkadaşlarımın bebeklerini ayda bir sorarım. sormasam bile foto atarlar zaten ve iki üç güzel söz söylerim. hastalarsa iyileştiler mi diye sorarım, doğum günlerini kutlarım.

benim de çocuğum gibi sevdiğim 2 tane kedim var. kediyi köpeği o gözle görmeyen, doğurmadığı canlıya bağlanamayan insanlar beni anlayamaz tabii ama ben onları çok seviyorum. bak deprem oldu ilk aklıma gelen onlar oldu. canımı veririm onlar için. hastalıkları oluyor vs. ben de hep anlatırım. 7/24 onlardan bahsetmem tabii. tek konuştuğum da onlar değil. çocuklu arkadaşlarım benim onların çocuklarına gösterdiğim ilgiyi göstermiyorlar tabii kedilerime karşı. bazen alınasım geliyor, genelde sallamıyorum. yine de ilgileri sıfır değil buna da şükür. :D aramızda kedilerden ve çocuklardan başka bin tane muhabbet dönüyor, sohbetimizin yarısı bile değiller. o yüzden çok sorun değil.

sizin arkadaşınız biraz garipmiş, hiç sormamak olur mu ya... insan merak eder, laf olsun diye sorar falan... sorulur yani. sırf çocuk değil, kocanı da sorabilirler, evliliği sorabilirler, anneni babanı sorabilirler, çocuk yaramazlık yapıyor mu der, hediye vs. alır... ben çok hediye aldım mesela bebelerine. karşılık beklemiyorum asla. kedilerime hediye alsalar mama alırlar ve ben o mamayı yedirmem. kesin kalitesiz alırlar çünkü. ben bebelere hediyeyi en kalitelisinden alıyorum. kedi bakmayan anlamaz mamadan.

sizin de çoğunlukla çocuktan bahsetmek istemeniz ve arkadaşınıza ilgisizleşmeniz garip. çocuğunuz oldu diye hayat durmuyor. benim yeni doğurmuş arkadaşım bile her muhabbete katılıyor laf yetiştiriyor. diğer çocuklu arkadaşım da öyle... ilgisizleşmediler bana karşı hiç. yoğunluklarını anlıyorum ve 7/24 ilgi beklemiyorum zaten ama sizin söylediğiniz gibi düşündüklerini duysam kırılırdım.
0
art cat chocolate
(02.10.25)
@ art cat chocolate
Sürekli çocuğumdan bahsetmek isteyip arkadaşıma ilgisizleştiğimi nereden çıkardın?
0
🌸yenibirgüzelnick
(02.10.25)
"oğlum tüm hayatımı kapladığı için arkadaşımla paylaşabildiklerim de azaldı onun anlattıkları da ilgimi çekmemeye başladı." demişsiniz
0
art cat chocolate
(02.10.25)
(7)

Evlilikte zamanla İlginin ve yakınlığın azalması doğal bir süreç mi?

psmstc
Ve bunu canlı tutmak korumak Mümkün mü ve nasıl?
Ve bunu canlı tutmak korumak Mümkün mü ve nasıl?
0
psmstc
(02.10.25)
bence bu doğal süreç. canlı tutmak nasıl olur bilmiyorum. çocuk olduktan sonra bu ilgi daha da azalıyor.
0
mikahakkinen
(02.10.25)
Tabii ki... Sürekli canlı tutulamaz. Anlık heyecanlar yaşanır. O anlar kıymetli. Evlilik mutluluktan ziyade bir araya gelip güçleri birleştirip zorluklarla birlikte mücadele şeklinde devam etmeli.

Yoksa çok problemli.
0
luluki
(02.10.25)
Evet hatta konu hakkında reddit'de bile başlık var: www.reddit.com
0
limonlu eksi
(02.10.25)
Evet bir süre sonra şefkate dönüşüyor. Artık bebeğinmiş gibi korumak istiyorsun aşkını. Aman sen öksürme bana gelsin moduna giriyorsun.

Bizim özel oluşturduğumuz şifrelerimiz var onlardan yollarız birbirimize. Güzel oluyor.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(02.10.25)
bence bu "azalma" değil normalleşme. evet normal bi süreç. nasıl yeni bir bilgisayar alınca hep başında oturursun, evlilik de öyle biraz. başlarda her şey yeni olduğu için canım cicim oluyo, zamanla normalleşiyo. canlı tutmak tabi ki mümkün tarafların niyet-istekleri ile.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
yakınlıktan ne kastettiğine bağlı. giderek uzaklaşıp birbirini görmek istemeyen, tahammül edemeyen insanlara dönüşüyorsanız. içeride stres birikiyorsa bu normal değil.

diğerleri herkesin de dediği gibi doğanın kanunu.
0
orpheus
(02.10.25)
bu gayet yaygın bir durum ve çok sinsi sinsi ilerleyen bir süreç
0
co2s2
(02.10.25)
(6)

Kontrol dışındaki şeylerin stres oluşturması

arbre
Günaydın. Son zamanlarda bu var bende. Ayrıntılı yazayım.Bir yakınımın sağlık sorunu var diyelim. Bu bana stres yaratıyor. Ben özel hastaneye gitmeyi, ücretini ödemeyi öneriyorum bu sorunu çözmek için.İşle ilgili bir konuda birileri yanlış yapıyor. Onların yanlışlarını ben düzeltiyorum. Benim işimi
Günaydın. Son zamanlarda bu var bende. Ayrıntılı yazayım.

Bir yakınımın sağlık sorunu var diyelim. Bu bana stres yaratıyor. Ben özel hastaneye gitmeyi, ücretini ödemeyi öneriyorum bu sorunu çözmek için.

İşle ilgili bir konuda birileri yanlış yapıyor. Onların yanlışlarını ben düzeltiyorum. Benim işimi az etkiliyor bu yanlışlar. Ama onları da kontrol etmek istiyorum.

Yani bazı insanların cahil ve yönetilmeye muhtaç olduklarını düşünüyorum. Onlar yaptıklarını umursamıyor, belki çoğunun farkında değil ya da sonuçlarını bilerek yapıyor.

Ben de rahat bir insan olmak istiyorum ama olamıyorum.

Bir de çok büyük boyutlu düşünmeye odaklıyım. Atıyorum evde bir şey bitti, azaldı. 1 kg gerekiyor. Ben gidip 3 5 kg alıyorum daha çok para harcayıp. Temelinde bu şey bana stres oluşturmamalı. Stok yeterli olmalı. İşle mi kafayı bozdum acaba.

Bunu yaşayan var mı, ne önerirsiniz, sağ olun.
-2
arbre
(02.10.25)
Kafayı meşgul edecek yeterli iş olmayınca insan kıla tüye kafayı takıyor. Sorun yoksa sorun vardır.
0
luluki
(02.10.25)
kontrol gudusel acidan tatmin etse bile seni icten curuten birsey. cunku tamamen duygusal tatmin ile calisan bir gudu. fakat soyle bir gercek var ki diktator bile olsan bi yere kadar kontrol edebilirsin hayati. o aliskanligini birakmalisin. ayrica cocukluk travmalariyla da alakali. kucukken sen sunu yapamazsin, sen beceriksizsin, yetersizsin ve minvalinde benzer seyler duyan kisilerde oluyor. surekli bir kendini kanitlama, hayatin ve olaylarin kontrolunu ele alma hali oluyor. en azindan bende oyle. bunu idrak edince hayati daha kucuk perspektiften yasamaya basladim.
0
buenosdias
(02.10.25)
Her şeyi üzerine alan birisin izlenimi aldım verdiğin orneklerden. Anan baban kardaşın değilse (ki bazen duruma göre onlarsa bile) bırak hastaneye kendileri gitsin, ya da senden istenecek bir yardım varsa bırak önce onlar söylesin.

İs yeri için de, seni etkilemeyecekse elleşme o yanlışlara.

Bir fıkra vardı, tamamını net hatirlamiyorum, üç tel saçı kalmış adam berbere gidiyordu da, her düzelt diyisinde bir tel kopuyordu tararken, adam son gidişinde berbere "bırak dağınık kalsin" diyordu. O mantık.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
bu bir noktaya kadar normal. ama başkaları senin onların işine burnunu sokacak kadar fazla empati yaptığını düşünüp rahatsız olurlarsa üzülürsün.

ben bi ara kardeşlerime çok karışıyodum mesela. onların hayatı laylaylom yaşamaları çok garibime gidiyodu, bunları bi yola getirmem gerek sağlıklı düşünemiyolar vs diye düşünüyodum. ama sonra baktım ki ben onların annesi değilim, onlara bu kadar karışmaya hakkım yok ve ben karıştıkça aramız bozuluyo. bıraktım sonra.

işyerinde de bazen biri eziliyormuş gibi geliyordu, onu korumak için birilerine bir şeyler söylüyordum sonra baktım ki hem o kişi ile aram bozuluyo hem de korumaya çalıştığım kişi "ne karışıyosun" diyo. onu da öyle bıraktım.

ev için aldığın fazla eşyaları da bozulmaması için az alman gerektiğini bozulduklarında çöpe atmak zorunda kaldığında öğrenirsin.

sonuç olarak bazı şeyleri olumsuz tecrübelerle öğreniyor takmamaya başlıyorsun.

ama tabi bu takıntıların hayatını yaşanmaz-çekilmez kılma noktasına geldiyse psikolojik yardım almak gerekiyor ki ben de hayatımın bir döneminde almıştım.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
(bkz: mükemmeliyetçilik) hastalığı.
0
orpheus
(02.10.25)
"kontrol dışındaki şeyler" diye kulp uydurmaya gerek yok. son bir kaç aydır takip ettiğim kadarıyla sen genel olarak stres yapmak için kendine yer arıyorsun. ilaçlarını aksatma, psikolog ve/veya psikiyatrist randevularını aksatma.
0
co2s2
(02.10.25)
(14)

Macrocenter kısır

basubadelmevt
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.

Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.

Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
0
basubadelmevt
(01.10.25)
Vurgun
0
rodeocu
(01.10.25)
vurgun tabii ki. o paraya pirzola alırsın
0
jelly bear
(01.10.25)
yüksek
0
bravoteam
(01.10.25)
100 gram olarak yazdıkları meze bölümünde satıyorlar galiba, eskiden migroslarda da sıklıkla oluyordu meze bölümü aynı ürünler aynı fiyattı galiba ve o zamanlar alıyordum güzeldi evet evde tek başına yaşayan için fevkalade ürünler olabiliyor ama fiyatları aslında ciddi pahalı, özellikle ben iki-üç bozulmuş olduğuna da rastgeldim, can sıkabiliyordu.

vurgun
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
Migrosta lahana sarma da o fiyatta ve hiç güzel değil. Semizotu veya haydari de 500 civarındaydı. Dolayısıyla macro’daki mezeler hiç değilse lezzetli. Ha ama evet fiyatı yüksek o ayrı.
0
mor oje
(01.10.25)
tadları güzel olsa tamam diyeceğim ama değmez. bi de kısır çok kolay hazırlanan bi şey, kendi damak tadıma göre taze taze yaparım.
0
deartheodosia
(01.10.25)
Türkiye şartlarında kazık tabii ama Macrocenter pahalı ve "fancy" bir market, o anlamda çok pahalı sayılmaz. Malzeme açısından düşünülünce tabii bulgurun uygun fiyatlı olmasından kaynaklı çöpe giden para gibi hissettirir. Söz gelimi ayçiçek yağı değil de soğuk sıkım zeytinyağı kullanılmışsa parasını hakeder benim gözümde.
0
mbond
(01.10.25)
Fiyat algım kalmadı artık, bazı şeyler normal geliyor bazı şeyler çok uçuk.
Bu mesela normal geldi fakat şöyle düşündüm 1 kilo kısır almam zaten yarım kilo falan alırım yarım kilo için de fiyat makul.
Eskiden beymen shoptaki abuk fiyatlı ürünlere bakar dalga geçerdik o abuk fiyatlar artık hayatımızın normali oldu maalesef.
0
mutekebbir
(01.10.25)
delilik.
0
gurur
(01.10.25)
Vurgun. Zaman varsa kendiniz yapın
0
pembediken
(01.10.25)
Kısır dışarıda kolay bulunan bişey değil, özellikle güzel yapılmışı. Bir de yukarıda dendiği gibi macro ayrı bir pazar.
Ancak; 1 kilo kısır nereden baksan 5-6 porsiyon, böyle bakınca gayet ucuz geldi bana.
0
Bruce
(01.10.25)
benim kistasim su marka www.safranbolufirini.com
burada kilosu 520 ama cevizsiz. ceviz ustune 250 ekletir mi? bir tik pahali diyorum
0
ala09
(02.10.25)
Bir kg bulgur 760 tl olur mu yaa? Resmen vurgun
0
etna
(02.10.25)
vurgun bence de ama içine gerçek nar ekşisi ve gerçekten soğuk sıkım zeytinyağı koyuyolarsa bunlar maliyeyi baya yükseltiyodur.

ek fikir: evde akşam biraz bulguru sıcak suyla ıslatıp bekletiyorum. sonra ayrı bir tavada zeytinyağında soğan kavuruyorum, salça ekliyorum domates ve biber karışık. bunlar kavrulunca bulgura ekliyorum. karıştırıyorum bu karışımı ayrı bi kapta dolaba koyuyorum.

daha sonra ayrı bir kapta yeşil soğan, maydanoz ve marul doğrayıp karıştırıyorum. sonraki günlerde eve geldiğimde bu karışımları da o anda ne kadar yiyeceksek karıştırıp (1-2 kişilik olacak şekilde) sofraya koyuyorum, bu durumda bekleyip sulanmamış oluyor. hazırlarken içine son karıştırma aşamasında nar ekşisi, ceviz, limon, tuz, sumak vs isteğe göre eklenebilir. bu şekilde yapınca birkaç gün boyunca tüketilebilir oluyo.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
(12)

Teyzem dolandırılıyor olabilir mi?

duyuruuser
Teyzem emeklilikle ilgili bir şey sorduğu için e-devlet şifresini verdi. Tesadüfen özel sigortalarım bölümünde adına yapılmış çok sayıda hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası kaydı olduğunu gördüm. https://ibb.co/s98hvyQrhttps://ibb.co/wr6dV98MKendisine henüz bir şey demedim ama toplam 34 tane sig
Teyzem emeklilikle ilgili bir şey sorduğu için e-devlet şifresini verdi. Tesadüfen özel sigortalarım bölümünde adına yapılmış çok sayıda hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası kaydı olduğunu gördüm.

ibb.co
ibb.co

Kendisine henüz bir şey demedim ama toplam 34 tane sigortası var. sanırım bunlar kredi çekerken yapılan sigortalardan.

Normal bir durum olmadığı belli. Acaba hesaplarını kullanan başka birileri olabilir mi.

Eğer bunlar krediyse demek ki ödeniyor ki haciz işlemi de yok.

Sizce ne olabilir?

Ekstra bilgi: Teyzem dijital dünyadan hiç anlamaz hala tuşlu telefon kullanır ama yaşlı da değil. Eşi çok önce vefat etti, bir kaç senedir de bi adamla takılıyor. Adamı ben hiç görmedim ama annem uyuz olmuş. Misafirliğe gidip gelirken bu adamı evden gönderiyor/bizle görüştürmüyor.
Bu adamdan da şüpheleniyorum fakat sigortaların tam kaynağını bilmediğim için henüz kimseye bişey demedim.

edit: findeks ve risk merkezi raporu için iki aşamalı doğrulamayı açmam lazım. bunu açarsam telefonuna sms şifre gider şimdilik ortalığı bulandırmak istemiyorum.
icra takiplerim bölümünde hiç icra işlemi yok.
0
duyuruuser
(01.10.25)
Muhtemelen teyzeniz defalarca kredi çekmiş. Tarihler ortada bir kaç senedir birlikte takıldığı adamla bağlantılı tarihler mi kontrol edebilirsiniz.
Ayrıca poliçe detaylarından kredi bağlantılı mı değil mi görebilirsiniz.
ayrıca bence karışmayın.
0
denizgonen
(01.10.25)
Adam ticaretle uğraşırken işi batırmış, bankalarda kara listede. Şimdi teyze üzerinden top çeviriyor.

Teyzenden sağlam bir vekaletname almış olmalı.

diye fikir yürüttüm.
0
Mirket
(01.10.25)
sigorta baslangic tarihlerine tarihlerine bakarsaniz teyzeniz bazi aylar 3 hatta 4 sigorta ya sahip olmus, kredi ile baglantisi olsa bile hic bir kurum bir kisiye ayni ay 4 kredi vermez. bu isin ustune dusun derim.
0
cairo
(01.10.25)
Can sigortalarının detayına bakınca kredi bağlantılı olup olmadığı yazıyor
0
rodeocu
(01.10.25)
Findeks'ten kredi raporuna bakman lazım, birisi dolandırıyorsa sanırım kredileri de ödemek ile uğraşmıyordur :D
0
cursor
(01.10.25)
devam eden davalarım ve icra takiplerim kısımlarına bak eğer biri teyzen adına kredi çekip ödememişse icra başlatmışlardır.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
Bir de risk merkezi raporu var e devlette ona bakın.
0
anon1m
(01.10.25)
34 tane büyük miktarlı kredi çekmiş olamaz. bunların bazılarının başlangıçları 1 sene önceye dayanıyor bazıları da en az 6 ay önce. 2024'de başlayıp hala devam edenler bile var. yani bunları 1-2 taksit aksatmış olsa devam eden kredileri çekemezdi. anında durdururlar.

kredi kartı yerine, taksit olsun diye anında tüketici kredili ufak alışverişler yapmış olabilir.
0
orpheus
(01.10.25)
Hangi bankalarla çalıştığını gösteren de bir rapor vardı sanki ona da bakabilirsiniz en azından teyzenize sorarsınız teyze şu bankada hesabın mı var para unutmuş olabilir misin gibi sorulabilir. Görünen iki firma var sigortalarda, biri hdi, fiba bank üzerinden yapılmışlar galiba, diğeri türkiye sigorta, devlet bankaları muhtemelen. hadi bir iksiini boşluğuna gelip satmış olsalar da teyzenize söylendiği gibi kredi ilintili olma ihtimali yüksek.
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
Teyzen geçim derdine düşmüş te olabilir. Kredi kartlarini ek hesaplarini birçok insan bu şekilde çevirmeye çalışıyor maalesef. Bu kadar uzun tarih aralığında kendi bilgisi dışında olsa çoktan patlardı muhtemelen
0
primetime
(02.10.25)
teyzen cok yakinda Muge Anki ya çıkar. her hafta direk teyzen gibi bir kac kadin cikiyor. kesin adam kredi çektiriyor teyzene,
0
oscar
(02.10.25)
işsizlik sigortası da zırt pırt yapılan sigortalardan. ayrıca ek sağlık mı ne sigortası var. biryerlerde ekleyiveriyorlar.
0
ground
(02.10.25)
(77)

eksi duyuru'nun yeni versiyonunu test etmek

compumaster
bir seyleri konusmak icin: https://t.me/+45U_yTjnwD9lMmFl telegram grubunu kullanabilirsiniz.buraya yazdiklariniza bakacagim ama tüm hata ve özellik istekleri artık burada takip edilecek: https://github.com/compumaster/eksiduyuru-issues
bir seyleri konusmak icin: t.me telegram grubunu kullanabilirsiniz.

buraya yazdiklariniza bakacagim ama tüm hata ve özellik istekleri artık burada takip edilecek: github.com
0
compumaster
(01.10.25)
telegram kullanmiyorum, buradan da geribildirim kabul ederseniz diye yazayim:

bence eski site daha guzel hala. mobil uyumlu olsaydi hic yenisine gerek yoktu gibi. gorsel bazi seyler icin yorumum var sadece.

1. ✔️(bkz: ), , (git: ) buton gibi gorunmuyor. islevi anlasilmiyor.
2. ✔️son cevaplananlar ve bildirimler biraz karisik gorunuyor satir ayrimi olmadigi icin.
3. duyuru ve cevaplarin zaman bilgisi eski halinde daha iyiydi bence. hem edit oldugu da anlasilmiyor.
4. favorilere ekleme, yenile butonu, duyurularin kac kez goruntulendigi de gizlenmese iyi olurmuş. (belki sadece mobilde gizlense daha iyi)
5. ✔️duyuru ve cevaplarin menu butonu "v" collapse/expand butonu gibi hissettiriyor, tiklamadan tahmin edememistim ne oldugunu.
0
lemmiwinks
(01.10.25)
bir de kullanici bilgilerini goremiyor muyuz artik?
✔️düzeldi (kullanicinin sayfasinda)
0
lemmiwinks
(01.10.25)
eski siteyi mobil uyumlu yapmak spagetti koddan dolayi imkansiza yakin oldugu icin yeni siteyi sifirdan yazdim.

> daha guzel hala

yeni sitenin eskisi kadar guzel olmasi icin gerekeni yaparim, yeter ki geri bildirimde bulunun.

diger soylediklerinizi goz onunde bulunduracagim.
1. ok!
2. duzeltecegim
3. saat detayi mouse hover da gozukuyor (duzelecek su anda cok kotu)
4. herseyi o menuye atmamin nedeni ekranda cok fazla icon oluyordu, ondan kurtulmak istedim daha sade gozuksun diye.
5. onu menu iconu ile degistirecegim.
6. kullanici bilgilerini geri getirecegim.
0
🌸compumaster
(01.10.25)
- 🎫mallara ekledigimiz yazarlarin duyurularini/cevaplarini gormeyelim, yok olsunlar bizim icin.
- moderasyona artik bir ceki duzen gelsin, ya hersey siliniyor ya da saldim cayira havasi esiyor. bunun bir ortasi olsun artik.
-ben goruntuden memnunum, sekil yapmaya gerek yok bence.
0
cooperr
(01.10.25)
Süper eline sağlık, allahu ekberrrr!
1-Herhangi bir duyuruda üç çizgi var sağında. Tıklıyoruz ve açılan menüde duyuruya git diyoruz. Duyuruya gittik ama sağdaki son cevaplananlar ve bildirimler kapandı.
🟡 bunu anlamadim.
2-Sağ üstte adımızı görüyorduk. Görmesek de olur tabii. Bildireyim dedim.
🟡 insanlar "expose oluyoruz aman aman" demislerdi 10 yil once gizledim Ben'in altina.
3-Duyuruyu açtık, yenile şeysi logosu yok f5 tek çare. Bazılarımız o tuşa hınçla basıp çökertiyorduk sikeyi.
🟡 hamburger menude var ☰'nin icinde.
4-Sağdaki son cevaplananlar'da kaç dakika önce yazılmış görmeyince içime dert oldu.
🟡 çok gerek duymadım
5-Duyurunun içindeki herhangi bir cevap vermiş olan kullanıcı için kim bu kullanıcı diye adına tıklayınca hata veriyor, hata bizimdir diyorum
✔️ bu düzeldi
6-Kullanıcı adı yanindaki i ve es şeyleri kurbağa olmuş, basılmıyor çünkü galiba basılı kalmış ahahah
✔️ bu kullanıcının duyurularına git -> istatistikler.
5-6 biliyorsun galiba .sss
0
Shepard
(01.10.25)
login deki, ekşi girişi sub-etha/yardir'a gidiyor, direk sub-etha'ya gitmeli,
✔️ düzeldi
satır aralıkları büyümüş, font çok ince kalmış, gri'nin tonu sanki aynı değil, font rengi açık gibi görünüyor, belki de ince kaldığı için. emin değilim.
✔️ değişti
feature request olmazsa dark mode süper olur, telefon/tablet/ laptop pili daha fazla dayanıyor dark mode'da
✔️ sitenin en alında switch var artık
0
selam
(01.10.25)
telegram grubu doesn't exist diyor.
🟡 var yaw?
sub-etha uzerinden giris yapamadim, aradiginiz sayfa yoktu diyor.
🟡 şu anda direkt giriş yok eksi duyuruya login olunca en alttaki beta yazısından
bence cevaplarimizi veya duyurularimizi gizleme ozelligi gelmeli. su an cevaplarimizin acik olmasinin pek gerekli oldugunu dusunmuyorum. ayrica millet soruya cevap yazmak yerine onceki yazdiklarina bakip yargilayacak. mesela reddit'e yeni geldi gizleme, cok da guzel oldu.
🟡 yani bilemedim.
edit: "cevabin linki" basilinca kopyalanmasi mi gerekiyor bilmiyorum ama su anki haliyle duyuru ana sayfaya gonderiyor. mobil surumdeyim.
🟡 desktopta cevabı sarı ile boyayarak o duyuruya gidiyor olması lazım.
0
herzan
(01.10.25)
Abi şu siteye kullanıcı engelleme getir artık. Engellediğimiz kullanıcılar sorularımıza cevap yazamasın. Bu sitenin başka bir şeye ihtiyacı yok. Site kaç tane kaliteli kullanıcı kaybetti. Bunlara odaklanmak yerine butona falan takılıyorsun. Çöp kullanıcı dolu sitede her şey mükemmel çalışsa gözükse ne olacak.
🎫 ok yapacam
0
arbre
(01.10.25)
Ekşi sözlük üzerinden giremiyorum, nasıl girebilirim anlayamadım.
🟡 şu anda betaya sözlük üzerinden direkt giremiyorsunuz.
0
muhayyer divan
(01.10.25)
- Başkalarının duyurularında "cevap bu" diye tıklayabiliyorum. Bir şey değişmiyor ama yapılabiliyor.
🎫 bunu düzelteyeyim
- "Son Cevaplananlar" ve "Bildirim" kısmı göz yorucu olmuş. Yazı fontu da normal/eski olacak versiyonunda daha iyi sanki.
🟡 daha fazla geri bildirim alırsam bakayım.
- Hatta site genel olarak daha parlak ve beyaz gibi. Biraz gözümü yordu benim.
✔️ düzeldi
- Cevabın tarihi ve saati yerine, eğer 24 saatten az sürede ise kaç saat önce yazıldığının yazması bence gereksiz yenilik.
🎫 ok şimdiye kadar kimse bunu beğenmemiş kaldıracağım.
- Gönder butonu ile mesaj çerçevesi kesişiyor. Sanırım bu planlanan bir şey değil, butonun biraz daha aşağıda olması gerekiyor o zaman.
✔️ düzeldi
- "beta.eksiduyuru.com" adresine tıklayıp Ekşi Sözlük kullanıcısı olarak girmeye çalışınca yardır5'te kalıyor. İlerlenmiyor.
✔️ düzeldi, ama 'çalışmaz
- Mobil uyumlu haline geçince, en uyumlu eksik olan düzenleme giderilmiş görünüyor ama son halinde nasıl olur o bilemiyorum tabii.
✔️ aynen şu anda gördüğünüz gibi olacak
- Mobil'den girince "cevapla" tuşu ile duyuru başlığı iç içe geçiyor.
✔️ düzeldi
- "duyuru ve cevaplarin menu butonu "v" collapse/expand butonu gibi hissettiriyor" @lemmiwinks +1 bir de açık görünümden eski haline dönemiyorum.
✔️ düzeldi, eski haline donmek icin bos bir alana tiklayin.

@muhayyer divan web sitesinin en altında "beta" diye link eklenmiş. Chat linkinin altında. Onu tıklamayı dene.
0
nawar
(01.10.25)
Uzun bir süre antik.eksisozluk sitesinden giriş yapan tipik bir “eski dandik siteci” olarak; mümkünse renkler aynı tonda olsun beta versiyonda da. Çünkü mevcut duyuru renklerinden farklı olarak mat&metalik bir aura var betadaki renklerde. Dolayıısyla bu Betadaki hali hem göz yorucu hem de mevcut renk tonları arka plan dahil bence net daha iyi. bu mesele düşünmeye değer.
✔️ düzeldi
0
ezkaza
(02.10.25)
- dark tema eklenebilir mi ?
✔️ düzeldi sitenin en altina bakin
0
orpheus
(02.10.25)
kayıp ikonuna yabancı dil ikonu konulmuş
✔️ düzeldi
0
art cat chocolate
(02.10.25)
ÇOK PARLAK +1 yazılarda küçük kalmış nostalji namına görünüşü değiştirmesek olmaz mı:(
✔️ düzeldi arti dark theme geldi
kendi nickime basınca şu çıkıyor; birde sözlükten girmeyi asla başaramadım
✔️ düzeldi, sozlukten bu siteye direkt giris yok.
0
eja
(02.10.25)
1. Sözlüktekinin aksine gerçekten çalışan bir engelleme sistemi mutlaka olmalı. Ara sıra dadanan troller, ayırt etme gücünden yoksun olanlar ve ne cevaplarını ne de sorularını görmek istemediğim kişiler var, bu kişiler ne benim yazdıklarımı görsün ne de ben onların yazdıklarını göreyim.
🎫 yapacagim
2. Koyu/dark/karanlık artık adına ne denirse bir mod olmalı. Hem göze hem batarya ömrüne faydası çok.
✔️düzeldi
3. bkz, ' ' ve git komutlarının sağda olmasını yadırgadım. Bu butonlar genelde solda oluyor. Alışılır elbette ama garip geldi bana.
✔️düzeldi
4. etiketleme olursa, @compumaster yazdığımızda compumaster'a bildirim giderse şahane olur. Anlık bildirimden bahsetmiyorum ancak Donanımhaber'de olduğu gibi bir bildirim paneline bildirim düşerse güzel olur bence.
🎫fena fikir degil
5. Cevapla butonunu son cevabın da altına eklemek iyi olur. Çok cevaplı bir duyuruda cevapları okuduktan sonra cevap yazmak isteyen biri tekrar çıkmasın yukarıya.
🎫evet yapmak lazim
0
10551037
(02.10.25)
Çok parlak olmuş, göz yoruyor. Eskisi iyi bence.
✔️düzeldi
0
nothing in my way
(02.10.25)
- Çok parlak +1
duyuruların arkaplan gri rengi çok açık olmuş.
✔️düzeldi
Mevcuttaki gibi olursa (e6e5e5) olur. Yeni renk (edecec) çok göz yoruyor.
✔️düzeldi
- Karanlık mod gelirse şahane olur.
✔️düzeldi
- Açık görünüm butonu açarken işe yarıyor ama kapalı görünüme geçmek için işe yaramıyor. Adres çubuğunda ?s=1'i ?s=0 yapmak gerekiyor.
✔️düzeldi
- Duyuru kapalı (genişletilmemiş) durumdayken kullanıcı adına tıklayıp "duyuruları" sayfasına gidilemiyor. Önce duyuruyu açmak gerekiyor.
🚫oyle olmasini istiyorum.

- Duyuruya gelen cevaptaki kullanıcı adına tıklama gelmiş ama düzgün çalışmıyor. Yönlendirdiği sayfa ../kullanici/himmet dayi/ ama gitmesi gereken sayfa ../kullanici/himmet dayi/i. Yani sondaki /i eksik olduğu içib 404 hatası veriyor. Ayrıca 404 sayfasına da bir tasarım gelse iyi olur. Şu an saçma bir 404 sayfası var.
✔️düzeldi

- Kullanıcı sayfasında duyuruları / cevapları ayrımı olmuş. Çok iyi bence. (sonuçta bu da bir geribildirim)
✔️
- Kullanıcı adlarının yanındaki i ya da es logoları eskisi gibi çalışmıyor. Yani kullanıcıya ait istatistikler görünmüyor. Onun yerine kullanıcı sayfasına gidiyor. Bu hali de olur ama kullanıcı sayfasına o istatistikleri üçüncü sekme olarak ekleyebilirsin.
✔️düzeldi (aynen dedigin gibi yaptim)

- Duyuru içindeki yenile butonu kayıp.
edit: kibritsuyu uyardı, menünün içindeymiş. onu menü dışına alalım o zaman. 2 tık olmasın. 1 tık olsun.
🎫 belki, ekranda cok sey olmasin diye herseyi menuye koyduydum.

- Bir duyuruyu genişlettiğimizde diğer genişletilmiş olan otomatik daralsın gibi bir özellik olsa iyi olabilir. Ayarlardan değiştirilebilir kullanıcı isteğine göre.
🚫hayir senin direkt clicklemedigin birseyin calismamasi lazim.
0
himmet dayi
(02.10.25)
Lanlı lunlu edepsizce konuşan tipler hemen atılmalı. İkaz bile etmeden. Tadımız kaçmasın.
🟡oyle yapiyorduk zaten, sitede adam kalmadi. bloklama gelecek.
0
luluki
(02.10.25)
üstad eline saglik.
🟡 sagol

1. cevapla yanindaki kalem ikonuna isinamadim, hem varolusu hem de bir kisim basliklarla altli ustlu takilmasi sebebiyle olmasa da olur. Varolusu daha buyuk etken.
✔️düzeldi, ayrica o kalem sitenin ilk halinden beri vardi, öldürmüş oldun.
2. mobil versiyonda ekrani yatay/dikey cevirince (benim veremeyecegim detaylari goruyorsunuzdur) ekrani dolduran ana hat kayip eski sitenin masaustu versiyonu gibi gorunuyor, ancak yalnizca sag tarafta arka plan yesili gorunuyor. Ustteki reklamlar tum ekran genisligini doldurmaya -gri arka plandan tasarak- devam ediyor.
🟡 buna yapabilecegim bir sey yok. bootstrap (arka fonda calisan yapi) limitasyonu.
3. @10551037 soyledigi 2-4-5'e katiliyorum.
🟡 bende
4. Baslik fontu alisana kadar acaib gelecek, adi nedir acabağ?
🟡 aslinda eksi siteyle ayni font degil mi?
5. Mobilde bazi duyurularin onizleme metni baslik altinda ikonun altina sarkiyor, bazilarinda yanibasindan basliyor. Henuz sebebi anlayacak -ikon mu metin mi ya da kiymetli sen mi- bi oruntu goremedim.
🟡 ekran goruntusu lutfen!
0
klassno
(02.10.25)
lütfen engelleme getirin. burdak herkesle akraba olmak zorunda değilim. altı üstü soru sorup cevap verip gidicem.
🎫ok yapacagim
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(02.10.25)
font weight bir ya da iki tık yükselse daha okunur olacak
❓çok ince bir fonttu şimdi eski siteyle aynı boyutta ve aynı face'de
0
denemeyanilma
(03.10.25)
Ben de çok parlak olmuş diyorum, daha mat, daha soluk (Sözlük'teki saman teması gibi) olsa ve koyu/karanlık teması da olabilse ne güzel olur.
✔️düzeldi eski siteyle aynı, ayrıca dark mode da geldi.

Engelleme konusu şahsen mesajlarda varsa benim için yeterli.
🎫 mesajlarda var ama site geneline gelecek.
Belki işe yarar, duyuru başlıklarına "ciddili soru" ve "eğlenmeli sohbetli soru" olduğunu düşündürecek birer emoji eklemek ve kural olarak da ciddili sorularda goygoyculuğu yasaklamak, buna göre cezai işlem uygulamak bence çok mümkün. Ciddili sorularda birbirine bulaşmayı engeller hiç değilse.
🟡 bunu anlamadim
Bir de ben siteyi çok beğendim, ellerine sağlık.
0
muhayyer divan
(03.10.25)
Parlak +1
🟡 mevcut theme orjinal siteyle ayni. dark da geldi
0
lapaz
(03.10.25)
masaüstü içindir:
- cevapla kısmında bkz, ve git butonları anlaşılmıyor. +1
🟡 bunu duzelttim yaw?
- cevapla kısmının yazı boyutu duyuru içeriği ile yandaki kategoriler bölümünün yazı boyutundan neredeyse 2 kat daha büyük gözüküyor. dolayısıyla butonlar da aşırı büyük gözüküyor.
🟡ya sitenin fontu cok kucuk bence, eksi siteyle ayni olsun diye yaptim, ama gozum cikiyor artik 20 yasinda degilim.
yine kategoriler ile son cevaplananlar ve bildirimler kısımlarının yazı tipleri birbirinden farklı. şahsen duyurunun varsayılan font ve boyutlarını tercih ederim.
✔️ artik ayni olamsi lazim
- duyuru arka fonundaki gri bana da parlak geldi, eskisi daha iyiydi +1
✔️bu su anda eksisi ile ayni
- sanırım duyuru içeriğinin kapalı görünüm yazı boyutu ile açık görünüm yazı boyutu farklı olduğu ve cevaplar arasındaki ayraç silik olduğu için sayfa parlak gözüküyor.
🟡 kapaliyken kucun olmasi onizleme oldugu icin.
- duyuru gönderim zamanında x saat önce gönderildi yazmasa da olur +1
🎫 ok yapacam
- duyuru gönderi zamanı tarihe dönüştükten sonra, mouse over yapınca " " yerine "&nbsZ;" yazılmış.
🎫 ok yapacam
- sol üstte ("her bir şey"den önce) bazı sayfa başlıklarının gözükmesi lüzumsuz gibi geldi. ör: duyura'ya gidince duyuru başlığı, benimkiler'e gidince "duyurularım" , mesajlarda "gelen kutusu" vs. mobilde de sanırım menünün içine saklanıyor bu başlıklar, dolayısıyla fonksiyonunu anlayamadım. bence olmasa da olur.
🚫tasarim tercihim. hangi sayfada oldugunu bilemiyordun. mobil'de gizli zaten.
- bildirimlerdeki ya da son cevaplananlardaki duyuruları sırayla görüntüleyeyim istiyorum. duyuru sayfalarında "son cevaplananlar" ve "bildirimler" düzensiz bir şekilde genişlemiş daralmış oluyor. mesela "son cevaplananlar"ı sırayla açarken üçüncü dördüncü duyurudan sonra "son cevaplananlar" daralıp "bildirimler" genişliyor, bazen tam tersi, bazen ikisi birden daralıyor. bir önceki sayfadaki görünümden devam etse fena olmazdı.
🟡ekran goruntusu lazim

edit: şu son anlatmaya çalıştığımla ilgili ne zaman ekran kaydetmeye başlasam yazdığımı tekrar ettiremiyorum. hangi tıklama sırasıyla gerçekleştiğini bulamıyorum. düzensiz.
"bildirimler"dekileri baştan sona sırayla tıklasanız denk gelirsiniz gibi geliyor. ama düzensiz bir durum olduğu için şu an için angarya. anca bir gün uğraşmak isterseniz diyeyim.
0
tnz
(03.10.25)
-Cevapları birbirinden ayıran ince uzun çizgi eski sitedeki gibi olabilir, bir tik koyu olursa daha iyi olacak gibi

-bir de örneğin 20 cevaplik bir başlığa tıkladık, yavaş yavaş asagiya kaydırarak cevapları okuduk ve direk aynı sayfa üzerinden diğer başlıklara geçtik ve burada da birkaç başlığın cevaplarını okuduk vs ve en alta kadar geldik… sonra tekrar yukarıya çıkmak istediğimizde bu tıkladığımız başlıkların hepsi açık olduğu için insanı boguyor, bir karmaşa oluyor, bu nasıl düzeltilir veya ne yapılabilir bilmiyorum ama bi gariplik var gibi
0
dedeminhirkasi
(04.10.25)
ustadim god mode on takildigin icin cevabimiza mutecaviz yazabildigin cevaplarinin senden geldigini anlamam vakit aldi, affet.

kalem ikonuna uzuldum, eskiliginden degil yerine yerlesememesinden belki de isinamadim. cunku zira su hali mi o hali mi, kesinlikle kalemli hali. yerine oturabilse pek guzel olur, bunu olduren de olmak gafletinin yukunden kurtulurum.

font meselesi... bir gittim geldim eskisine, ikon ve renkler yuzunden oldugunu dusunuyorum. yine de fontun adinini sanini isteruk.

asagidaki ekran goruntusunun mevzunh anladim. baslik iki satira sarktiysa ucuncu satir onizleme oluyor ve ikon altina gidiyor, baslik tek satirsa ikinci satir onizleme ve ikon yaninda kaliyor. gorselden tetiklenen beni bir huzursuz etmisti ama artik cozdum ya alisirim.
ekran goruntusunu drive linki olarak paylasiyorum. drive.google.com

eline emegine saglik, su sitenin ve senin emegini nasil oderiz bilmiyorum.
0
klassno
(05.10.25)
Abi dark gelmiş, oley.

Bak çok zeki hissediyorum şu an kendimi ahhahahaha, öneri geliyor.

Karmamız yok, keşke olsa.


Önceki mesajımı da düzelttim anlatamadığım kısmı. O kısımda şunu demek istedim:
Herhangi bir duyuruda üç çizgi var sağında. Tıklıyoruz ve açılan menüde duyuruya git diyoruz. Duyuruya gittik ama sağdaki son cevaplananlar ve bildirimler kapandı.
0
Shepard
(05.10.25)
site çok parlak olduğu için yazıları okuması yoruyor, ayarlardan belki bir dropdown ile yazı fontu seçenekleri eklenerbilir.

font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;
ve
font-size: 14px;

yaptığımda bana daha okunabilir geldi her şey.
0
nahtoderfahrung
(05.10.25)
"""Belki işe yarar, duyuru başlıklarına "ciddili soru" ve "eğlenmeli sohbetli soru" olduğunu düşündürecek birer emoji eklemek ve kural olarak da ciddili sorularda goygoyculuğu yasaklamak, buna göre cezai işlem uygulamak bence çok mümkün. Ciddili sorularda birbirine bulaşmayı engeller hiç değilse."""
🟡 bunu anlamadim

Duyuru'da ne zaman ciddi ve trollemesiz ne zaman geyikli goygoylu cevaplar yazılabileceğini belirtme ihtiyacı duyuyorum da. Kimi konuyu tartışırken eğlenebiliyor, ruhen buna müsait oluyor kimi müsait olamıyor, kimi zaman konunun ciddiyeti algılanmıyor filan. Hani insanların birbirini daha az incitmesini sağlamak, biraz da (zaman geçtikçe bir geçmiş oluşacağı için) geçmiş duyuruları daha doğru değerlendirmek adına bu tarz bir işaretleme lazım diye düşünüyorum, bu site bana ait olsa bunu yaparım yani. Burası sadece yazıdan oluşan bir platform, herkesin komiklik eğlence geyik vs algısı farklı, herkes her an aynı duygu durumunda da olmuyor. O açıdan dedim.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
Gir-çık butonları
başlıklarını engelle butonu
Mesajlarını engelle butonu
engelle butonu (senin de göremesin)
Tema çok kötü betada şu an ki daha iyi
Reklam sayısı

Başlıkları ve Cevapları mobil modda editleme, düzenleme, kolayca silebilme

Anket ekleyebilme
0
baldan kaymak
(05.10.25)
Kullanıcı adının köşede 'gelen giden görsün' der gibi durmasına çözüm bulana Allah uzun ömür versin.
0
Mirket
(05.10.25)
hiç bir cevabı okumadım öncelikle söylendiyse özür dilerim.

beta'da ki iconlar flat'ten 3d'ye kaymış iyice daha bir ayıramamazlık olmuş gibi. belki soru tiplerinin iconları için farklı farklı renkler düşünülebilir. müzik mavi teknik sarı medikal kırmızı gibi vs.

başlıklardaki font daha bir neue tarzı olabilir, daha kolay okunması açısından. içeriğinin fontu rahat okunabiliyor bu arada.
0
inannas jofn
(06.10.25)
- ayarlar butonu 404 hatası veriyor.
- istatistiklerde de bir gariplik var sanki. ben neredeyse hiç duyuru ya da cevap silmem ama çok fazla silmişim gibi görünüyor. -ya da kullanım alışkanlıklarımın farkında değilim :)
0
evrim halkasi
(06.10.25)
1. son cevaplananlar ve bildirimler frame'lerinde, her bir duyuru basligi arasinda cizgi olmasi daha okunakli yapar. bu sekilde cok icice gecmis gözüküyor.

2. wide görünüm benim icin tercih edilesi degil. sürekli ekranda tarama yapar gözü kaydira kaydira duyuru okutuyor. yorucu. en azindan kompakt bir görünüm opsiyonunun olmasi benim gibi tek bakista icerige ulamyi, minimum eforla okuma yapmayi sevenler icin daha iyi olur.

3. duyurularin görüntülenme sayisi geri dönerse güzel olur.

4. cevapla diyince sayfanin otomatik olarak cevaplama kutucuguna kaymasi cok suku olmus. bu konuda tesekkür ederiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.10.25)
cevabı tikliyorum. sayfayı yenilediğimde yine tiksiz görünüyor.
duyurunun kaç kez görüntülendiği bu versiyonda görünmüyor.
0
elektr10
(06.10.25)
cevapla okunu 10 dk da zor buldum. oraya tekrar cevapla yazılabilir.
kişilerin infoları hala açılmıyor.
0
koela
(06.10.25)
gecisi yapmisiz :) elinize saglik @compumaster, gule gule kullanalim yeni siteyi.

birkac yorumum var yine:
1. cevapla butonu herkes icin anlasilir olmayabilir, bence cevapla yazisi kalsa iyi olurdu. bir de en alttaki cevapla sanki cevabi cevapla gibi de duruyor. onun yerine belki duyuru basligi sticky yapilabilir.
2. yine cevaplaya basinca cevap varsa son cevapla text box cok birlesik, onu biraz ayirmak hos olabilir.
3. madem duyuru ve cevaplardaki tarih yerine gecen zamani gosteriyoruz, onu belki dinamik yapabiliriz. sayfada bazen uzun zaman gecirilebiliyor, her dakika o sureler guncellense hos olur.
4. duyuru text'i kullanici isminin altina denk gelince kotu gorunuyor:
i.imgur.com
5. cevapla acikken duzenle'ye basinca bir sey olmuyor. text box bossa bence direkt ustune yazabilir, doluysa da bir uyari mesaji olabilir.
0
lemmiwinks
(06.10.25)
www.eksiduyuru.com

sayfa bulunamadı diyor,

çok önemli bir şey daha var sağ tarafta bildirimlerde tarih saat olarak gözüküyor önceden kaç dk kaç saat önce son cevap atıldığı yazıyordu yine o formatta olabilir mi?

ayrıca aynı bölmenin arkaplan rengi yok, chrome konsolda aşağıdaki css bir sebepten de-aktif gözüküyor.

.soncev li, .notify li {
background-color: var(--ed-entry-background-color);
0
nahtoderfahrung
(06.10.25)
ayarlar çalışmıyor. şifre nasıl değiştirilir?
0
Kahvedesu
(06.10.25)
attığım tikler yok oluyor.
0
elorelia
(06.10.25)
evet tik veriyorum kayboluyor
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
karanlık modu aktif ettikten sonra sayfa yüklemelerinde önce aydınlık mod yükleniyor, sonra karanlık mod devreye giriyor. her sayfa yenileme ya da değişim bir flaş patlaması niteliğinde. karanlık mod aktivastonunu sayfanın tamamı yüklenmeden yüklemenin bir yolu var mıdır?

Bir de karanlık modda font renklerini daha da koyulaştırmak gerek gibi. Bu haliyle 2 dakika baktıktan sonra gözümü kapayıp açınca yatay çizgiler görmeye başlıyorum boşlukta.
caps: galeri14.uludagsozluk.com
referans olarak sözlük'ün gece modu renkleri alınabilir.

'Cevabın Linki' butonuna basınca sayfanın en üstüne gidiyor ama link çıkmıyor veya panoya da kopyalanmıyor.
0
himmet dayi
(06.10.25)
beta.eksiduyuru.com adresinden siteye girmek istediğimde şöyle bir hata aldım: soz.lk
0
10551037
(06.10.25)
arayüz aşırı göz yoruyor. parlak ve fontlar birbirlerini öldürüyor. odaklanıp okuyabilmek mümkün değil
0
topkapiaksaray
(06.10.25)
bir ekleme daha. eski font arayüz on numaraydı
0
topkapiaksaray
(06.10.25)
olumsuzluklar/hatalar:

1- font çok büyük. eski boyut daha iyiydi.

2- ana düğmelere border ya da shadow eklenebilir. bkz, alıntı ve git düğmelerine renk verilebilir. genel olarak eski düğme seti daha iyiydi. bunlarda kaba inşaat hali var.

3- textbox’ın içine tıklayınca textbox büyüyüp align center oluyor ve sayfa genişliyor. responsiveness gidiyor ve sayfa sağa sola scrollable hale geliyor. bir daha refresh edene kadar da düzelmiyor.

4- nicklerin yanındaki info kutuları çalışmıyor.

5- textbox ile gönder butonu arasında boşluk yok (edit yaparken).

6- cevapların sağ üstündeki burger menu ikonu dikkat çekmiyor ve yerine sıkışmış gibi duruyor. daha farklı bir tasarım denenebilir.

7- cevaplardaki burger menüde focus rengi lacivert. renk paletiyle alakası yok.

olumlu yanlar:

1- her sayfayı kapatıp açışımızda log in olmak gerekiyordu. nihayet token eklenmiş. bu dertten kurtulduk.

2- mobil görünüme edit özelliği sonunda gelmiş (aro)

3- dark mod iyi. ama daha görünür bir yere koyulabilir.

4- istatistikler iyi olmuş.

5- engelleme özelliği iyi olmuş.

not: sadece mobilde denedim.
0
sir gawain
(06.10.25)
"🎫" bunu görünce altın bilet kazandım sandım ama kazanmamışım.

Derdini seveyim butonu gibi olacak ama birilerine "@nawar +1" gibi artı verirken uzun veya karışık nickler için kopyalayıp/sürükleyip koyuyordum nicki. Şimdi onu yapamıyorum. Kullanıcının sayfasına gidiyor. Yandaki kayıt kökeni belirten i/es kısmına tıklayıp sayfalarına gitsek buradan kopyalasak mantıklı değil mi? Hani eğer birilerini etiketleyince ona bildirim gitmesi konusu gelecekse otomatik tamamlama gelmeyecektir diye düşünüyorum. İşimizi kolaylaştırır.

Bu dark/koyu tema dediğiniz sidebarların rengini değiştirmek mi? Yoksa duyurular arasındaki, arka plandaki beyazı da değiştirebiliyor musunuz?
0
nawar
(06.10.25)
@nawar, dark tema sitenin en altinda calisiyor.
Karanlık Mod
diye bir dugme.
0
🌸compumaster
(07.10.25)
Aşırı üzüldüm. Eski temayı isteyenler kullanabilmeli. Çok alışmıştım.
0
tithousand
(07.10.25)
geniş olmuş diyenler olmuştu. daraltılmış. bu sefer de yazı puntoları çok yüksek olmuş. :') annemin telefonunu kullanıyor gibiyim.
0
art cat chocolate
(07.10.25)
başlık açan kişinin nickine tıklanmıyor, cevap yazan kullanıcılarınkine tıklanabiliyor.
0
veritaslibertas
(07.10.25)
Örnek üstünde anlatmaya çalıştım bazı hususları :

i.hizliresim.com
0
diyecevaplandı
(07.10.25)
Bilgisayardan girilmiyor.
Sozluk kullanicisiyim girisi calismiyor.
0
65 derece
(07.10.25)
@compumaster ben ayarlardan arka planı koyu yaptığım için aşağıdaki karanlık mod ayarını/düğmesini görmemişim. Tamam. Yazılar koyu da arka plan da koyu olunca okunmuyor.

Bu arada karanlık modda ayarlardaki "Sözlük üzerinden Ekşi Duyuru'ya giriş yaptığınızda web tarayıcınıza sizi kaydeder, bir daha login olmak zorunda kalmazsınız. Bu ayar sadece bu web tarayıcısı içindir. Diğer web tarayıcılarında aynı işlemi tekrarlamanız gerekir" vb. bilgi yazıları da gözükmüyor.
0
nawar
(07.10.25)
eskiye dönemez miyiz ya:( hiç gerek yokmuş buna.
0
nothing in my way
(07.10.25)
renkler fazla açık.
0
runaway
(07.10.25)
brave browser'la siteye login olunamıyor.

sozluk hesabıyla girmek istediğimde hiçbir şey olmamış gibi gösteriyor. kullanıcı hesabımla girmek istediğimde Failed CSRF check! hatası geliyor :(

onun disinda çok iyi olmus! eline sağlık, buy me coffee linki falan varsa elden ele uzatalım bir seyler :)
0
fakyoras
(07.10.25)
simdi brave browser kurdum ve internet kullanicisi ile login oldum.
0
🌸compumaster
(08.10.25)
aramada muhtemel bug var. anlatmaya çalışayım: duyuru açanın nickine tıklayamıyoruz, malum. duyuru açanın nickini "kullanıcı adı" olarak aratınca yeni versiyona geçtikten sonraki duyuruları çıkmıyor.

misal: gobekli raki'nın aşağıdaki duyurusu "kullanıcı adı" aramasında çıkmıyor. ama üçüncü sıradaki cevabında nickine tıklayınca görebiliyoruz.
www.eksiduyuru.com

aşırı detay bir bug'a denk gelmiş olabilirim tabii :D

bu arada @compu github'dan takip daha kolay olacaksa senin için oraya yazalım?
0
evrim halkasi
(08.10.25)
karanlık mod gelsin. ya da renkler biraz daha koyulaşsın. gözümüz kanadı.

edit: karanlık mod gelmiş. sitenin en altındaymış.
0
archmeister8
(08.10.25)
selamlar, eski versiyonda duyuru yazıldığı zaman info ikonunun üzerine gelinince şu kadar kişi bakmış diye gösteriyordu, artık göstermiyor. bu benim çok işime yarıyordu eskisi gibi olursa mutlu olurum, saygılar
0
Fodera
(08.10.25)
Sonraki sayfalara gidilmiyor aşağısı 1 kalmış, eski duyuruları göremiyoruz
0
baldan kaymak
(09.10.25)
herşey çok iyi ama reklamları algılamıyorum. bi kutucuk içerisinde falan olsalar da yorulmasak diye düşündüm. Site içeriği gibi duruyorlar +- öyleler zaten de ama yanıltıcı.
0
baldan kaymak
(09.10.25)
Bu dandik sitede neden cloudflare var? Zaman kaybettiriyor.
+1
arbre
(09.10.25)
Bilgisayar uzerinden (chrome) girince sozluk login‘i calismiyor. Mobilde sorun yok.
0
mamu
(09.10.25)
bazı soruları nickimizi gizleyerek de sorabilmeliyiz bence. benim gerçek ad soyadım bir çok kişi tarafından biliniyor. ama çok özel bir soru sormak istesem bunun bir yönte
mi var mı?
+2
ground
(09.10.25)
Etiketleme konusu için güncelleyeyim.

"@ground +1 fake hesap sayısını azaltır" yazdığımda @ground sizden bahsedildi bildirimi alabilir uygulama vs. değil, site içinde bildirim sekmesinde olsa da). Yani çok önemli değil ama konu takibi için iyi fikir bence. Birilerine cevap verildiğinde "cevapla" tuşu eklenirse duyuru içinde atıfta bulunarak başkasına cevap verme ya da sosyal medya kafası gibi bilgilendirme ihtimali olmaz öyle.

Bir de "cevap bu" işaretini kaldırmak ya da kendi duyurumuzda yazdıklarımızı istatistiğe eklememek şeklinde değiştirmek gerekebilir. Birçoğumuz kendimize tik atmadığımız için kendi duyurumuza cevap verdikçe düşüyor o oran ahahah
+2
nawar
(12.10.25)
gizli rumuzla soru sormak +1 çok güzel olur.

takip lüzumsuz geldi bana, kimi niye takip edeyim, bir başkası beni niye takip etsin. zaten soru favlama var.

ama gizli isimle soru sorarsak güzel olur. adamın herkesin duymasını istemeyeceği bir sıkıntısı var belki.

burası artık bir mahalle gibi olmuş, kişiler birbirlerini az çok biliyorlar. dedikodum dönecek mi diye rahatsz hissedebilirler.
ben belki ilişkimde toksiklikler yaşıyorum, mahalleden amcalar ablalar duymasın istiyorum ama onların aklına da ihtiyacım var bir yandan. ya da içimi dökesim var. o halde gizli olmalıyım.

niye başka hesaplar açmakla uğraşayım. bu dürüstlümüze de gölge düşürür, kendimize inancımızı da sarsar.


soramadığım sorularım var diyen kullanıcılar da var zaten.
+4
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(12.10.25)
ibb.co

Reklamlar cevapların arasına girmiş mobilde. 8910'un cevabı ücretli içerik gibi olmuş.
0
nawar
(13.10.25)
ekran goruntusu yuklemek zor geldi ama soyle:

sadece sozluk yazarlarinin gorebildigi sorularda cevap sayisindaki kapatma parantezi ile es logosu ust uste geliyor: (git: 1613910)
0
lemmiwinks
(14.10.25)
1 - youtube linkleri sayfa üzerinde açılmıyor. en azından benim denediklerimin tümü console'da hata verdi.

2- sözlük hesabından giriş yapmış kullanıcıların duyurularını sadece sözlük kullanıcıları görüyor ve arama motoru indexlemesine kapalı. yine benzer şekilde, normal kullanıcılar için de -sadece login olanlar görebilsin- şeklinde bir özellik olsa güzel olur. en azından arama motoru index'lemesine kapalı olur ve tam anlamıyla anonimlik olmasa bile daha rahat hissettirir. yani tüm internet görebilir, sadece duyuru ahalisi görebilir ve sadece sözlükten gelenler görebilir şeklinde üç tür privacy öneriyorum.

3 - kaydettiğim bir temayı tekrar düzenleyip kaydettikten sonra değişikliğin etkili olması için logout ve login olmam gerekiyor.

4- login'deki beni hatırla'nın fonksiyonunu anlamadım. beni hatırla seçili değilse session süresi daha kısa ya da tarayıcıyı kapatıp açında tekrar login mi gerekiyor?
0
biseysorcaktim
(26.10.25)
soruyu hortlattığım için özür dilerim öncelikle. bizi engelleyenleri biz de engelleyebiliyor muyuz? eğer zaten karşılıklı oluyorsa da mallar listesinde görünmüyor bu isimler. ilk yapanda görünüyor muhtemelen sadece. onlar engeli kaldırdığında bizde engelli kalsalar olur mu?
0
eileengray
(28.10.25)
Yazılmış mı okuyamadım ama silinen soru mesaj olarak gelmiyor.
0
arbre
(28.10.25)
etiket isaretini cevabin basina alabilir miyiz?
sonunda cikiyor..
0
cooperr
(30.10.25)
garip gorunuyordu bende. cumleye baslamadan once kullanicinin ismiyle baslandigi zaman her durumda. bazi durumlarda mantikli da...
+1
🌸compumaster
(30.10.25)
@compumaster: birden fazla kisiye cevap verince nasil oluyor acaba?
@cooper: deneyelim bakalim.

himm, etiket @ yazinca olur sanmistim, yanilmisim. daha guzel olmaz miydi? tum platformlarda boyle alismisiz :)
0
lemmiwinks
(30.10.25)
çok isterdim @ ile yapılmasını ama ekşi duyurudaki isimlerde aklınıza gelen tüm karakterler boşluk herşey var. üzerine compumaster'ın internet kullanıcısı var ekşi duyurusu var, var var var. Başka temiz bir çözüm bulamadım.
+2
🌸compumaster
(30.10.25)
(5)

taşınma soruları

art cat chocolate
evden taşınırken ev sahibimle imzalamamız gereken çıkış belgesi gibi bir şey oluyor mu? bu adam güvenilmez, paracı bir tip. evimden çıkmadı diyip para istemesi yüksek ihtimal.sözleşmem aralık sonunda bitiyor. aralık ayı içinde mi taşınmam lazım? ocak'ta taşınabilir miyim?
evden taşınırken ev sahibimle imzalamamız gereken çıkış belgesi gibi bir şey oluyor mu? bu adam güvenilmez, paracı bir tip. evimden çıkmadı diyip para istemesi yüksek ihtimal.

sözleşmem aralık sonunda bitiyor. aralık ayı içinde mi taşınmam lazım? ocak'ta taşınabilir miyim?
0
art cat chocolate
(01.10.25)
Çıkış belgesi gibi bir şey yok. Siz ev sahibinize beyan edersiniz çıkacağınızı. Sözlü anlaşırsınız. Çıkacağınız gün ev sahibi gelir evi kontrol eder ve anahtarı teslim alır. "Evimden çıkmadı" gibi bir yalan beyanla kendi başını belaya sokmaktan başka bir şey elde edemeyeceği için buna kalkışacağını sanmam.

İkinci soru ev sahibinizle anlaşmanıza bağlı. 1 ay daha kira ödeyip kalayım, sonra çıkacağım derseniz kabul ederi. Sözleşmenin aralık sonunda bitiyor olması 10 yıllık kiracı değilseniz pek önemli değil. Siz evden çıkmak istemediğiniz sürece sizi çıkarması için yasal bir gerekçe gerekiyor (kira ödememeniz, eve ihtiyacının olması, kapsamlı tadilat vs.). Ancak şöyle bir durum var. Siz Ocak'ta da kalayım derseniz sözleşme otomatik olarak uzar ve ben çıkıyorum dediğinizde ev kirasını "makul" bir süre daha ödemenizi isteme hakkı var ev sahibinin. Yani bu şartlar atlında Ocak ayı için mutlaka ev sahibi ile görüşüp anlaşın. Ocak için zamlı kira isterim derse onu da kabul etmeniz gerekir yasal olarak. Ancak Ocak sonunda çıkacağınız konusunda mutabık kalın ki Ocak sonrası kiraları da sizden istemesin.
0
himmet dayi
(01.10.25)
@himmet dayi 10 yıllık kiracıyım :') işte mutabık kalırız ama lafta kalır sonra yasal hakkını ister benden.

çünkü bu adamla her sene kira zammı konusunda sözlü olarak mutabık kaldık. 7 yıl sonra çıktı geldi ben hakkım olan zammı istiyorum diye 7 yılın zammını aldı avukat aracılığıyla. bu yüzden yazılı bir şey olsun istiyorum ama ne
0
🌸art cat chocolate
(01.10.25)
Yani o zaman kafam rahat olsun derseniz teslim-tesellüm tutanağı hazırlayıp imzalayın birlikte.

i.ytimg.com
detay: blog.etasin.com
0
himmet dayi
(01.10.25)
evi şu tarihde, hasarsız olarak teslim ettim tarzında, karşılıklı olarak imza altına alabilirsiniz.
Yok oda içinize sinmiyorsa noterden yaptırım. Her hangi bir şey talep ederse bu belgeyi delil olarak kullanırsınız.
0
Rao
(01.10.25)
evet garantiye almak istiyorsanız anahtar teslim tutanağı imzalayın. .... adreste bulunan taşınmazda kiracı olarak bulunmaktaydım, evi hasarsız olarak .... tarihinde boşalttım ve anahtarları ev sahibi olan ....'ya teslim ettim. diye yazın, ev sahibi ve siz imzalayım.

sözleşmeniz örneğin 20 aralıktan 20 aralığa yenileniyorsa şöyle oluyor siz 20 Kasımda 1 ay için evde oturmanın bedelini ödemiş oluyosunuz yani 20 aralıkta çıkmanız lazım ama ev sahibi ile anlaşmaya varabiliyorsanız 1 aylık daaha ödeme yapıp 20 ocak'a kadar oturabilirsiniz
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
(11)

Matematik öğretmeninin hakaret ederek zorbalaması

Sadece soruyorum
Herkese selamlar.Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını a
Herkese selamlar.

Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını anlamakta çok zorlanıyor ya da tam anlamadığım bi şekilde nasıl olsa yapamayacağım diye anlamayı denemiyor bile. Gerçekten birebir ilgilenilmesi gerekiyor, çok minik minik zorlamadan üstüne gitmeden korkutmadan anlatmak gerekiyor ancak o zaman yapabilmeye başlıyor.

Neyse bu sene de yeni bir matematik öğretmeni gelmiş, akılı tahtaya yansıttığı şeyleri defterinize yazın demiş, bizimki de yavaş yavaş yazıyor zaten zorlanıyor. Yazamadan sonraki sayfaya geçmiş birkaç defa. Öğretmen de zorbalamaya başlamış bizimkini. Neden yazmıyosun vs diye. Ama çocuk gerçekten saygısız bi çocuk değil, yapmadıysa gerçekten yapamadığı için yapmamıştır. Neyse en son da geçen gün çocuğa "geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" vs şeyler söylemiş. Çocuk bunu anlatmış annesine.

Bu durumda ne yapılabilir, öğretmenin üstüne gitmek ters mi teper yoksa üslubuna dikkat etmesini söylemeli mi ailesi. Müdüre vs gidip ya da en son meb şikayeti denenebilir mi?

Sonuçta çocuk yapamıyorsa notunu düşük girersin, çocuğa hakaret etmesini gerektirmez diye düşünüyorum, herkes matematik yağacak anlayacak diye bir kural mı var. Çocuk gerçekten anlamıyo çok zorlanıyo.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
matematik ogretmeni ve mudur ile birlikte toplanti talep edecek aile, o da olmazsa meb muhtemelen. ogretmenin ustune gitmek daha ne kadar ters tepebilir yani hakaret etmis adam bir sonraki asama dovmesin diye mi suyuna gidecekler?
bununla birlikte anlattiginiz gibi ciddi bir ogrenme zorlugu varsa cocuga ihtiyaci olan ozel egitimi aldirmamak, gerekli sekilde yonlendirmemek ve bu sekilde devam etmesinde israr etmek cocugun iyiligine olmayabilir, onu da artik isin uzmanlari ile gorusmeleri gerekiyor. 7.sinif cocugunun 3.sinif seviyesinde diyorsunuz, uc bes sene sonra yasitlariyla universite sinavina girerse ne yapacak?
0
kassiopeia
(01.10.25)
öğrencinin yalan söylemediğinden eminseniz eğer öğretmenle muhatap olmayın, cimer'e şikayet dilekçesi yazın. il milli eğitimden müfettiş görevlendirirler. bir şey çıkmaz ama öğretmen bir daha uğraşmamak için davranışlarına dikkat eder.

onun dışında bulunduğunuz il veya ilçedeki milli eğitimin rehberlik araştırma merkezi (RAM) ile görüşün. çocuğun özel bir eğitime ihtiyacı varsa onlar hem yardımcı olurlar hem de yönlendirme yaparlar.
0
yemrem
(01.10.25)
kar tanesi olmaya gerek yok. Fen lisesinde, tıp fakültesinde hocaların basit bir soru bilemedik diye söylediklerini duysanız kalpten gidersiniz demek ki. Hocayla konuşun, durumunu söyleyin +1. Sizin komşunun çocuğu geride kalıyor diye tüm sınıf onun seviyesinde ders işleyemez, sizin çocuğun da bir günahı yok. Bence de çözüm özel eğitim
0
nundu
(01.10.25)
İdareye bildirin mutlaka. Bu ülkenin mühendislere ihtiyacı yok, bu ülkenin doğru düzgün insanlara ihtiyacı var. Klasik öğretmen malligi.

Peşin not: Öğretmenim.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
@nundu

biz zaten öğretmen bizim çocuğun seviyesine insin demiyoruz ki, hakaret etmesin diyoruz, bu kadarını da istemeye hakkımız var bence.
0
🌸Sadece soruyorum
(01.10.25)
müdürle konuşun durumu. hocayı da çağırır birlikte konuşursunuz. yok hoca ters yaparsa milli eğitime gidip şikayetinizi anlatırsınız. müfettiş atanır, çeki düzen verirler. ayrıca çocuk için de bir yol çizilebilir.

fen lisesinde ve tıp fakültesinde okuduğunu belirtme ihtiyacı duyarak "kar tanesi olmaya gerek yok" diye boş yapan arkadaşa iki laf etmek isterim. ben de söz işittim, hatta dayak da yedim. çoğu 80'li 90'lı tayfa böyle eğitim gördü belki de. bizler bunları yaşadık diye bu çocuğun ya da çocukların bunları yaşamasına gerek yok. tıpta basit şeyleri bilmeyip hocalarından laf yemen senin bilgisizliğin. buradaki çocuk özel bir çocuk olabilir o yüzden kendi yaşadığınız şeyleri örnek göstererek yorum yapmaya çalışmayın.
0
false pretension
(01.10.25)
Size şunu söyleyeyim: Yapacağınız şeyler karşılığında öğretmenin akıllanacağını düşünmeyin. Böyle karakterdeki insanlar uyarı ile, hafif ceza ile vs. akıllanmaz.

İlk okul 1. sınıftaki anım geldi aklıma. Hala unutmam 30 sene geçmiş üstünden. Sınıf öğretmeni sınıftaki bir kızı istisnasız her gün sopayla dövüyordu. Ne alıp veremediği vardı bilmiyorum ama adamın tipine baksan düzgün görünümlü biriydi ama her gün kızcağızı dövüyordu ve acımasızca. Bir gün annesiyle geldi çocuk sınıfa ve annesi çocuğun sırtındaki morlukları gösterek hocam etmeyin vs. dedi. Kızın annesi sınıftan çıkar çıkmaz adam sopaya sarılıp her zamankinden daha fazla dövzü kızı.

Uzun lafın kısası siz öğretmeni "evinden aldırsanız da :d" o adam çocuğa kinlenir daha fazlasını yapar. Bu aklınızda olsun.
0
himmet dayi
(01.10.25)
öğretmenle ilgili güzel öneriler verilmiş.

fakat bu çocuk muhtemelen hayatı boyunca buna benzer durumlarla hep karşılaşacak. hepsini bilmek ve çözmek mümkün değil. nasıl olur bilmiyorum ama bir psikolog-danışman vs. destek alarak ailenin çocuğun kendini yalnız ve çaresiz hissetmemesini sağlamaya çalışması gerekir. öğretmen gibi her gün gördüğü bir insan olmayabilir ama bu olaylarla baş edebilmeyi de öğrenmeli.
0
orpheus
(01.10.25)
gnosis +1 bu arada. Çocuğun bu tip durumlarla sağlıklı şekilde baş etmesi için ailenin ve çocuğun destek almaya başlaması lazım.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
Şikayet etseniz bile bunun sonuç vereceği mechul çünkü bu sebeple memuriyetten almayacaklar sonuçta. Müdürün, mudur yardimcisinin, rehberliğin arabulucu olduğu görüşmeler silsilesi yapmanız lazım.

Bazı öğretmenler böyle oluyor, kendi alisildik olanindan farklı davranan birini direkt kendine karşı bir şey yapıyor gibi görüyor. Açıklayınca tavır değiştirir değiştirmez bilinmez ama denemek önemli.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.25)
oncelikle sen velisi olmadigin icin yapabileceklerin sinirli.
annesi/babasi ne diyor bu ise?

ben babasi olsam soyle yaparim:
"geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" sozu dogru mu ogrenirim okula gidip, hocam bu dogru mu derim, yok derse ok bizimki yanlis duymus herhalde derim, fazla ustelemem. ama sorgularim, tatli sert.
bir daha olursa, tekrar okula giderim, bu sefer hocayi sert uyaririm.
3. sefer tekrarlanirsa dalarim, artik kim kimi indirirse indirir. sonra da haliyle cocugu alirim okuldan.

bir de kar tanesi falan denmis, tip fakultesi falan filan. yaw tip fakultesi secilen bir sey. eger doktor olma yolundaysan ve calismiyorsan ya da kafan almiyorsa, laf yersin. sonucta doktor olacaksin insanlar sana canini emanet edecek.

ama subyana kimsenin hakaret etme hakki yok. 7. sinifa giden cocuk daha dal falan secmemis, belki de sanat sepet isleriyle ugrasacak, matematikte iyi olmak zorunda degil.
0
cooperr
(01.10.25)
(9)

dertsiz başıma dert almamayı nasıl öğrenebilirim

Whily
Önceki duyuruda gereksiz bir gizem yaratmışım. Vaktinizi aldığım gibi bir işime de yaramadı. Bu sefer çok daha doğrudan anlatacağım. Çok yakın bir kız arkadaşımdan (ben erkeğim. yaşlarımız aynı) beklenen ama istenmeyen bir haber aldım. Ama önce kafa karışıklıkları gidermek istiyorum. Ben bu kızla ay
Önceki duyuruda gereksiz bir gizem yaratmışım. Vaktinizi aldığım gibi bir işime de yaramadı. Bu sefer çok daha doğrudan anlatacağım. Çok yakın bir kız arkadaşımdan (ben erkeğim. yaşlarımız aynı) beklenen ama istenmeyen bir haber aldım. Ama önce kafa karışıklıkları gidermek istiyorum. Ben bu kızla aynı apartmanda büyüdüm, üniversite dahil aynı okullara gittik. Üniversitede de üç yıl ev arkadaşlığı yapmışlığımız var. Öz ablamdan, kardeşimden daha fazla zaman geçirdim. Seksüel ya da romantik hiçbir şey hissetmediğime her şeyden çok daha fazla eminim.

Hiç olmaması gereken birinden hamile. Bütün olasılıklar içinde en kötüsü (ensesti falan saymıyoruz elbette) İnanılmaz toksik ve her şeyiyle yanlış bir ilişki. Bu benim şahsi görüşüm değil. Kendisi, ablası, annesi herkes bunu biliyor, bunu görüyor, bunu söylüyor. Ama nedense bir türlü sonlandıramadı bu ilişkiyi ve buraya geldi. Profesyonel yardım alması için de elimizden geleni yaptık. Hatta ablası parasını da ben vereyim git dedi, mesele para değil, bir gitti, sonra ablasından parayı alıp bu elemana verdi. Beraber yediler de değil, bayağı ustasından yevmiyesini alıp babasına veren çocuk gibi gitti elemana verdi.

Kısa zaman önce kendisi ve ablasıyla oturup konuştuğumuzda bu ihtimalde masaya geldi. “Hadi her haltı yedin. Atsan atamıyoruz, satsan satamıyoruz. Bari hamile kalma.” ya geldi konuşma. O an dünyanın en mantıklı insanı gibi tepkiler verdi. Bu noktada ufak bir detay vermem lazım. Ablam, Leyla olsun adı, yaşadığımız yerde ve çevrede kürtaj yapan tek kadın doğum uzmanı. Bu yüzden sosyal çevremizin önemli bir kısmından dışlanmış, rutin olarak tehditler alan birisi. Arkadaşımla benimki kadar bir iletişimi yok, hatta hiç yok.
Dikkat ediyorum, olmaz zaten öyle bir şey. O kadar da salak değilim, olursa da Leyla abla var yardımcı olur zaten di’ mi muhabbeti yaptı. Neyse dedik en azından bu kadarına kafası basıyor. Evlenmeleri mümkün değil. Eleman zaten evli. İşin ilginç yanı diyeceksiniz elinde bir şey var şantaj yapıyor ya da dövüyor ediyor falan, o da yok. Evlenseler de bir şey değişmez zaten bu hikayede. Daha gidip söyleyemedi bile korkusundan elemana.

Haberi paylaştığında, bana bu durumdan nasıl kurtulacağını soracak sandım. O soruyu sormadı. Ben de sorulmamış bir soruya cevap vermedim. Böyle bir şey yaparsam, sonuç ne olursa olsun kötü olanın sonunda ben olacağımı bileceğim kadar yaşadım. Ardından öfkeyla karışık hayal kırıklığı baskınına uğradım. Beklediğimden daha güçlü bir şekilde. Bu duyguyu nasıl tarif etmem lazım bilmiyorum. Bahis sitesinin bedava verdiği parayla 15 maçlık kupon yapmışsınızdır, dünya tersine dönse gelmeyecek maçlar gelir kupondaki. Ama en güvendiğiniz maçtan yatarsınız. Zaten sizin olmayan bir parayla oynadığınız ve sonucunda da bir şey kazanmadığınız ve kaybetmediğiniz bir şey için ruhunuz sıkılır, öyle bir şey gibiydi.

Böyle hissettiğim ve aslında herhangi bir şey hissettiğim için kendime kızdım.
Peki neden böyle hissediyorum? Bu tür şeylere enerjimi harcamak istemiyorum. Yaptığım iş gereği bu yoğun ve anlamsız duygu değişimleri, ciddi miktarda maddi kayba yol açacak yanlış kararlar vermeme neden olabiliyor. Bunu daha önce yaşadığım için bu sefer zarar görmeden atlattım. Yine de böyle hissetmek istemiyorum. Bu mental duruma nasıl ulaşabilirim? Bakarsanız bana giren çıkan bir şey yok ama çok etkileniyorum.

Bunlar ilk bölümün soruları.

Dün ablası, bugün de annesi aradı. Biz ikna edemiyoruz doğurmaması için sen konuş belki seni dinler ya da Leyla ile konuştur belki o ikna eder falan diye çok darladılar. Açıkçası ablamı bu işe karıştırmak istemiyorum esas kızımızdan böyle bir talep gelmediği sürece. Ben de karışmak istemiyorum.
Bu hikayenin muhtemel her sonu kötü. Sadece kötü skalasında geniş bir aralığa dağılmış ihtimaller var.
Buna dahil olmamamın doğru olduğunu biliyorum ama bir şey dememek, yapmamak da çok zor.
0
Whily
(30.09.25)
Kurtarılmayı istemeyen birini kurtaramazsın. Hiç başını belaya sokma bu işler çok hassas işler sen kötü olursun. Mümkün olduğunca ilişkini de kes.
O çocukluğunu birlikte geçirdiğin belki hislerinin olduğu kadın kendi seçimiyle hayatını mahvetti bunu görmek ve elden bir şey gelmemesi kalp kırıcı ama yapacak bir şey yok.
0
anon1m
(30.09.25)
(bkz: dayınla evlenip napıcan) bence olay bu, bahsettiğiniz kişi açısından, verilen ayrıntılardan bunu tahmin ettim.

Ve doğrudan kan bağın olmasa da, birçok insan abisi ablası kardeşiyle belli yaşta bu karmasalari yaşıyor. Ne sen o çocukken birlikte ip atladığınız, yakalamaca oynadiginiz cocuksun ne de o. Büyüdünüz artık.

Yapabileceğini yapmışsın anlattiklarindan anladigim, bir o soylenecegi soyleyip kötü olan olmamak kalmış. Ona da, bana kalırsa söylemeden konuyu kapatamayacaksan kısa ve net bir konuşma şeklinde yap, ama değiştirmeye çalışarak değil bak sende şunları şunları görüyorum, senin için endişeleniyorum vb şekilde yap, ve bu konuşma hem senin için hem onun için olsun. Düzeltme kurtarma konuşması yapacaksan da, zaten anlamıyor diyorsun, yapmak yapmamak neyi değiştirecek ona göre karar ver.

Kendisine bir şey diyemem bu kadar bilgiden, önceki duyuruyu da bilmiyorum da; birlikte olduğu adam evli demişsin, ondan hamile kaldı demişsin. Bu tür insanlar durumlar bulaşıcı hastalık gibi diye düşünüyorum, adam ona bulastirmis o sana... içinde kaldıkça etkileneceksin.

İçinden çıkamıyorsan yine de, kendin psikolojik destek al, bak is güç sakata gelir diyorsun o hadde geldiyse o durumlar şakaya gelmez.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
işin etik, ahlaki boyutunu bir kenara bırakacak olursak eğer "benim bedenim benim kararım" bakış açısı gereği kimseye laf düşmez. bence hiç o topa girmeyin.
madem her son kötü sizin en ufak etkiniz bundan sonraki zaman diliminde ilk suçlanacak kişi olmanıza imkan verecektir. bu kozu kimseye vermeyin.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(30.09.25)
Kötü bir durumda kalmışsın.

Yerinde olsam asla aktif bir rol oynamam. Fikrimi sorarsa söylerim. Yardım isterse ederim ancak bu arkadaşı yolundan çevirmeye çalışmak gibi bir işe girişmem.

Yapacağım en aşırı hareket, “Bu yol yol değil, yerinde olsam bu işten vazgeçerdim ancak karar senin zira bu yolun sonunda başına geleceklerden sen sorumlusun ve ilerde benden yardım istersen, o zamanki şartlar uyarınca sana edebileceğim yardım kendi imkanlarımla sınırlı olur, elimden geleni yapamayabilirim.” minvalinde bir konuşma yapmak olurdu. Kararın günahıyla sevabıyla kendisine ait olduğunu ancak bu kararın sonuçlarına tek başına katlanması gerekebileceğini vurgulamak önemli. Hatta bu konuşmayı mümkünse yanınızda biri daha varken yap ki arkadaşını çok açık şekilde uyardığının bir tanığı olsun. Tabi bu yakınlıkta başka biri var mı onu bilemem.

Anne ve ablaya bu konuşmayı yapmadan önce daha açık şekilde anlatırdım ancak onlara da alabileceğim sorumluluğun onların alabileceği sorumluluktan hiçbir şekilde daha fazla olmayacağını açıkça ifade ederdim.

Ablanı işin duygusal tarafına asla bulaştırma. Arkadaşın tıbbi destek isterse yönlendir, o kadar. Arkadaşın kararını kendisi versin ve ablan bu kararda menfi ya da müspet asla rol oynamasın.
0
10551037
(30.09.25)
şimdi bu işe engel olsan ömrün boyunca bebeğimin katilisin lafını-hakaretini yemeye hazır mısın bunu bir düşün.

yardım almaya hazır olmayan birine yardım edemezsin.
0
orpheus
(30.09.25)
Hocam yaşadıklarınız kendi içinizde normal. Siz bu kadını kardeşiniz gibi görmeye ve sahiplenmeye başlamışsınız, dolayısıyla hayatına bu kadar yanlış yön verdiğinde de üzülüp yardım etmek istiyorsunuz. Ancak yapmayın. Hatta mümkünse bu kişiyi hayatınızdan tamamen çıkarın. Zira çiğ, olgunlaşmamış ve zerre sorumluluk bilinci olmayan bir insan. Bu şekilde toksik insanları hayatınızda tuttuğunuz müddetçe mutlu/huzurlu olamazsınız ki duyuruyu açmanızın sebebi de şu anki huzursuzluğunuz.

Bu yaşananlardan/ortamdan minimum zararla çıkmanın tek yolu bu insanı (hatta komple ailesini) hayatınızdan çıkarmak. Bunu yapmadığınız zaman 2 senaryo var, ya bir şekilde çocuğu doğurmamaya ikna edeceksiniz ve sonunda “çocuğumun katili” lafını duyacaksınız; ya da bu kadın çocuğu doğuracak, evli sevgilisi bunu sonunda postalayacak ve bir şekilde bu çocuğa “baba figürü” olmanız beklenecek ki şu anda bu insanları hayatınızdan çıkaramazsanız zaten bu aşamaya geldiğinde kaçmanız mümkün değil. Yol yakınken kendi ruh sağlığınızı ve geleceğinizi düşünüp hayatınızdan çıkarın.
0
shadowfollower
(01.10.25)
Sevdiginiz biri icin endiselenmeniz ve boyle hissetmeniz kismen normal ancak eger kendinizi surekli boyle olaylar icinde buluyorsaniz (ya da buldugunuzu dusunuyorsaniz) ve bu tarz durumlar kendi hayatinizla ilgili saglikli karar almanizi onleyecek kadar etkiliyorsa, ki rahatsiz oldugunuz durum da bu sanki, normal oldugunu dusunmuyorum. Duygu regulasyonuyla ilgili sorunlar yasiyor ya da dramadan besleniyor olabilirsiniz. Bu tur olaylarda savrulmak ya da birini kurtarabileceginize kendinizi inandirmak, o surecin icinde kalmayi secmek vs. Neden dramadan besleniriz ve bu anlamda sinir sistemimizin bir bagimliligi vardir bu konuyu arastirabilirsiniz. Bunun bir cok nedeni olabilir, kaotik cocukluk, kendini guclu hissetme, sadece boyle dramatik cikislarla/olaylarla goruldugunu ve var oldugunu hissetmeye alismis olmak, kurtarici sendromu vs. vs. Hayat inisli ve cikisli bir surec, herkesin basina binbir turlu sey geliyor, elbette etkileniriz elbette yas tutmak, destek olmak vs. ne gerekiyorsa yapilir ama merkezinizde hic kalamiyorsaniz, her defasinda sadece kendi basiniza gelen olaylarda degil baskasinin basina gelen olaylarda dagiliyorsaniz bunlara bakmak daha saglikli olabilir.
0
kassiopeia
(01.10.25)
Sakın karışma bebeğimin katili oldun dicek ilerde +1

Ben hayatımda ne zaman fazla empati yaptıysam bunun sonunda duygusal olarak harap olan kişi oldum. Şimdi sen kendini bu kızın yerine koyup onun wvli bi adamdan hamile kalan zavallı biri olduğunu düşünüyosun. Ama o kendini böyle görmüyor. O aşkı doyasıya yaşayan biri olduğuna inanıyor ve bu durumdan mutlu, belli ki gerekise babasız bi çocuk büyütmeye de hazır. Böyle bir kişi ancak anne babası ablası abisi gibi kişilerin dert edeceği üzüleceği bi karakter yapısı. Sen çok dışardasın boşuna empati yapma. Çocuğu doğurunca senden para vs istemeyecekse hiçbir şekilde karışma,ilişkini de sınırlandır.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
ben olsam son bir mesaj atar yada son kez görüşür, kendisine bir süre buralarda olamayacağım/yoğun olacağım der mevzudan uzaklaşırım.

çünkü mevzunun çok saçma bir yere varacağı 100 km öteden kendini belli ediyor. iletişimi de sıfıra indirip yoluna bakman lazım. ortamını değiştir, farklı mevzulara dal, başkalarıyla tanış ki aklına gelmesin.
0
bravoteam
(01.10.25)
(10)

Nasıl sevgili olunuyor?

skr1292
bu zamana kadar maalesef hiç sevgilim olmadı. hoşlandığım kızlar ve benden hoşlananlar oldu ama hep flört aşamasında kaldı. sevgili olamadık.hiç kimseyi bir yere davet etmedim çünkü ne yapacağımı veya ne zaman söyleyeceğimi bilmiyorum. siz nasıl sevgili oldunuz sevgilinizle, nasıl gelişiyor olaylar
bu zamana kadar maalesef hiç sevgilim olmadı. hoşlandığım kızlar ve benden hoşlananlar oldu ama hep flört aşamasında kaldı. sevgili olamadık.

hiç kimseyi bir yere davet etmedim çünkü ne yapacağımı veya ne zaman söyleyeceğimi bilmiyorum. siz nasıl sevgili oldunuz sevgilinizle, nasıl gelişiyor olaylar ne yapmam gerekiyor.
0
skr1292
(30.09.25)
Çok mu teknik düşünüyorsunuz?

Bu olayın özü hissiyata dayanıyor. Biri oluyor, onunla vakit geçirmekten hoşlanıyorsunuz, sırf canınız öyle istedi diye buluşmak istiyorsunuz ve o da tamam derse buluşuyorsunuz. Bu döngünün bir anında, her şey iyiyken bir anda hadi şu işin bir adını koyalım deyip bitiriyorsunuz. Belli bir yol izlemenize gerek yok.

Bu bazen oluyor, bazen olmuyor. Olmayacaksa A yolundan değil de B yolundan gittiniz diye bir şey değişmeyecek. Gönlü olan her şeyi sevdiğinize yorar gönlü olmayan havadan nem kapar. Olmuyorsa uzatmayın, oluyorsa da çok kafa yormayın.
0
akhenaten
(30.09.25)
Birkaç bölüm Johnny bravo izle, oradakilerin yüzde 90'ini hic yapmayacaksin, kalan yüzde 10unu da Türkiye şartlarına uyarlamak lazim. Bu başlangıç için bir şeyler sağlar ama uzun vadede ise yaramaz, o zaman kendi yöntemlerini uretirsin.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Davet edeceksin. Mesajla konuları bitirmeden.

Buluşunca konu konuyu açıyorsa iyi yoldasınız, yoksa next.
+1
gabe h coud
(30.09.25)
Görüştüğün insanlara ilaveten buluşma teklifleri ediyorsun kabul edip iyi zaman geçirirken şakayla karışık iltifatlar hoşuna gidiyorsa ve o da aana yakın davranıyorsa bir sonraki hamle friendzonelanmamak için flörtöz konuşmalar yapmak. Ya o da ayak uyduracak yada ben seni arkadaş olarak görüyorum diyecek bunun sonucunda.
( bir duyurucu tavsiyeyi vermişti banada )
0
kararsızataletfilozofu
(01.10.25)
Youtube ta eğitici videolar var.
0
luluki
(01.10.25)
bu youtube videolariyla, eksi duyuru sorulariyla ogrenilecek bir sey degil.

seviyorsan git konus. konustukca da duygular gelisebilir.
0
baldur2
(01.10.25)
Hahaha video izle diyen acemilere bakma sakın. Messi'yi izleyince messi olunmuyor, piyano da ayni şekilde. Haahahha şimdi taslar yerine oturuyor, video ha? Hahahh

Abi bam bam bam konusacak bir sey her zaman bulunur. Soru soracaksin, cevap alacaksın. Soru soracak, cevap vereceksin. Muhabbet akıp gidecek. Karşılıklı ilgi yoksa tikanacak. Vallahi bu kadar. Hiiic kasma.
0
Shepard
(01.10.25)
ilk olarak senden hoşlanan kızlardan başla. ısın biraz, sonra sıra senin hoşlandıklarına gelir. kadın seçer unutma
0
Hallegadola
(01.10.25)
Kafanda büyütme. Bu işin tek bir tekniği, izlenmesi gereken tek bir yolu yok. Doğal olmak her şeyden önemli. Sevgili olabileceğini düşündüğün biriyle doğal konulardan konuşmaya başlarsın. Eğer muhabbet akıyorsa ve birbirinizin sohbetinden hoşlanıyorsanız dışarda buluşmaya çağırırsın. Bunun en klişe yöntemi kahve içmeye çağırmaktır. Güzel giderse zaten kendi kendine sevgililiğe evrilir.

Konu konuyu açıyorsa iyi yoldasın +1

"Ben senden hoşlanıyorum", "Tanışalım mı?" gibi fevri söylemlerden kaçın. Bunlar genelde ters teper. Sana ilgisi olan biri bile olsa henüz birbirinizi tanıma evresindeyken direkt "sevgilim ol" moduna girersen kaçar senden.
0
himmet dayi
(01.10.25)
biz önce internetten tanıştık, uzun uzun boş muhabbetler ettik, sonra ara ara okulda görüşüp bir şeyler içtik, bol bol bilgi alışverişinde bulunduk, uzun süre arkaaştık yani. ama bir çekim hissediyorduk ikimizde. arkadaşlık güzel gittiği için bir süre bozmadık sonra bir gün dışarda yemek yemeye çıkmıştık artık bu işin bir adını koyalım dedik fjghfdjgh öyle oldu. ilişkinin nabzına göre davranmak lazım. mesela arkadaşça bile görünse sevgili olmadan temas etmemek gerekiyor, aşırı iltifattan ve yapmadık yürüme davranışlarından kaçınmak. daha birbirini tanıyalı 1-2 ay olmuşken hemen seninle evlenicem vs dersen koşarak uzaklaşır ghjfghj bence flört aşamasında olabildiğince anı toplamak çok öenmli ve güzel. örneğin beraber bir tiyatro oyununa gitmek, bir sergiye gitmek vs. bir şekilde beraber bir yaşam öyküsü oluşturmak gerekiyor sanırım. sonrasında da zaten yollar birleşiyor.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
(8)

Eşe doğum günü hediye önerisi

furry burns
Merhaba, eşimle birinci yılımızı dolduruyoruz evliliğimizde. Totalde de 5.yılımız doldu. Epey bir hediye aldık, yeni fikir bulmakta zorlanıyorum. Ben kendisine geçen sene telefon aldım o da bu sene ps5 almış ve bundan sonra hediye seviyelerini düşürelim anlaşması yaptık. :)Ben bir çanta gibi bir şey
Merhaba, eşimle birinci yılımızı dolduruyoruz evliliğimizde. Totalde de 5.yılımız doldu. Epey bir hediye aldık, yeni fikir bulmakta zorlanıyorum. Ben kendisine geçen sene telefon aldım o da bu sene ps5 almış ve bundan sonra hediye seviyelerini düşürelim anlaşması yaptık. :)

Ben bir çanta gibi bir şey düşünüyorum. Ya da trençkot. Ama bunun yanında bir şey daha almak istiyorum. Böyle ufak, sevimli, çağrışım da yapabilecek sevimli hediyeler. Ama ne alsam bulamıyorum. Fikirlere açığım. Ana hediye için de açığım fikirlere.
0
furry burns
(30.09.25)
Doğal taşlardan (seviyorsa tabii) bir set yaptır. Bunun için doğal taş seven bir arkadaşına danışmak çok uygun olur. İster renk olarak ister taşların faydası üzerinden seçmek ya da bir terkip yaptırmak çok hoş olabilir.
0
muhayyer divan
(30.09.25)
Öncelikle nice güzel birlikte seneler diliyorum size eşinizle. Swarovski mağazasında çok güzel takılar mevcut mesela oraya göz atabilirsiniz. 3-4k bandında güzel ürünler bulabilirsiniz.
0
mermaidd
(30.09.25)
Ufak sevimli şeyler için flyingtiger'a bakabilirsin.
0
Bruce
(30.09.25)
1. yıla bir tane mercedes araba alınır.
0
mikahakkinen
(30.09.25)
hm home oyuncakları www2.hm.com
0
ala09
(30.09.25)
eşim bana aramızda çok muhabbeti olan bir şeyin basılı olduğu kupa almıştı ya çok tatlı bence. öyle bi şey olabilir, sevdiği bir kitap film vs öyle bi şeyin baskısı.
0
Sadece soruyorum
(30.09.25)
bir sey almayip bir sey yapabilirsiniz ? artik insanlar hic fotograf bastirmiyorlar, mesela 5 yildir sizin icin keyifli anlarin ya da komik anlarin fotograflarini bastirip guzel bir deftere yapistirip notlar yazabilirsiniz. ya da birlikte gidebileceginiz bir etkinlige bilet alabilirsiniz, yemek kursundan tutun da hic denemediginiz ne bileyim yoga kursuna kadar bir cok sey olabilir. ben bir kere arkadaslarima bardak altligi yapmistim fotolarimizdan mesela. yani bu tur seyler daha degerli benim gozumde.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Bence ana hediye için çanta güzel fikir. Kaliteli, sade şık bir model güzel olur, senelerce kullanılır.

Minik hediye için de figürlü çok güzel el yapımı kupalar var. Zevkinize göre özel yaptırabilirsiniz
miamano.com
0
cilekli pasta
(30.09.25)
(3)

Tunç Şatıroğlu'nun dediği Nasdaq yatırımını nasıl yapabilirim?

santimantal
Tunç Şatıroğlu bu ara Nasdaq öneriyor.Ben de almak istiyorum ama borsa hakkında bilgim çok az.Öncelikle, Tunç bey Nasdaq'tan hisse almak mı yoksa endeks almayı mı öneriyor?Yapı Kredi Banksı'nın mobil uygulamasını kullanıyorum.Yabancı Hisse Senetleri diye bir yer var Yatırımlar altında.Orayı aktive e
Tunç Şatıroğlu bu ara Nasdaq öneriyor.
Ben de almak istiyorum ama borsa hakkında bilgim çok az.
Öncelikle, Tunç bey Nasdaq'tan hisse almak mı yoksa endeks almayı mı öneriyor?

Yapı Kredi Banksı'nın mobil uygulamasını kullanıyorum.
Yabancı Hisse Senetleri diye bir yer var Yatırımlar altında.

Orayı aktive edersem bir düzenli olarak bir ücret ödeyecek miyim? (hiç hisse almasam bile)

Orada, Tunç hocanın tavsiye ettiğini alabilir miyim? Alırsam ne gibi masrafları var. Bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.
0
santimantal
(26.09.25)
Yapıkredi uygulamasında masraf yüksek değil, makul. Alırken zaten nekadar komisyon istediği yazıyor. Hesabın ayrı bir ücreti yok. Hesap açıp o hesaba dolar göndermeniz lazım. Sonra piyasa açıkken işlem yapabilirsiniz.
0
awlmi
(26.09.25)
ben midas uygulamasını indiirp kayıt oldum
uygulamaya ne kadarlık alacaksam o kadar para gönderdim (ücretisz)
o para il uygulama içinden dolar aldım, alış satış makası bankaya göre daha azdı.
Sonra ARAMA KISMINDAN tunç hocanın dedi QQQM hissesini buldum hesabımdaki dolar ne kadarına yetiyorsa o kadar satın aldım.
satın alırken 1,5 dolar ve satarken de 1,5 dolar komisyon ödeniyor başka da bir ödeme yapmıyorsun.
yapı krediyi bilmiyorum hiç kullanmadım.
0
Sadece soruyorum
(26.09.25)
türkiye'deki arkadaşlarım genelde midas kullanıyor. bu aralar türkiye'de en makul komisyonlu ve çeşitli borsa o sanırım.

bahsettiğiniz kişiyi tanımıyorum ama QQQM önerdiyse bu bir etf'tir. hisselere göre daha risksiz, stabil ama getirisi daha düşük olur. kısa-orta vadede daha çok para kazanmak için hisselere yönelmek gerekiyor.
0
sir gawain
(26.09.25)
(5)

Ton balıklı makarna

Mirket
Şu tarifi yapmayı düşünüyorum da, evde, 'balık kızartılmış ev iğrenç kokusu' oluşacak mı?Cevap 'Evet' ise, kokusuz bir yol var mı?https://yemek.com/tarif/ton-balikli-makarna/
Şu tarifi yapmayı düşünüyorum da, evde, 'balık kızartılmış ev iğrenç kokusu' oluşacak mı?
Cevap 'Evet' ise, kokusuz bir yol var mı?

yemek.com
0
Mirket
(25.09.25)
Bu tarife göre kokmaz bence ama konserve tonu pişirmeye gerek de yok aslında. Yağını süzüp koyun direkt ya da yağsız olanından alın.
0
orient blue
(25.09.25)
yok hiçbir şey olmaz. ben fanatik bir ton balıklı makarna yiyicisi olarak genelde yoğurt-mayonez karışımıyla yapıyorum, makarna sıcak olsa da ton balığını en son üstüne soğuk ekliyorum ama birkaç kez buradaki tarifte olduğu gibi tavada ısıtıp başka ürünlerle karıştırarak da yapmıştım.

koku yapabilecek tek şey ton balığının teneke kutusu. balığı aldıktan sonra onu sudan geçirirseniz iyi olur ya da en kısa zamanda çöpü atmaya bakın. onun dipte kalan ufak tefek parçaları, yağı vs. çöpte kaldığı zaman berbat kokuyor.
0
der meister
(25.09.25)
Ton balığının kokusu olmaz, evet… Ama kış kapıda, evlerde balık pişmeye başlar artık. Biraz koksun, varsın olsun.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.09.25)
Ben ton balıklı makarnayı şöyle çok basit yapıyorum.
Makarna donuk mısırla haşlanır, daha sonra suyu süzülür, içine tuz krema ton balığı eklenir karıştırılır. Bu kadar.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
balik kokusuna en iyi gelen sey cezveye su+sirke+tarcin koyup baligi pisirirken ocakta onu da hafif hafif isitmak. tamamen götürmese de büüyk oranda yardimci oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.09.25)
(6)

Tüketici Mahkemesi Ve dava süreci

baknedicem
bir ürün garanti kapsamı içinde tamir etmeyen bir firma hakkında tüketici mahkemesi kanalı ile dava açmak istiyorum bunun bana olacak toplam masrafı aşağı yukarı ne kadar olur bilen bu süreci yaşayan oldumu ?
bir ürün garanti kapsamı içinde tamir etmeyen bir firma hakkında tüketici mahkemesi kanalı ile dava açmak istiyorum bunun bana olacak toplam masrafı aşağı yukarı ne kadar olur bilen bu süreci yaşayan oldumu ?
0
baknedicem
(25.09.25)
Tüketici hakem heyeti başvuru sınırının üzerinde bir ürün mü?
0
anon1m
(25.09.25)
başvuru sınırı nedir 130 000 tl lik bir ürün
0
🌸baknedicem
(25.09.25)
149 bin diyor
ticaret.gov.tr

Yine de bir bilene sormak lazım.
0
anon1m
(25.09.25)
ben onu sormuyorumki ben firma garanti kapsamı içindeki ürünümü tamir etmiyor tüketici hakem heyetine itiraz etmiş dava yolu açıktır diyor ben dava açsam bunun bana masrafı ne olur onu soruyorum avukatıdır davasıdır bandrolüdür kdv sidir
0
🌸baknedicem
(25.09.25)
tüketici hakem heyetine başvurmanız gerekiyor, 149 bin tl altındaki uyuşmazlıklarda dava açamazsınız dolayısıyla dava masrafı yapma ihtimaliniz yok. hakem heyetine tüm delillerinizi de ekleyerek bir başvuru yapacaksınız, e devletten kendiniz de yapabilirsiniz. veya bir avukattan dilekçenin düzeltilmesi için yardım alabilirsiniz ücreti karşılığında. yine kendi e devletinizden yüklersiniz. duruma göre bilirkişi görevlendirilip rapor alınır ve karar verilir. hakem heyetine başvuru ücretli değil.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
Senin soruna cevap vereyim

Hakem heyetine başvurdun-ücretsiz
Reddedildi diyelim
Tüketici mahkemesine başvuracaksın
Başvuru için sadece gider avansı isminde bir ücreti yatırıyorsun 2 bin civarı bir para.
Davayı kazanırsan bu parayı geri alacaksın
Kaybedersen eğer
Hem bu 2 bin gider hem de örneğin açtığın davanın değeri ne kadarsa onun %15 i kadar da karşı tarafı için avukat ücreti verirsin. Mesela telefon için başvurdun değeri 40 bin diyelim onun %15… seklinde
0
dedeminhirkasi
(25.09.25)
(32)

Anneniz eve çocuğa bakmaya geliyor, eşiniz şu cümleyi kuruyor ne dersiniz?

mahmuttt
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için. Sabah siz de karı
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için.

Sabah siz de karı koca iş için evden çıkarken eşiniz annenize gayet normal sakin bir ton üslupla diyor ki:

“ Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın ”

Bu cümle normal bir cümle mi? 65 yaş üstü evdekilerden dolayı grip bulaşmış yine de sabah gelip torununa bakmaya gelen bir kadına sabah çocuğu teslim ederken söylenecek bir cümle mi sizce tamamen objektif fikrinizi ve yorumlarınızı merak ediyorum.

ve bu cümle karşısında annem kırılarak gideyim o zaman ben diyor.


Çok teşekkürler.
0
mahmuttt
(25.09.25)
ben er kişiyim. eşiniz gayet normal bir cümle kurmuş. annenizin hastalığını fark ettikten sonra sizi arayıp gelmiyim çocuğu hasta ederim demeliydi. 65 yaş üstü insanlardan artık çok sıkıldım, hepsi çocuk gibi. anam babam kaynanam kayınpederim sürekli salak salak işler yapıyorlar. bir tane de tepemizde var 20 senedir anamızı ağlattı.
0
mikahakkinen
(25.09.25)
@mikahakkinen Hocam yanlış anlama ama eşin senin yanında annene keşke söyleseydin çocuğu başkasına bırakırdık bu da çocuk sonuçta Diyerek Suçlu hissettirecek şekilde cümle kuruyorsa bir de kadincagiz hastalığı eşinden kapmış yani ona rağmen sabahın köründe gelip çocuğa bakmaya geliyor. Bir erkek, bir oğul da orada Eşinin bu cümlesinden rahatsızlık duymuyorsa hanımcıdan çok hanım olmuştur bence.
0
🌸mahmuttt
(25.09.25)
yorumlar kafayı kıracak cinsten maalesef. Noktasız virgülsüz haksız eşiniz. Ayıp ya kadının ne mecburiyeti var çocuklara bakmaya yaşlı kadın kendinden vererek yapıyor bunu çok zor bir şey çocuk bakmak o yaşta. Ayriyeten ilk bulaştıran da kendisi. Anenniz bir daha gelmesin kendisi baksın o halde.
0
biravekahve
(25.09.25)
Burada çoğunlukla hayatı sadece kedi bakmak olan insanlar var. O yüzden sağlıklı yorum beklemek yanlış olur bu arkadaşlardan.
Anneniz sizin sorumluluğunuzda olan çocuğunuz için zahmet edip geliyor, ne olursa olsun insan bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz. Bir sözü söylemenin 40 yolu vardır. Eminim ki eşiniz bunu sakin bir tonla söylemiş ise de pek iyi niyetle söylediğini düşünmüyorum. “E bu da çocuk sınıfta” bu söz iyi niyetle söylenen bir şey değil… karşındaki kadın aptal mı? Bilmiyor mu neyin ne olduğunu da sanki çocuğuymuş gibi insanı kırıcı ve rencide edici şekilde konuşuyor.

Sakin konuşması önemli değil ki kadınlar çok iyi bir manipulasyon ustası. Sakin sakin giydirir lafi. O yüzden annenize de söyleyin bir daha gelip emek vermesin. Değmez çünkü, gerçekten kıymet bilinmiyor. Yazık kadına.
0
dedeminhirkasi
(25.09.25)
hastalığı yayan eşiniz. bir de utanmadan annenizi suçluyor. eşiniz haksız.
0
archmeister8
(25.09.25)
bu cümle aklıma gelse bile söyleyemzdim sanırım. eğer kayınvalideme böyle bir şey söylesem kendi annem gelir beni döverdi.

bağışıklık geliştirmiştir zaten tekrar aynı hastalığı geçireceğini düşünmüyorum bebeğin.

eşiniz haksız üzgünüm
0
Hallegadola
(25.09.25)
İkisi de haklı ikisi de haksız.
Annen hasta hasta çocuğa bakmaya gelmemeliydi en azından hastayım diye haber vermeliydi. Çocuğa tekrar bulaşabilir.
Karın da annen gelse bile bir şey söylememeli kadın gelmiş artık sonuçta. Bir de sizin çocuğunuza bakmaya geliyor.
İkisi de haksız ya. Bu yüzden çocuğuma bakıcı bakıyor işte kaynanaya baktırınca sorun oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(25.09.25)
@mahmutt görüş sormuşsun cevap vermişim. sana katılmak zorunda mıyım? neden beni yargılayıp hanımcı diyorsun? altına not olarak sadece benim görüşüme katılanlar yazsın diye not düş seni haksız bulanlar yazmasın. ayrıca hanımcı falan değilim. eğer çocuk hastalık kapacaksa anamı da kırarım eşimi de. artık toplum olarak şu duygusallığı bırakalım. analarımız alınacaksa alınsın gençler, olay eşinizi korumak değil. türk toplumunda analar oğullarının bir aile kurduğunu ve farklı bir birey olduğunu anlayamıyor. benim yorumlarım hoşuna gitmediyse benim hanımcılığıma değil kendi ana kuzuluğuna bak. hiç bir şey küçük bir çocuğun ateşlenip rahatsızlanmasından önemli değil. benim için.
+1
mikahakkinen
(25.09.25)
biravekahve & archmeister8 +1

tamamen bu. üstüne bir şey söylenmez.
0
MtKrt
(25.09.25)
Gelinin kaynanaya bu söylediği laf pek masum degil. Ancak bence bir erkek gelin kaynana arasındaki her lafa karışmamali. Senin eşin ve annen arasında artık her ne sorun varsa senin bu işin altından kalkacak bir olgunlukta olduğunu zannetmiyorum.

Ayrıca soru sormuşsun, cevap veren ilk adamın verdiği cevap senin düşündüğünden farklı diye bir de ona sataşıyorsun.
Öyle yapacaksan baştan söyle "sadece bu şekil düşünenler cevap versin" diye
0
abelardo
(25.09.25)
eşiniz saçmalamış. hem kendisinden bulaşıyor hem de bunu söylüyor. öteki türlü olsa yani anneniz başka yerden taşıyıp gelse anlaşılır ama bu olmamış.
0
elektr10
(25.09.25)
İkinci cevaptan aslında milletin görüşünü merak etmediğin, kendi fikrine katılacak fikir ortakları aradığın anlaşılıyor. Aksi yönde fikir veren birine de aklın sıra hakaret ediyorsun (hanımcıdan çok hanım olmuştur). Yani o da hakaret değil de işte (kadın olmak niye hakaret olsun), neyse.

Evet, eşin annene ayıp etmiş. Umarım mutlusundur bunu duyduğun için.
0
himmet dayi
(25.09.25)
kadının kurduğu cümlede bi anormallik göremedim. annenin kırılası gelmiş.
0
elorelia
(25.09.25)
Bu duyuruya @dedemin dediği gibi kedici kadınlar toplanır birazdan…
@dedem ve Mahmut +10
0
tahirkemalbozoglu
(25.09.25)
ne dediğinden çok nasıl dediği de önemli. yanlış üslup doğru sözün celladıdır.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(25.09.25)
gayet normal bir cümle. bunu bu kadar büyütmek çok ama çok gereksiz.
0
biergarten
(25.09.25)
Eşin çocuk için endişelenmis. Anan çocuğu düşünüyorum derken çocuğun sağlığını değil yemesini, bokunu temizlemesini düşünmüş. Eşin çocuğa hastalik gecirdi diye bir sey yok cahil misin nesin? Ayni evdesiniz ne bekliyonuz? Cocunna sonra banna bulastiriyor demissin... Karantina odaniz vardi da karin bu odadan kacip yuzunuze mu tükürdü hasta olun diye? Eşin hakli, evin erkegi ana kuzusu ezik gibi davraniyor. Anan alingan. Çocuğu düşündüğü yok. Çocuğun sağlığı büyüktür yemesi icmesi tuvaletinin temizlenmesinden.
+1
Shepard
(25.09.25)
yanıtları okumadım, nazik bir şekilde konuşmuş eşiniz ve hiç sorun yok söylediğinde.
0
deartheodosia
(25.09.25)
yanıtları şimdi okudum, inanılmaz cidden. benim anladığım yorulmasını istememiş annenizin ve kibarca keşke siz de dinlenseydiniz, yorulmazdınız anlamı oldu.
+1
deartheodosia
(25.09.25)
Bunları evlenmeden önce düşünmek, gözlemlemek lazımdı. Hatta kendisinden hoşlanmadan önce. Yoksa sırf güzellikse kriter ohoooo neler var. Ama aile kurmak için kişinin değer yargılarını gözlemlemek lazım, benim kurmak istediğim aile yapısına uygun bir kişiliğe sahip mi değil mi diye düşünmek lazım. Lazım da lazım. Çok kıllı tüylü işler ya. Yaşasın bekarlık.
0
Batuhanolabilir
(25.09.25)
Bence eşin bebek için endişelenerek anne içgüdüsü ile söylemiş, senin kendini annenin yerine koyup fazla empati yapıp annen adına eşinle tartışman doğru değil. Bence eşine "sen anneme ayıp ettin" diye yüklenmen doğru değil, o da bir anne sonuçta. Senin annen de keşke haber verseydi çünkü kendisine de yazık, hasta hasta nasıl çocukla uğraşcak. Ama bu hikayede kimsenin kötü niyetli olmadığı belli.

Yorumlarda millete hanımcı/hanım diye hakaret etmen zaten senin eşine karşı nazik olmayan biri olduğunu gösteriyor. Biz sana ne desek boş. Burda sana eşin şöyle haksız böyle haksız diyenler olmuş, bu sana ne kazandırıyor ki? Evlilik haklı-haksız davası ile yürümüyor bence.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
İyi niyetli söylediğini düşünmüyorum. Sadece çocuğa hastalık bulaştıracaksın diyemediği için sen de yorulmazdın kısmını ekliyor. Hata eşinle sende. Evde hasta varken +65 kadını çocuğa baktırmak için çağırmışsınız. Hastalığın babaanneye bulaşması sorun değilken çocuğuna bulaşması sorun olmuş. Çocuk da yaşlı da hastalıklara karşı korunmalı.
+1
boyalı kuş
(25.09.25)
çocuğa zaten bulaşmışsa neden bir daha çocuğa hastalık bulaşmasın diyor? acaba burayı yanlış mı aktardın?

çocuk hasta değilse ve annen hasta hasta geldiyse kusura bakma eşin haklı. kimse canından bir parçanın zarar görmesini istemez ve gerekirse başkalarını da kırar. ki kırıcı da davranmadı diyorsun.

çocuk hali hazırda hasta ise haksız, durduk yere çatası ve durumdan kendine hak çıkarası gelmiş. daha ne hasta olacak zaten, olmuş olan. okları annene çekmeye çalışmış gibi. hele bir de kendisinden bulaşmışsa.
0
nolmus yani
(25.09.25)
Eşin haklı, annen tipik türk yaşlısı, sen haksızsın.

Annene haksızlık bulamıyorum çünkü kendi gördüğü o yani gençliğinden beri. Gereksiz ve muhtemelen bilinçdışı bir altruistik şov yapmaya çalıştığı. Yani bilerek şov yapmıyor ama yetiştiği dönem itibariyle "Bakın hasta hasta çocuğa bakmaya geldim" bir güç gösterisi. Eşiniz haklı bir şekilde bunu engelleyince de kırılmış. Sen de burda ataerkil düzeni temsilen bulunan ve haksız olan tarafsın.

Çocuk iyileşmiş de olsa, şu an hasta da olsa viral yük sebebiyle annenin uzak durması gerekir. Eşini haksız bulanlar şaşırtmadı zaten.

Not: Erkeğim, hanımcıyım, bunun utanılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.
+2
nundu
(25.09.25)
öncelikle "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın" cümlesindeki parantez içi sizin kendi yorumunuz.

esasında cümle şu şekilde: "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta sonra sen de yorulmazdın"
burada eşiniz "çocuk sonuçta" diyerek çocuğun karşısındakinin hasta olup olmadığına bakmaksızın merhamet etmeyeceğini ve hareketliliğine, koşturmasına, oyun oynamasına devam edeceğini kastetmiş olamaz mı?

ikinci olarak anneniz ve eşiniz yetişkin insanlar. ikisinin iletişim kurmak için size ihtiyacı yok. bu iletişimdeki üçüncü kişi olarak kendi kendinize rol biçmeyin. başkası adına konuşmayın, "bir erkek, bir oğul" olarak laf taşımayın. bırakın alınan alındıysa, alındığını ifade etsin. alınmasına sebep olan da ona göre tavır alsın.
0
tnz
(25.09.25)
eileengray +1

Shepard +1 (evet aynı evin içerisinde illaki bulaşır, bu bir suç değil)

mikahakkinen +1

deartheodosia +1

Sadece soruyorum +1

boyalı kuş +1

ay ne çok haklı var...

gayet normal bir cümle. gayet de kibarca söylemiş. alınmaya, kırılmaya, mağduriyet çıkarmaya yer arıyor bu erkek anaları.

eşinizden önce sizin söylemeniz lazımdı annenizi çok seviyorsanız. kaç yaşında kadın hasta hasta çocuk mu bakacak? utanmıyor musunuz bunu istemeye? hem çocuk için sorun hem de anneniz için.

eşiniz söyleyerek iyi etmiş. bir dahaki sefer hasta olduğunda gelmez. şimdi hastalık eşinizden bulaşmış olabilir ama yarın öbür gün anneniz başka yerden hastalık kapıp geldiğinde bu sefer o bulaştırmış olacak. hastayken hiçbir şekilde gelmemesi lazım. kimin bulaştırdığı önemli değil burada. çocuğu mümkün olduğunca korumanız lazım.

zeus bizi ana kuzusu erkeklerden korusun.
0
art cat chocolate
(25.09.25)
Bu cümleye kadın yazarlar normal , erkekler ise normal değil diyecektir.

Ben de normal olduğunu düşünmüyorum. Kırıcı şekilde söylenmese de babaanne hasta hasta gelmiş , gelir gelmez de bana göre söylenmesi hoş olmamış. Şöyle söylenebilirdi anne zahmet ettin keşke hastayım deseydin biz hallederdik, hasta hasta yorduk seni de şeklinde olabilirdi.Daha ilerisi sanki hoş olmamış. İşte çocuk da hasta vs.

Biraz bana kalırsa hesap sorma gibi olmuş.
0
drako
(25.09.25)
Tüm aileye grip bulaştıran kendisi iken, bence anneni bozmak için fırsat kollamış ve aradığı fırsat eline geçince yapıştırmış.
Annen bir daha çocuğa bakmaya gelmesin, karın da tüm maaşını bakıcıya verince aklı başına gelsin.
İyilikten maraz doğar.
0
dawsonscreek
(25.09.25)
Siz bu kadar elestirel yaklasacaginiz insanlarla niye evlenip bir de cocuk yapiyorsunuz? Kadin gayet normal bir sey soylemis.
0
ghilleinthemist
(25.09.25)
@tnz +1

Ben de okuduğumda "hasta hasta niye zahmet ettiniz, neticede çocuk bu, sizi yoracak" olarak anladım.

Ancak sonra yazdıklarını okuyunca eşinle bu konuda tartıştığını, hırsını alamayıp buraya olayı manipüle ederek yazdığını ve aklınca taraftar toplamaya çalıştığını anladım. Ne yapacaktın, verilen cevapları eşine gösterip "bak herkes seni haksız buldu" mu diyecektin. Böyle basit bir meseleyi bile çekişme haline getirip sosyal medyadan onay dilenmek, beklediği onay gelmeyince de agresifleşmek gerçekten acıklı bir durum.
+1
thracia
(25.09.25)
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, karınızı haklı bulacaktınız.
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, anneniz başka bir işe girişseydi (evi temizlemek gibi), karınızı haklı bulacaktınız.

Çocuğunuza artık lütfen kendiniz bakın ya da bakıcı tutun.
0
tiredofwaiting
(25.09.25)
eşiniz haksız. hastalık zaten sizden bulaşmış, kadıncağız hasta hasta gelmiş. muhtemelen çok da hasta değilmiş ki gelebilmiş. (ayakta atlatabilecek durumdaydı sanırım) bence yeniden bir bulaş olmazdı zaten herkes yeni atlatmış hastalığı. anneniz ben hastayım gelmeyim diyebilirdi ama dememiş. babaanne kırılmış. ben babaanneye üzüldüm şimdi.
0
exlibris
(25.09.25)
(4)

Park halindeki araca çarpana ne yapılır?

osssy
Gece park halindeki araca çarpmış. Plakası ve telefonu belli. Bir kere konuştuk ancak ulaşılabilir değil ve gün içerisinde sürekli bekletiyor. Bekletmese de durumum yok diyecek. Normalde kendi trafik sigortasının filan işine yaraması lazım ama henüz buluşamadık. Bu tipe ne yapılır? Aracı direk kasko
Gece park halindeki araca çarpmış. Plakası ve telefonu belli. Bir kere konuştuk ancak ulaşılabilir değil ve gün içerisinde sürekli bekletiyor. Bekletmese de durumum yok diyecek. Normalde kendi trafik sigortasının filan işine yaraması lazım ama henüz buluşamadık. Bu tipe ne yapılır? Aracı direk kaskodan yaptırayım mı? Tampon ve çamurlukta hasar var, ne kadar bekleyeyim? Teşekkürler.
0
osssy
(24.09.25)
tutanağı yaz kendisine de bir şekilde imzalat yada artık online tutanak var ordan dolur kendisi de dahil olsun. gerisini kaskodan yaptır. kasko adamın icabına bakar zaten
0
gercekdunya
(24.09.25)
etrafta kamera varsa polise-karakola şikayet et
0
Sadece soruyorum
(24.09.25)
iletişimi koparırsa şikayetçi olacağını ilet.
0
mikahakkinen
(24.09.25)
Tampon ve camurlukta islem var dedigin icin Olaya farklı bir noktadan dahil olacagim,. eğer araci kaskodan yaptiracaksan ustanın kaputa işlem yapmayacagindan emin ol. Tanıdıksa direkt soyle hatta. Çünkü kaskoda adamlar bence gereksiz yere fazla fazla işlem yapıp fazla para kazanmanın derdinde oluyorlar. Sonra aracı satmaya kalktığında durduk yere kaput boyali diye değerinin altında satmak zorunda kalırsın. Başıma geldi, uyarayım.
0
aksiyom
(24.09.25)
(3)

icradaki bir konu için avukatın para istemesi

denizzz
icraya giden ve uyap'ta ödeme miktarı şusu busu belli olan bir dosya var, avukatın bana ödemeniz gerekiyor, ben icraya kapama yazısı atarım diye ifadeler kullanması normal mi? bu işler işleyişte böyle yürüyorsa çok tuhaf.
icraya giden ve uyap'ta ödeme miktarı şusu busu belli olan bir dosya var, avukatın bana ödemeniz gerekiyor, ben icraya kapama yazısı atarım diye ifadeler kullanması normal mi? bu işler işleyişte böyle yürüyorsa çok tuhaf.
0
denizzz
(23.09.25)
Evet normal, uyaptaki guncel borc miktarina bakin; bir de avukatin soyledigi miktara bakin. Avukat makul bi teklif yapiyosa; aciklamaya dosya no fln yazarsiniz. o size anlatir. Sonrasinda dosya kapama yazisi yollar (onu mutlaka soyleyin, ugrastirmasin sizi), yazi geldikten sonra icraya toplam alacak miktari uzerinden harc yatirirsiniz oyle kapanir dosya.
0
sey mi dostum
(23.09.25)
normal, siz avukata borcu ödüyorsunuz o da uyaptan haricen tahsil yazısı gönderiyor. sonra siz icraya gidip devlete haricen tahsil harcı yatırıyorsunuz dosya kapanıyor. bu yöntemle öderseniz hem avukat belki faiz indirimi yapar hem de devlete ödediğin harcı yarı yarıya az ödersin. normalde harç 3 bin tl çıkacaksa 1500 çıkar gibi.
0
Sadece soruyorum
(23.09.25)
uyapta görünüen rakam eksiktir. net olmaz. kapak hesabı denilen bir hesaplama yöntemi var. güncel görünen borcun üzerine güncel faiz, cezaevi harcı ve bir kısım harçlar, avukatlık ücreti ve onun faizli hali vs eklenince gerçek hesabı görebilirsiniz. haa icra memuruna da sorsanız o da kapak hesabı çıkarır o ayrı.
0
ground
(23.09.25)
(3)

Şehir tiyatrolarında biletler satışa ne zaman açılıyor?

egerbiryolcu
Yeni sezon için takvim yayınlanmadı sanırım ya da ben mi göremedim bilmiyorum. Mesela Ekim ayı için biletler ne zaman satışa sunulur. Ben en son iki yıl önce falan bırakmıştım gitmeyi ve iyi oyunlara bilet bulmak gerçekten bazen zor oluyordu.İlgilenenler için Twitter da bir yorumda cevaba ulaştım."M
Yeni sezon için takvim yayınlanmadı sanırım ya da ben mi göremedim bilmiyorum. Mesela Ekim ayı için biletler ne zaman satışa sunulur. Ben en son iki yıl önce falan bırakmıştım gitmeyi ve iyi oyunlara bilet bulmak gerçekten bazen zor oluyordu.


İlgilenenler için Twitter da bir yorumda cevaba ulaştım.

"Merhabalar, Ekim ayında perdelerimizi açıyoruz.
Yeni sezon oyun biletlerimiz 23 Eylül’den itibaren satışta olacak. Tüm gelişmelerden haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı ve WhatsApp kanalımızı takip edebilirsiniz."
0
egerbiryolcu
(22.09.25)
ben de bugün baktım internet sayfasında herhangi bir şey paylaşmamışlar daha neden anlamadım. evet popüler oyunlar için satış açılır açılmaz bilet almak gerekiyor ön taraflar hemen doluyor. ama biz genelde arkalara da kalsak bazen bilet alıyoruz çünkü illa ki gelmeyenler oluyor ön tarafa geçiyoruz oyun başlayacağı zaman.
0
Sadece soruyorum
(22.09.25)
Hangi oyunlara gitmeyi dusunuyorsunuz? benim aklimda gecen seneden kalan Agri Dagi Efsanesi var.
0
ruzgarr
(22.09.25)
ağrı dağı efsanesinde gerçek orkestra var ya çok güzel. kesin gidinç ben de bakacağım artık, geçen sene gitmediklerime giderim.
0
Sadece soruyorum
(23.09.25)
(18)

hiç arkadaşsız dostsuz kaldığınız dönemleriniz oldu mu

cccbehzatccc
biraz sıkıntılı zamanlardayım. dış etkenler çokça biraz da iç dünyamda.içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana.sonuç olarak arkadaşsız kaldım gibi bir
biraz sıkıntılı zamanlardayım. dış etkenler çokça biraz da iç dünyamda.
içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.
hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana.
sonuç olarak arkadaşsız kaldım gibi bir şey tek bir dostum var.
Çok arkadaş canlısıydım oysaki 20lerimde...

Sizin böyle bir döneminiz olup yepyeni insanların hayatınıza girdiği veok yakınınız olduğu oldu mu?
20lerinizde temeli atılan dostluklar gibi oldu mu mesela?

Not: yaş 40a geliyor
0
cccbehzatccc
(21.09.25)
Arkadaşlık, dostluk uzun mesai isteyen işler ben üşengeç bir insanım. Yalnız olmayı garipsemiyorum o yüzden.
0
sekizdokuzon
(21.09.25)
20 yıldır arkadaşsız kaldığım bir dönemim olmadı.
Öncesinde de çok yakın arkadaşım dostum dediğim kimse olmamıştı içine kapanık zor arkadaş edinen biriydim üniversiteye gidene kadar.
O zamanlardan kalan çok yakın iki dostum var hiç kopmadık.
Sonrasında eklenenler oldu tabii ki, girenler çıkanlar oluyor bazen yalnız da kalabiliyorsun ve yalnız kalmak da kötü bir şey değil kendinle zaman geçirmek güzel.
Bu duruma çok takılmayın.
0
mutekebbir
(22.09.25)
Olmadı. Her şey gibi arkadaşlık da emek ve zaman istiyor.
Boşuna dememişler:
Good coffee is a pleasure
Good friends are a treasure
0
Amaranta ursula
(22.09.25)
yaşı 40'a yaklaşan biriyim, sonradan bu işler biraz zor oluyor, örneğin çok samimi olduğunu zannediyorsun ama bazen sen de siktiri çekiyorsun.

babam 50'lı yaşlarındayken 30'lu yaşlarda bir arkadaşı oldu. aradan 30 yıl geçti hala arkadaşlar diyebilirim. biraz kafanın almasına ve karşı tarafın bunu menfaat olarak görmemesine bakar.
0
hoot
(22.09.25)
"hemencecik uzaklaştılar."

aynı yaştayız benzerini pandemiden beri yaşıyorum. kimseyle küslük falan yaşamadım ama hal hatır falan soranım kalmadı. eskiden çok hal hatır sorardım ben özellikle 20'li yaşlarımda. mutlaka sorardım arkadaşlarımı. son dönemlerde mesajlarıma geri dönülmeyince, özel günlerinde haber vermeyince, sadece iyi günlerimde beraber olnca ben de bıraktım, çektim kendimi.

eskiden çok arkadaş canlısı olup bunları tecrübe edince insan kendini çekiyor. keşke yeni insanlarla tanışabilsem diyorum ama sosyal pilim bitik hissediyorum.

son zamanlarda arkadaşlık kavramını çok sorgulamaya başladım. bir insan biriyle neden arkadaş olur diye. kan bağın olmayan birisine neden önem göstereyim diye düşünmeye de başladım. insan sosyal bir canlıdır eyvallah ama sadece iyi zamanlarda yanında olacak insanlara neden zaman harcayayım? bu kişilerin sadece kötü zamanlarda da yanında olacağının garantisi var mı? kafamda böyle sorular varken de arkadaşlık geliştirmek zor oluyor.
0
false pretension
(22.09.25)
35 yıllık hayatımda hiç arkadaşım olmadı. tercih değil mecburiyetten. çocukluğumda insanlardan uzak bir dönem yaşadım kişisel olarak utangaç çekingen ve içe dönük bir yapım vardı. kendi dünyasında mutlu olanlardandım. yaş ilerledikçe insanlarla iletişim ve bağ kurma yetim olmadığını farkettim ama sosyalleşmenin de büyük eksik olduğunu biliyordum. deniyordum ama olmuyordu. büyüdük küçük bir şirkette uzun bir iş hayatı vs derken yaş ilerledi bağ kurmak artık yaştan dolayı çok zorlaştı. kısacası bir dönem değil tüm hayatım boyunca yaşadım arkadaşsızlığı.
0
nyist_
(22.09.25)
23 yıllık arkadaşlığımı bitirdim, 2 tane hem de. Biri başarılarını hiç haber vermedi, evlendiğinden itibaren aramadı sormadı, daha doğrusu 1 kere aradı o da görev savuşturmak için, benim eşi üzerinden ona selam göndermediğimi çok geç fark etti, ettiğinde aradı telefonuna çıkmadım, mesajına da çok uzaklardan cevap verdim. Diğeri ise hastalanmış, yazamazmış, arayamazmış, çok yoğunmuş çok yorgunmuş yazamazmış. DıvolSTREEETTcörnılı çektim kendisine, yaklaşık 1 yıldır aramıyorum sormuyorum o da aramıyor. Kardeşi evlenmiş haber vermedi.

İnsanlar dehşet verici şekilde bencilleştiler. Bir de gözden ırak gönülden ırak dedikleri doğru, ortamdan uzaklaşan bendim, unutulan da ben oldum.

1 tane dostum 1 tane de arkadaşım var. Sorsan arkadaşımdır diyecek belki 20 kişi çıkar ama alakaları yok benimle, hadi birincil ve ikincil olmasın ama üçüncül gündemlerinde dahi yokum. Ben kıymet verip de irtibat kurduğum sürece varım, ben yazmıyorsam yokum. Böyle şeylere arkadaşlık demiyorum açıkçası. Arkadaşlık öyle bir şey değil.

Falan filan. Çok canım sıkıldı. Dans etmeyi de sevmem ki gece gece çıkalım bir yerde kafayı dağıtalım diyeyim. Neyse.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
Bildim bileli yalnızım ben.
0
gobekliraki
(22.09.25)
Olmadı. Osuruktan arkadaş değil de çok yakın gördüğüm arkadaşlar için efor sarfederim.
0
gabe h coud
(22.09.25)
oldu.

o degilde ne cok 35+ yalniz insan varmis burda. ben de onlardan biriyim. bu yaslarda dost, arkadasa bulmak zor. madem cogunluk bundan muzdarip bi bulusma ayarlayalim. istanbulda grup yada tek bulusma isteyen olursa haber versin gelirim.
0
dokunmakalbime
(22.09.25)
hiç bu moda girmedim ben aksine ilişkilerimi kestikten sonra ulan kafam ne kadar rahatladı dedim.
genelde kesen taraf ben oluyorum, en ufak yanlışta bile kesmeyi öğrendim öbür türlüsü insanı daha çok yoruyor. kendinle zaman geçirmeyi öğreniceksin, rutinlerinin değişmesi ilk başta zor oluyor ama onrasında kendi düzenin oturunca ne kadar mutlu ve iç huzurunun olduğunu hissediceksin
0
eja
(22.09.25)
tamamen degil ama is güc uzak kaldigim zamanlar oldu.

bir yastan sonra cok siki dost edinmek zor. ama coook yakin olmasina gerek yok.

sosyallesmek icin yeterli olan arkadas grubu iyidir. daha sonrasinda zamanla cok siki olabilirsin ya da öyle kalabilirsin
0
sonsuz
(22.09.25)
Bende de durum aynı. Yas 35 yolun yarisi
Harbi ne çok yalnız 35 ki varmış
İki tane kardeşim yerine koydugum kişilerle yollar ayrıldı. Şimdi de artık arkadaş edinmek için içimde heves yok. Olmaması da uzuyor açıkçası. Onların bubsekilde bunca emeği umursamaması da ayrı.

Heves yok şuanda çünkü yaş ilerledi, çaba zamanı ayırman ve değer vermen gerekiyor. Ayrıca sadece bunlar da yetmiyor. Arkadaşlığı sevdiren şey bir şeyler yaşamak, iyi -koyu anıların seni o kişiye bağlıyor.

Şimdi bu yaştan sonra da bunlar için donup bakiyorum da uğraşma hevesi kalmamış maalesef
0
dedeminhirkasi
(22.09.25)
40lı yaşlarıma basmama az kaldı. Çalışma çevremden dolayı arkadaşsız kaldığım, dostlarımın benden uzaklaştığını düşündüğüm zamanlar oldu. 2 dostumunda kendi hayatlarıyla ilgili yoğun dertleri var, günlük arkadaşlarda ararsan var, aramazsan yok. Bu durumu uzun süre kafaya taktım üzüldüm ancak hiç bir şey değişmedi. Ben de saldım.

Am bu durumun biraz sebebi de kendimim. Kafamın almadığı insanlara tahammül etmek istemediğim için insan seçiyorum ve 2 3 kişi dışında insan kalmadı. Ama çevreme bakıyorum çoğunlukta aynı durumda.

Not er kişiyim bayanlarda daha farklı olabilir.
0
mikahakkinen
(22.09.25)
benim hiç arkadaşım yok çünkü ben arkadaşlıkları sürdüremiyorum. bi şekilde kopuyorum böyle kertenkele kuyruğu gibi :) üşengeçim mesela çağırdıklarında gitmiyorum vs.
0
Sadece soruyorum
(22.09.25)
oldu. bu süreç benim için okula geri döndüğüm zaman bitmişti. 23 yaşındaydım o ara, aslında hiç beklentim yoktu çünkü bütün sınıf arkadaşlarım 18 yaşında olacak diyordum. hem bölümde kendim gibi ihtiyarlarla tanışıp kaynaştım hem de bazı farklılıklar olsa bile üniversiteye yeni başlamış çocukların kesinlikle arkadaşlık edilemeyecek kadar küçük olmadıklarını fark ettim. "dost" diyebileceğim tek kişi benimle yaşıttı ama ben hayatta dostlar kadar arkadaşların, amiyane tabirle "takılabileceğimiz" kişilerin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. sosyallik önemli bir şey, herkes dara düştüğünde yanında olmaz belki ama onların varlığı ve onlarla kurduğun iletişim en başta senin sağlıklı kalmana ve düzgün yaşamana yardımcı olabilir. eyyorlamam bu şekilde.

şu an 31 yaşındayım, netten çalışıyorum. internetten görüştüğüm, uzaklarda yaşayan 2-3 arkadaşım kaldı sadece. sağlığım bozuk, maddi durumum kötü ama beni şu an en çok arkadaşsızlık/yalnızlık/hayatımda hiçbir "yeni" şeyin olmaması üzüyor açıkçası.

bu yaşlardan sonra arkadaş bulmak bir yandan çok zor, bir yandan kolay diye düşünüyorum... zor çünkü doğal olarak bir araya gelebileceğimiz alanlar kalmadı artık. okul, sosyal topluluklar vs. bu işin zirvesi. iş hayatında da çok arkadaş edinilir elbette ama riskli mevzular bunlar sçtımın "kurumsal" düzeninde. bi de sorumluluklar, endişeler artıyor. herkesin ya belli oturmuş bi çevresi oluyor, vakti zaten fazla yok. "agalarla x qeyfi" durumu pek mümkün olmuyor agalar olsa bile. yenisini bulmak daha da zor.

diğer taraftan kolay olan kısmı ise şu: belli yaşlardan sonra çok fazla insan benzer hislere sahip. bu yönde çaba harcayanları bulmak, onlarla iletişim kurmak daha kolay olabilir. mesela 16 yaşındayken bir akranına "merhaba ben çok yalnızım, etrafımda kimse kalmadı, arkadaş olabilir miyiz?" minvalinde teklifte bulunsan kötü bir izlenim uyandırabilirsin. belli bir yaştan sonra bu sosyal bariyer ortadan kalkıyor. pek çok insan aslında o kadar uyumlu olmasa bile herhangi biriyle iki satır sohbet edebilmeyi, bir şeyler paylaşabilmeyi kıymetli sayıyor.

emmilerin kahvelerde (veya daha üretken olmak isteyenlerin farklı şekillerde) toplaşıp boyuna konuşması boşuna değil... ben mesela artık yolda yanıma oturup kafa açan ihtiyarlara da kızamıyorum. adam belki ne hayallerle, ne hikayelerle 60 sene var oldu bu dünyada. ailesi belki hiç olmadı, belki onları kaybetti, eski dostları gitti... koca bir ömür. paylaşacak, anlatacak kimsesi yok. böyle düşününce üzülüyorum, o yüzden ses etmiyorum hiç. içimden dede çenenin yayını zkiyim ama anlat be, gün senin günündür, saldır dede diyorum.

***

velhasıl belli bir yaştan sonra arkadaşsızlık/dostsuzluk bence kaçınılmaz. çok güçlü bağlarınız olsa bile insanlar hayat gailesinde çok farklı yerlere gidebiliyorlar hem manevi hem fiziksel olarak. insanlık hali. ama bunun yarın da aynı olacağının garantisi yok elbette. çünkü konuşma, paylaşma, sosyalleşme ihtiyacı da insanlık hali. en başta bize arkadaşlık/dostluk veren öz kısmen değişmiş olmakla beraber daima orada duruyor. sadece işlemek daha zor.

böyle uzun uzun yazınca da kendimi michael scott gibi hissettim, gideyim de "100 tane çocuk yapıcam böylelikle 100 tane arkadaşım olacak" diye röportaj vereyim
0
der meister
(22.09.25)
"içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.
hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana."

Değer teşkil eden bir şeyleri, pek de kıymet bilmeyecek insanlara vermişsiniz, bunun böyle olacağını da bilemezdiniz.

Ana soruya cevap: benim olmuştu. Birkaç gün ah vah ettim ama sonradan güzel bir sıfırlamaya donustu. Oh kafam rahatladı oldum yani. İnsan belli bir yaşa kadar içinde büyüdüğü cevre, aileden gördüğü ettiklerine benzeyen ilişkiler kuruyor; ama oralardaki olmadık şeyleri görmezden geldiği ölçüde o kısmını da taşıyor. Tamamen bundan ibarettir demeye getirmeyecegim de etkisi var.

Bir de arkadaşlık dediğin bitmeyecek diye bir kaide de yok, tek taraflı yürüyen her şey biter zaten; açığa çıkması güzel olan.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
çok oldu hatta şimdi de öyle. bu yüzden de depresyon sorunum var.
0
ashleybon
(22.09.25)
(19)

Toksik ilişkilerin cazibesi

gobekliraki
Kurtulamıyorum. Uzun uzadıya yazmayacağım. Uzaklaştırma kararı aldırdığım kişiyle görüşmeye başladım tekrar "arkadaşça". Normal bir insan o kadar yaşanan şeyden sonra şehir değiştirir, ben tekrar görüşmeye başladım (bu esnada da aslında kendimi kandırıyorum, sadece arkadaşız falan diyorum kendi kend
Kurtulamıyorum. Uzun uzadıya yazmayacağım. Uzaklaştırma kararı aldırdığım kişiyle görüşmeye başladım tekrar "arkadaşça". Normal bir insan o kadar yaşanan şeyden sonra şehir değiştirir, ben tekrar görüşmeye başladım (bu esnada da aslında kendimi kandırıyorum, sadece arkadaşız falan diyorum kendi kendime)
Bu niye böyle? İşin kötüsü kimseye de bu durumu söyleyemiyorum, gelecek tepkileri biliyorum çünkü. Ama böyle mutluyum, önemli olan mutlu olmak değil miydi?
0
gobekliraki
(19.09.25)
Konuşmak istersen özelden yaz, bu konu herhangi bir konu gibi ortaya bırakılıp mıncıklanacak bir konu değil, çok derin çok önemli çok hassas bir konu.

Hani "haklı olmak mı mutlu olmak mı" seçeneği veriliyor ya, bunun ben çok steril, çok ideal ilişkiler için söylendiğini düşünüyorum, taraflardan biri rahata fazla alıştığın da kçına bişey batmış, ona dikkat çekiyorlarmış gibi. Halbuki senin durumunda böyle bir soru olamaz, önce fiziksel ruhsal ve zihinsel güvenlik önemli, bunun ayaklarından biri o ise biri de sensin. Konu mutlu olmaksa da o mutluluk seni yok etme ya da sürekli hırpalama yıpratma üzerine kurgulanmış bir şey değil, mutluluk öyle bir şey değil. Onun için "böyle mutluysan budur" denmiyor kolay kolay. Çocuğun varsa ayrı, yoksa ayrı konuşulması lazım.

Konuşmak istemiyorum dersen, David Burns'ün İyi Hissetmek isimli kitabını oku ve uygula derim. Onu da yapamayacam dersen mutlaka her gün bir günlük tut ve özellikle olaylarla beraber duygularını, hatıralarını yaz. Yazmakla açılacak görüşün. Çok önemli. Sen kendini birinin keyfi uğruna feda edecek kadar kıymetsiz görmemelisin, kimse öyle bir kıymetsizlikte değildir...
0
muhayyer divan
(19.09.25)
neden uaklaştırma istediniz. ta burdan sizin adınıza endişelendim, zarar verdiği için değildir umarım.

bağımlı hissediyorsanız terapiste gidin.

ama alışkanlık haline getirilmiş sürtüşmeler sonucu yaşanmışsa ve karıncayı bile incitemeyen tipse devam edin. demek çekiyorsunuz birbirinizi tadını çıkarın.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(19.09.25)
Terapiste gidip ne dicem ki? Ya da o bana nasıl farklı bir cevap verecek ki?
0
🌸gobekliraki
(19.09.25)
Terapist iyi bir çözüm aslında. Çünkü "izin veren" kişi neden izin veriyor, onu buna sürükleyen iç etkenler ne, bunları çözmek çok önemli.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
@muhayyer öğrenince ne olacak peki? Daha mı iyi olacak sanki
0
🌸gobekliraki
(19.09.25)
Kendini ona layık görüyorsundur. Sıkıntılı bir şema, özgüvenini, kendine saygını sıfırın altına çekmek istiyorsan devam. Mutluyum diyorsun ama sadece güvenli alandasin.
0
sekizdokuzon
(19.09.25)
@sekiz hiçbişey anlamadım?
0
🌸gobekliraki
(19.09.25)
Kaygılı bağlanma şeman olabilir. En başta neden uzaklaştırma kararı aldırmştın? Sınırların kesin çizgilerle belirli olmayabilir, onay ihtiyacı arıyor olabilirsin, terk edilmeye karşı düşük toleranslı olabilirsin ben bir paragraf yazıdan seni çözümleyemem zaten psikolog da değilim ama olası sorunları sıralıyorum. Kendinin farkına varıp ona göre davranmadıkça bu kişi olmaz ama başka bir kişiyle yine toksik ilişkin olur. Normal insanlar olarak toksik ilişkiler içinde bulunmamalıyız
0
kullanicadi
(19.09.25)
“güvenli alan”, bireyin kendini yargılanmadan, korkmadan ve baskı altında hissetmeden ifade edebildiği, duygusal olarak korunduğunu hissettiği ortamdır.
ama sizin güvenli alanınız güvenli değil.

psikoloji kitabı okumanızın zamanı gelmiş iyi hissetmek i önermem. çok karışık anlatmış. hayatı yeniden keşfediyor, mod. terapi yahut şema terapi'den başlayın..
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(19.09.25)
Teşekkür ederim cevaplar için. Ama "hayat da böyle bişey" diye kimse yok mu. Her şey mükemmel mi olmak zorunda. Uzaklaştırma kararı tamamen kendimi savunmak içindi. Evimi talan etti, yaktı. Sonra buzlar eridi, ben taşındım falan, Bi sebeple tekrar diyalog kurmak zorunda kaldım ve devam ediyor.
0
🌸gobekliraki
(19.09.25)
Yani hayatta kalabildiğin sürece önemli olan mutlu olmak tabi de önce nefes alıyo olman lazım, adam seni keser doğrarsa ahirette mi mutlu olcaksın :(((
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
@sadece soruyorum adam olan benim. Karşı taraf kadın.
0
🌸gobekliraki
(19.09.25)
Evini mi yaktı:O daha ne bekliyorsun ki öfke kontrolü yok bu kişinin. Valla hayat da böyle bişi değil, hayat keyif almak için gülmek eğlenmek için
0
kullanicadi
(19.09.25)
oha evini mi yaktı çok güvendeymişsin kardeş. bir sıcak el uzatırsın artık bize.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(19.09.25)
Yakınlaştırma kararı aldırmaniz lazım tekrar, yoksa arkadaşınız başı belaya girebilir bence bunu da düşünün.
0
encokbenisevinnolur
(19.09.25)
@gobekliraki

Abicim şu an tam olarak aşkı yaşıyorsun, bunda hepimiz mutabıkız, mantık dışı bir durum ama hayat böyle bir şey değil, bu yaşananlar normal değil ki idare edilebilir bulalım da sana hayat böyle diyelim. Öyle değil. Sen bir ruh hastasına deli gibi âşık olabilirsin şu anda. Yahut bildiğin kötü bir insana âşık olmuş olabilirsin, insan tam tersiyle sınanırmış.

Yine de biz dünyadakiler seni kendine getirmek durumunda olabiliriz. Hayat bu değil, bunlar idare edilebilir değil, senin bu halin de bence "onun seçimi" deyip kenara çekilebilecek kadar doğal ya da makul değil. Evet biz senin hiçbir şeyin değiliz, müdahale hakkımız yok ama sadece sorduğun için ve canının acısını hissettiğimiz için seni vaziyete uyandırmamız gerekir diye düşünüyorum.

Tekrar söylüyorum, konuşmak istersen bak hepimiz buralardayız, kimse olmazsa bana anlatabilirsin. Beni de istemezsen oturup yaz. Lütfen. Hayat bu bahsettiğin kadar uçlarda değil. Ya da "bu da senin imtihanın" deyip kenara çekilmek zorunda kalıcaz sonunda... Bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
surekli bi kaybetme ihtimali oldugu icin olabilir. hos bir sey degil tabii.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
terapiste git çünkü kendini sabote ediyorsun.
insan bilinçaltı doğru ve yanlışı ayıramaz. bazı durumlarda
yanlış inanışlar tanıdık olduğu için bize daha güvenli çekici gelebilir.
0
orpheus
(19.09.25)
Bu niye boyle demissiniz cunku sinir sisteminiz toksikligi guvenli alan olarak belirlemis. Kendinize donmenizin zamani gelmis geciyor, terapist ne yapacak neyi degistirecek diyerek, beni ikna edin demeye calismak, kendinize bakmaktan kacmaya devam etmek de bir secenek, saglikli bir iliski secebiliri miyim diye sormaya baslamak da. Toksik iliskilerde iki taraf da toksiktir, siz de bir derecede toksiksiniz demek ki. Burada kim ne yazarsa yazsin iyilesmek icin secimi siz yapacaksiniz, hayati yasayan sizsiniz, halinizden memnun olsaydiniz ya da hic farkindaliginiz olmasaydi sormazdiniz ama belli ki hala bardak tasmamis, mutluysaniz elbette bu sekilde devam edin.
0
kassiopeia
(20.09.25)
(28)

gözümün içine bakarak yalan söyleyen kreşe sinirim bozuldu

alice in potatoland
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler. ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağ
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler.
ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağlaması durmadı. yıkadım, yedirmeye çalıştım, uyuması için yatırdım ama hep savaş halindeyiz, ateşini ölçüyorum normal, karnını göğsünü dinliyorum normal ama çocuk garip. içime kurt düştü. eşime mesaj attım, kızla hastaneye gidiyoruz diye. hastanede ilk değerlendirmede bir şey yok dediler, eşim bizi aldı biz gene eve geldik ama dün gece hiç uyumadı. bir süre sonra ağlaması durdu ama huzursuz ve uyumuyor pek. bu sabah pediatristini aradım, arkadaşım, hemen bizi sabahtan gördü. çocuklara normalde uyguladığımız değerlendirmelerin baya dışına çıkarak bir sürü tetkik yaptı ve sonuç olarak biz ambulansla hastaneye sevk edildik.
14 aylık kızımın bacağı kırılmış amk.
o yaşta bebeklerde kemik doku jöle gibidir. o çocuğun bacağının kırılması için çocuğa uygulamanız gereken force çok büyüktür. ben kendim pediatristim. ben, hastanedeki acildeki doktorlar, hatta kızımın peditristinin muayenenin ilk 20 dakikasında, herkesin bunu gözden kaçırmamızın sebebi bu durumun bu yaş çocuklarında pek rastlanmaması.

iki seçenek var, çocuk ya yüksek bir yerden düştü ya da yüksek bir yerden üstüne bir şey düçtü. bence başka bir çocuk atladı. düşme ihtimali pek yok çünkü daha tam yürüyemiyor, ancak işte altı falan açılırken düşmüş olabilir. ama ikinci seçenek çok olası çünkü 1-3 yaş grubu oldukları için yürüyebilen, koşabilen çocuklar var. çocuk ağlamaktan helak olmuşken bana bilerek yalan söylediler. eminim travma ilk gerçekleştiğinde de ağlamaya başladı, yani ne olduysa oldu ve olanı pedagogları biliyordu. bana bunu söylemiş olsalar zaten ben kırık çıkık var mı diye çocuğu direkt kendim orada muayene ederdim. koca bir gece çocuğu kırık bacağıyla etrafta gezdirmezdim.

şu an kreşe çok hiddetliyim. kreş yönetimine mail attım, bana verdikleri cevap, buradan aldığınızda kırık yoktu.
ya ne biliyorsun yoktu? doktor musun? kaç tane doktor gözden kaçırdı, sen ne biliyorsun? ben mi kırdım çocuğumun ayağını? bu çocuğun kırığı yoktuysa ben geldiğimde neden ağlıyordu?

ben çocuğumun kreşte düşmesiyle, başka çocukların onu ısırmasıyla falan okayim, bunlar büyümenin bir parçası, ama tutup da öğretmenlerinin gözüme bakarak yalan söylemesi sonra da burada kırık yoktu gibi insanı salak yerine koyan bahaneler üretmeleri aşırı itici ve hiç profesyonelce değil. bu yalanın çok ciddi sonuçları da olabilirdi. kafatası travması almış olsaydı belki şu an bambaşka bir senaryo ile karşı karşıyaydık çünkü vaktinde müdahale gecikmiş olacaktı. hastalık, yaralanma, düşme, düşürülme gibi bir olayda ailelere de yalan söyleyemezler ama.
şu an kreşi belediyeye şikayete gideceğim, ancak başka ne gibi seçeneklerim olduğunu merak ediyorum. kanton st.gallen.
isviçr'de yaşayan kişiler varsa bu konuda fikir bekliyorum.
teşekkürler.

edit: gelişmeleri altta yazdım. gene birkaç gün içinde bir sey olursa yazarım.
0
alice in potatoland
(19.09.25)
Aiy ne yapilacagini bilmiyorum ama icim acidi :( cok gecmis olsun. Hem de up olsun
0
abuzer
(19.09.25)
Bence bir avukatla görüşün acil. Kreşte kamera var mı?
0
anon1m
(19.09.25)
kamera kayıtları ne diyor?
0
xu
(19.09.25)
Ya öncelikle sakinliğinize ve profesyonelliğinize hayran kaldım. 13 aylık oğlum var, daha okurken elim ayağım boşaldı benim.

Bence maille filan olmaz o iş olayların sıcağıyla farketmediniz sanırım ama KIZINIZIN BACAĞINI KIRMIŞLAR.
ortalığı ayağa kaldırın avukat tutun, sorumlular ceza alana kadar da peşini bırakmayın.
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
müthiş soğukkanlı davranmışsınız tebrik ederim. muhtemel bir kırığı kasten saklamak bana gerçek olamayacak kadar fazla canice geliyor ama sonucu değiştirmiyor. bence de avukat tutup gittiği yere kadar götürün, korkutun, terör estirin, hakkınızdır.

14 aylık çocuğun kırığının olması insanın içini acıtıyor gerçekten. büyük geçmiş olsun.
0
beyfendi
(19.09.25)
Oha diyorum hocam, 3 yaşında oğlum var ve sürekli aynı kaygıları yaşayan biri olarak ağzım açık okudum, çok geçmiş olsun. Acil bir avukat ve kamera kayıtlarını talep edin demekten başka bir şey gelmedi elimden.
0
mirty
(19.09.25)
geçmiş olsun.

kırığı bilerek saklamalarını pek mümkün görmüyorum. muhtemelen onlar da kırık olacağını beklememiş, bunun muayenesini yapmamış ve haliyle yok zannetmişlerdir. siz bile hastaneye götürüp rutin kontrol yaptırmanıza ve kendiniz de çocuk doktoru olmanıza rağmen rutin muayenede değil, ekstra muayenede tespit etmişsiniz, kreş bunu nereden tespit etsin. kreş öğretmeni veya pedagog kırıktan çıkıktan ne anlar.

burada sorun, çocuğun başına bir iş geldiğini saklamaları. en azından akşamı bile beklemeden derhal telefon edip çocuğunuz düştü veya çocuğunuzun üstüne arkadaşı düştü, hastaneye götürseniz iyi olur şeklinde bilgilendirme yapmaları gerekirdi.

türkiye'de olsa ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir şeyer söyleyebilirdim. avrupa'da bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama illa ki şikayet edilecek bir üst merci, bir denetim mekanizması vardır.
0
kibritsuyu
(19.09.25)
Çocuk ayağı kırık halde yürüyebiliyor muydu?
Çocukların kemiklerinin anlattığınız kadar zor kırılabileceğini bilmiyordum bunu tespit etmenin yolları var mı?
En azından biz de bilinçlenelim.
0
duyuruuser
(19.09.25)
kamera yok maalesef kreste. az önce belediyeye gittim, dilekce verdim. ilk gün aldigimiz raporlari toparladim, kendi doktorundan da tekrar degerlendirme yazisi istedim, hastaneden de aldim. bunlari avukat araciligiyla belediyeye gönderecegim.

@kibritsuyu, zaten kizdigim nokta o. ben de onlarin "bacagi kirilmis" demelerini beklemiyorum zaten ama normalde bu tip olaylarda bilgilendirildigimiz icin ben bu olay sonrasinda da "kizinizin üstüne cocuklardan biri atladi bugün, o yüzden agliyor" demelerini beklerdim. ah cok güzel gün gecirdi, diyip beni yanlis yönlendirmeleri inanilmaz bir salaklik. benim tepki verme süremi geciktirdiler.

normalde de öyle cazgir falan bir veli degilim. cocuktur bunlar, itisirler, düserler, ari sokar bahcede falan, ki olmamis seyler degiller ama bana haber edilmesi gerek. yani kizim cenesini masaya carpinca söyleyen okul, bu kadar büyük bir düsme ya da ezici darbe olayini bilerek söylemedi, sonra da burada kirik yoktu diye isten siyrilmaya calisti. korkunc.

kizim zaten daha iki aydir gidiyor krese. ilk bir ay komple oryantasyondu. daha yeni yeni sabah 7:30'dan öglen 12'ye kadar birakiyorduk. simdi cocuk en az 2 ay krese gidemeyecek. tüm o okul oryantasyonu cöp oldu. yürümesi gecikecek. cok güzel emekliyordu, simdi o da yok tabii. yani gelisimsel olarak da aksatiyor, yerine konmayacak seyler degiller bu yasta ama sinir bozucu oldukca.


@edmond, cocugun aglamasi devam edecegi icin hastaneye kaldirilir, hastanede ikinci tetkikten gecerdi muhtemelen. o sirada fark edilirdi diye düsünüyorum.

@duyuruuser, maalesef daha tay tay yürüyordu, bir yerlere tutunarak, pek kendi basina degil. dün krese gittigimde yerde oturuyordu, ben kucakladim, sonra da zaten hep kucakta kalmak istedi. ayaginin üstüne hic bastirmamistim. muhtemelen bastirmak isteseydim avaz avaz aglayacagi icin o an anlardim kirdigini ama zaten huzursuz diye ben de hic yere koymamistim.
konusamadigi icin derdini de anlatamiyor. soramiyoruz ki cocuga, kizim bir yerden mi düstün, biri üstüne mi atladi, nasil oldu diye.
su an daha iyi, uyuyor, uyaniyor, emiyor, pek bir sey yemek istemiyor ama su an dünkü uykusuzlugun acisini cikariyor.
0
🌸alice in potatoland
(19.09.25)
Çok geçmiş olsun. Benim oğlumun da omzunu morartana kadar ısırmışlardı 2,5 yaşında iken görece lüks bir kreşte. Yönetimi aradım hocam hiç mi görmediler diye okulda olduğunu ne malum evde de ısırılmış olabilir demişlerdi.
Ana oğul yaşıyoruz sabah sağlam verdiğim çocuğu inler cinler mi ısıracak kafasını kırsa bizden değil mi yapacaksınız diye kıyameti koparıp almıştım o okuldan. Demek kırsalar da aynısı olacaktı. Yardımcı öğretmen diye kız meslek mezunu 18 yaşında tecrübesiz kızları koyuyorlar özellikle. Gerçekten rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmen ise pedagog dedikleriniz yine iyiymiş.
Kesinlikle avukatla görüşün savcılığa dilekçe verin delillerin korunması için silinmemesi için ayrı bir dilekçe var avukat yönetir süreci.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Türkiyede olsaydı savcılığa şikayet etmeniz gerekirdi, mutlaka orada da buna benzer bi mekanizma olmalı, çok geçmiş olsun okurken ben de çok üzüldüm kıyamadım yavruya. Umarım bir daha yaşamazsınız Allah korusun.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Böyle bir durum kabul edilemez. Cocugu kresten alin ve mutlaka dava acin bence.
0
sonsuz
(19.09.25)
14 aylik cocuk kreste ne yapiyor? Siz 14 aylik cocugunuzu krese verirseniz, bu ihtimali de kabul etmis oluyorsunuz. 1 yasini doldurali 2 ay gecmis bir cocugu krese biraktiginizda sizin verdiginiz ilgiyi, sefkati ve ozeni vermelerini mi bekliyorsunuz. Isterse 50 tane pedagog olsun baslarinda. Iş yapiyor bu insanlar, para kazanmak icin oradalar. Adile Nasit sefkati ve ilgisi beklemek fazla hayalperestlik degil mi?
0
narod
(19.09.25)
@narod, sana ne kücük comar?
avrupa'da 6 aydan itibaren krese verilebiliyor.
0
sonsuz
(19.09.25)
@narod, sosyal dinamikler ülkeden ülkeye degisebilen seyler pek tabii biliyorsunuz ki.
insanlar calisiyorlar, büyükanne-büyükbaba her durumda torun bakmak istemiyor ya da bakabilir saglikta olmuyor, bu sebeple devletler sistemlerini buna göre kuruyorlar. ayni zamanda göcmen cocuklarinin ilkokul öncesi kres baslama yasinin mümkün oldugunca erken olmasi, cocugun dil gelisimi icin istenilen bir sey avrupa'da.
cocuklarin bircok avrupa ülkesinde 12 aydan itibaren okula baslamasi cok normal.
op'nin de esi tarafi isvicreli, öyle bizdeki gibi cocugu büyükanneye birakayim dinamikleri yok yani.

Kimse cocugu aman da aman hoppidi hoppidi prensesime diye simartin demiyor kreste, ama 14 cocuga 3 pedagog düsen bir ortamda bu kadar ciddi sorunlar yasanmasin, yasaniyorsa da bir zahmet ailesine dürüstce haber edilsin.
maalesef bilgileriniz ve dünyaya bakis aciniz fazla demode ve türkiye ekseninde kalmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.09.25)
Benim bile sinirim bozuldu. Ne biçim olmuş. Çok geçmiş olsun.
Dediğiniz gibi kazalar da olur istemeyiz tabi ama garantisi yok. Hiçbiyerde garantisi yok ama burası ekstra güvenilmez bir kurum belli ki. Kötü de bi yaşantınız oldu şimdi. İmkanlarınızı başka bir kreş bulma yönünde zorlayın bence.
Ve umarım yaptıkları yanlarına kalmaz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.09.25)
@narod, mortgage'imizi sen ödeyeceksen ben bugün isi birakirim.
yok sen ise git, cocugunuza ben bakarim diyorsan ona da okayim.
0
🌸alice in potatoland
(20.09.25)
Abi morgıç birden mi çıktı? Böyle haberiniz yokken mi çektiniz kredileri? Çocuk da mı aynı şekilde? Yani ufacık çocuğun var gidip millete emanet ediyorsun. E orada böyle diyebilirsin ama sen oranın suriyelisi olabilirsin onların gözünde. Bir anne evde kalıp çocuğu ile ilgilenmeli, mümkün değilse de bunların olabileceğini kabullenmeli. Kreştekiler de az şerefli değilmiş, ağzı yüzü kırılmalık. Emanet ediyoruz lan çocumuzu, niye adam gibi bakmıyorlar? Doğru yer değilmiş, şikayetler, yeni yer bakma şeklinde ilerlersiniz zaten. Ama şunu unutmamalı insanın olduğu yerde hata, aman boşver diyip bazı şeyleri her zaman yapmama olabiliyor.

İnşallah iyileşir hızlıca kerata.
0
Shepard
(20.09.25)
yozgat'ın köyünden gelmişçesine yapılan yorumlar gerçekten göz kanatıyor.

avrupa'da kreşler çocukları 1 yaşından sonra kabul ediyor. bunun tek sebebi anne babanın çalışması değil, çocuğun akranları ile sosyalleşmesi, anne-baba dışında başka insanlarla da iletişim kurmaya başlaması, dil öğrenmesi, bir sürü sebebi var.

çocuk kreşe gidiyor diye annesi neden bacağının kırılmasını kabullenmeli, gerçekten kafalar gitmiş.

yaşadığınız olay avrupa, hele isviçre standartlarında büyük bir skandal. öncelikle kreşten yazılı bir savunma isteyin. doktor raporu alın. isviçre'yi çok bilmiyorum ama her kantonun çocukları korumakla yükümlü bir makamı vardır. oraya bu belgelerle şikayetinizi yapın. bu asla öyle örtbas edilecek affedilecek bir olay değil.
0
sir gawain
(20.09.25)
soruya cevabım yok. çok geçmiş olsun demek için yazıyorum. allah belasını versin böyle insanların. gece gece üzüldüm, umarım kızınız daha iyidir :(
0
respect
(20.09.25)
Işinize gelmeyen cevaplari tiklemeyip, karsi tarafa hakaret eden eden cevaplari sizi destekledigi icin tikliyorsaniz siz de karakterinizi az cok belli ediyorsunuz zaten.

Yok mortgage, cok gecim derdi, yok 1 yaştan sonra cocugun sosyallesmesi. Bir seyi oldurmak isterseniz her seye bir aciklama bulabilirsiniz. Bu memlekette neler hangi cumlelerle aciklanip kabul gormuyor ki. Gerekli sebebinizin olmasi yaptiginizin dogru oldugunu gostermiyor.

Siz o yaştaki cocugu krese verirseniz bunu kabul ediyorsunuz. Buraya gelip aglamanin bir anlami yok. Bunlari kabul edemeyecek durumda iseniz buraya baslik acip cevap yetistirmek yerine oturup evladiniza bakin.
0
narod
(20.09.25)
kafalar gidik sahiden ya. bunlar sey zannediyorlar, dünya kendi kücük perspektiflerinden ibaret ve annelik demek telefondan eksi duyuru gibi tirt bir platforma girerek iki üc satir bile bir sey yazmadan cocuk bakmak demek :) halbuki cocugu emzirirken gayet yapilabilir bir sey. sanki kadin cocuk uyurken bile gözünü ayirmadan cocugu izleyecek, asla yasamayacak, calismayacak, nefes almayacak.

halbuki calismiyor olsa bile kadinlara cocugu kücük ¥asta krese vermeleri öneriliyor, cünkü kres demek oyun teyzesi ile vakit gecirmek demek degil. hadi cocugun sosyallesmesi, dil gelisimi falan denmis, belli ki bunlari umursamiyorlar ama kres ayni zamanda 1. cocuk icin daha güclü immün sistem demek 2. anne icin aylar sonra kafasini evden cikarip yavas yavas kendi sosyal hayatina dönebilmesi demek. ücüncü partiden alinan cocuk bakiminin annenin depresyon riskini %64 azalttigi biliniyor.

bu sey gibi, cocugunu kuran kursuna ya da kiliseye gönderen kisi cocugun tecavüze ugramasini kabullenecek.
cocugunu ekmek almaya gönderen araba carpmasini kabul edecek.
cocugu okula yürüyerek gönderen cocugun kacirilmasini kabul edecek.
vay anasini.

www.whijournal.com
hediyem olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
yahu delireceğim. çocuğunu erken yaşta kreşe verdi diye elinin kolunun kırılmasını niye peşin peşin kabul etmesi gereksin? geç yaşta verse ne fark eder? deli olursun yemin ederim. çıldırırsın.

burada şikayet edilen şey verilen ilginin, eğitimin bir anne baba kalitesinde olmaması değil. kreşte bezini kötü bağlamışlar pişik olmuş dese, al o zaman kendin bağla beğenmiyorsan dersin. bu yaşına geldi renkleri öğrenemedi dese, o yaşta kreşe veriyorsan bunları kabul etmen lazım, al da kendin öğret dersin. konu öyle bir şey değil.

ortada çocuğun bacağının kırılmasına yol açacak bir hadise var, adam doktor olarak bunun olabilmesi için çok ciddi bir darbe almış olması gerektiğini de anlatmış.

ama bu anne babadan saklanıyor. SAK LA NI YOR. bunun fark edilmemiş olma ihtimali ayrı skandal, fark edilip aileye bildirilmemesi ayrı skandal. çocuk kaç yaşında olursa olsun hangi insan bunu niye peşin peşin kabul etsin ulan?

ayrıca okuduğunu anlama özürlüsü müsünüz, kör müsünüz, zihinsel olarak yetersiz misiniz? adam çocuğumu düşürmüşler, ayağını kırmışlar da demiyor. şikayet edilen şey çocuğun kreşte başına bir iş gelmesi de değil. bunun saklanması, bir şey olmadı diye yalan söylenmesi. çocuğu teslim ederken "her şey çok iyiydi lay lay loy" demek yerine "bugün şöyle bir olay oldu, o yüzden huzursuz olabilir, bir kontrol ettirseniz iyi olur" deseler adam ona da okey amk.

şikayet edilen konunun ne olduğunu anlamak için sadece başlığı bile okumak yeter. "çocuğuma iyi bakamayan kreş" dememiş, "çocuğumu düşürüp ayağını kıran kreş" dememiş, "çocuğuma zarar veren kreş" dememiş. ne demiş? her okuma bilenin okuyup anlayabileceği üzere ne demiş, "gözümün içine baka baka yalan söyleyen kreş" demiş. yani neymiş, kreş veliye yalan söylediği için şikayet ediliyormuş. ripit aftır mi, neymiş, kreeeeş evet, veliyeee, yalaaan YALAAANN söylediği için, eveet neymiiş, yalaaan söylediği için şikayet ediliyormuş.

adam senin okuduğunu anlamayan şuursuz yazına niye tik versin.

bir çocuk sahibi olarak delirdim artık, kusura bakmasın kimse.
0
kibritsuyu
(20.09.25)
öncelikle sakin kalıp araştırmanız ne kadar mantıklı olduğunuzu gösteriyor. türkiyede yaşamıyorsunuz galiba. onun için türkiyedekilerin önerileri sizin sorununuzu çözmez. türkiyede de özel kreşlerde çocuk nasıldı dediğinizde kötüydü diyen yüzde 1 yoktur. 1 sene boyunca kızım özel kreşe gitti her sorduğumda iyi dediler, ilerleyen süreçte hocam iyi yanlarını iyi kötü biz de görüyoruz ancak kızımın eksikleri veya geri kalan davranışları neydi diye sorunca söylediler. özel okul olduğu için sürekli gazlamayla veli kandırıyorlar. kızımın bir gün dudağı patlak geldi, öğretmenine sorduğumuzda diğer arkadaşının ittiğini söyledi ancak o dudak ittirmeyle patlayacak görünümde değildi. tabii ki kafa bastırılmış. kreş şakalaşırken olur dedi ve geçiştirdi.

türkiye de de her sınıfta kamera yok. genelde ortak kullanım alanlarında kamera oluyor.

kreşte çocuk düşmüş olabilir. yurt dışında bu olaylar daha farklı ilerliyor. inşallah çözülür.

ayrıca insanları 14 aylıkken kreşe yolladın diye eleştiren kafalar gerçekten size ne? insanları yargılamayın size ne ya herkesin çocuğu kendine. 5 6 yaşına kadar kreşe göndermeyip 5 yaşına kadar emzirmek istiyorsunuz galiba.
0
mikahakkinen
(20.09.25)
Merhaba,
Soran çok olmuş, buradan yazayım dedim.
Öncelikle herkese teşekkür ederim. Gerçekten.
Ben yaşadığımız yerin belediyesine dilekçe verdikten sonraki gün avukatla görüştüm. Sınıflarda kamera yok ancak elimizde çok somut bir şey (kırık bacak) olduğu için ilerlememize engeln olmuyor. Avukat hemen kreşten olayla ilgili rapor istedi. Hem gözetmenlerden hem de kreş müdüründen. Biz raporları beklerken belediyeden aradılar, belediyeden iki kişi ve bir avukat geldi, biz ve bizim avukatla oturup görüştük. Burada hukuki sorun olayın bana aktarılmamış olması tabii ki.
Belediye Genugtuung (bir tür para) verip olayı kapamak istiyor ancak ben öğretmenlerin idari uyarı almalarını ve tekrar eğitime gönderilmelerini de istiyorum.
Eğer bana bunun sözünü vermiş olsalardı dava açmazdım ama bize kvkk gibi sebeplerden öğretmenlere ne yapacağımızı sizle paylaşamayız gibi resmen salakça bir cevap verdiler. Bununla tatmin olacağımı zannettiler, eşim tam bir İsviçreli olarak tatmin de oldu ama ben olamadım. Davayı bugün itibariyle açtırdım. Dava sonucunda muhtemelen istediğim gibi pedagoglar idari ceza alacaklar, yeniden eğitime gönderilecekler ve belediyenin ilk önerdiği paradan daha fazlasını alacağız.
Çocuğu da yeni yılda başka bir kreşe başlatacağım.
0
🌸alice in potatoland
(07.10.25)
sürecin sizin lehinize ilerlemiş olması çok güzel bir haber. evet size yaşananları detaylı olarak aktarmaları gerekirdi, onların hatası ile yaşanan bir şey değilse bile saklayarak sorunun büyümesine neden oldukları için hatalılar, kabul etmeyerek de süreci uzatmaktan başka bir şey yapmamış oluyorlar.
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
çok geçmiş olsun, umarım bunu saklayanlar gereken cezayı alır
0
sweetoffice
(08.10.25)
çok geçmiş olsun.
Eğer istersen Google maps'den saldırırız 1 yıldız ve durumu anlatan yorum ile.
15-20 yorum ile artık onlar sizin peşinizden koşar.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
(8)

Ortaklığın Giderilmesi Davası Hk.

c0sh_kun
Merhabalar,Süreç hakkında bilgim olmadığından yönlendirilebilecek her türlü bilgiye açığım.Ortaklığın Giderilmesi Davası açıldı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettikleri bir tebligat geldi. Tebligatta var 100 küsür ortak. Köydeki bir arsa için açıldı arsa olsa olsa 500 bin hadi abar
Merhabalar,

Süreç hakkında bilgim olmadığından yönlendirilebilecek her türlü bilgiye açığım.

Ortaklığın Giderilmesi Davası açıldı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettikleri bir tebligat geldi. Tebligatta var 100 küsür ortak. Köydeki bir arsa için açıldı arsa olsa olsa 500 bin hadi abartarak 1 milyon değerinde olsa 100 tane ortak ile kalacak para 5-10 bin TL civarı. Bu durum için avukat tutmak bizim için zarar olcak diyebiliriz. Bu aşamada dilekçe verip biz de satılması taraftarıyız tarzı bir şey demek gerekir mi? Yoksa hiç bir şey yapmadığımız senaryoda zaten ilerleyen süreçte satış gerçekleşecek ve üstümüze düşen tutar adımıza vakıfbank havuzunda tutulacak sanırım. Davayı açan kişi de bir avukatın eşi, muhtemelen üzerine böyle bir şey kaldığı için avukat masrafı çıkmayacağından haklarını almak istediler.

Gelen tebligatta Dava tarihi Mayıs 2025 gözüküyor.

Gereği Düşünüldü:
1- Dilekçeler asamasi tamamlanmakla birlikte dava sartlar, ilk itirazlar, hak düsürücü ve zamanasimi süreleri yönünden bir eksiklik bulunmadigi anlagildigindan HMK 320. maddesi geregince yatinlan avans kullanilarak taraflarin ön inceleme durusmasina davet edilmesine,
Yargilamanin 23/09/2025 günü saat 13:20'a birakilmasina tensiben karar verildi.


Bu aşamada bizim bilgimiz oldu, 4 günlük süre kaldı.

Bu süreç hakkında yönlendirme yapabilecek var ise çok memnun olurum, şimdiden teşekkürler.
0
c0sh_kun
(19.09.25)
Bir itirazınız yoksa bir şey yapmanıza gerek yok. Uyap vatandaş portalına hak sahibi oturum açtığında sosya sorgulama bölümünden gelişmeleri takip edebilirsiniz.
0
diabolus79
(19.09.25)
bir şey yapmanıza yok, mahkeme ön inceleme duruşması yapıp dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verecek. bilirkişi raporu alınacak tüm taraflara tebliğ edilecek. sonraki celse de karar verilecek. muhtemelen 2-3 duruşma sonra karar verilir. sonra da kimse üst mahkemeye başvurmazsa satış aşamasına geçilecek. yeniden bilirkişi raporu alınacak tebliğ edilecek, satış günü verilecek size tebligat gelecek. sonra da internet üzerinden satış yapılacak.

siz de isterseniz satışa teklif verebilirsiniz açık arttırma şeklinde oluyor 1 hafta boyunca e-satış sitesinden teklif verebiliyorsunuz.

taşınmaz satılırsa bu satış bedelinin içinden yapılan masraflar düşülür, masrafı yapan kişiye iade edilir kalan para ortaklara hisseleri oranında paylaştırılır.

davayı açan kişi bu aşamada muhtemelen;

DAVA AŞAMASI (1.AŞAMA)
25 bin dava dilekçesinin tebliği için
25 bin bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin gerekçeli kararın tebliği için

SATIŞ AŞAMASI (2.AŞAMA)
25 bin ikinci bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin satış ilanının tebliği için ayrıca bilirkişi ücretleri ile birlikte en az 150 bin tl masraf yapacağını öngörüyorum 100 küsür taraf varsa.

süreç bu şekilde olacak tahmini olarak. bu arada adresiniz mesai saatleri içinde kapalı ise postacı tebligatı muhtarlığa bırakır. itiraz haklarınızı tebliğden itibaren 2 hafta içinde kullnmanz gerekiyor, süreleri kaçırmamak için adresinizin açık olmasına dikkat edin, veya vatandaş uyaptan zaman zaman takip edin.

dava sonunda bir miktar avukatlık ücreti çıkabilir ama çok çok düşük olur. dava aşamasında yapılan masrafların herkesin kendi tapu hissesi oranında masrafı yapan kişiye iade edilmesi gerekiyor. Satış aşamasındaki masraflar dediğim gibi satış bedelinden düşürülerek kalan miktar tüm taraflara paylaştırılıyor.

diyelim ki dava aşamasında 100 bin tl masraf yapıldı. hissen de 1/100 ise 1000 tl kendi payına düşeni davayı açan masraf yapan kişiye vermen lazım. bi de davayı açan kişinin avukatı varsa ona düşük bi miktar çıkıyo 2025 yılı için 28.500 tl. bunu da hissen oranında ödemen gerek. yani hissen 1/100 ise 28500/100=285 TL
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Bilgiler için teşekkürler, o zaman sadece gelecek tebligatı bekleyip e-devlet ve uyap üzerinden de takibi yapacağız başka bir işlem yapmaya gerek yok.

@Sadece soruyorum bu kadar detay için ayrıca teşekkür ederim.
0
🌸c0sh_kun
(19.09.25)
çok güzel özetlemişler, bende kendi sürecimi anlatayım, apartman var arsa üzerine paylı kat mülkiyeti yok komşulardan biri ölüyor mirasta anlaşamıyor mirasçılar, bu yüzden apartman komple satıldı, biz alamak istedik olmadı dava neredeyse 7 sene sürdü, avukat tuttuk ama yinede satıştan döndüremedik(burda denilen gibi üst mahkemeye gitmişti galiba). bilirkişi gelip değer biçti bir ona itiraz ettik az değer biçti diye(çünkü satış fiyatı buna göre belirleniyor), 2. bilirkişiden sonra satılma sürecinde apartman komple uyap üzerinden açık arttırma ile satıldı, apartmanda payı olanlar kendi payına göre parasını aldı.
denilen gibi uyaptan takip edin iban bilgisini falan girmeyi unutmayın(bizde bunları hep avukat yönlendirdi)
0
eja
(19.09.25)
@eja davanın sonuçlanmasına o halde çok var ama yine de şimdiden sormuş olayım. IBAN bilgisi UYAP'a mı giriliyor
0
🌸c0sh_kun
(19.09.25)
tebligatı almanız yeterli. cevap vermemeniz davayı ikrar değil inkar anlamına gelir. ancak karşı bir argüman da sunmadığınız için hakim satış kararı verip geçecektir. bu tip davaları uzatan tek şey tebligatlardır. aslında toplu bir avukat tutup süreci hızlandırabilirsiniz. 100 kişinin tebliğ süresi yıllar bile alabilir. ancak avukata tebliği uets sayesinde 1 saniye sürüyor. genelde avukatlar kişi başı ücret değil toplu bir rakam talep ederler aksi takdirde 100 kişinin asgari ücret tarifesinden en az 1.800.000 TL alması gerekir ki pratikte imkansız. ön inceleme duruşmasına tarafların tamamı katılmazsa hakim 2. ön inceleme duruşması kararı verebilir. bu da yeni yeni tebligatlar demektir.
0
ground
(19.09.25)
@ground toplu avukat için, diğer kişileri de organize etmek lazım, 10 kişiye ulaşıp 5 ini ikna etsek yine çok fazla kişi kalıyor geriye.

Davacının avukatı, eşi sanırım. O kişiye vekalet versek yine pek bişi değişeceğine ümidim yok açıkçası. Oradan bir talep gelirse organize olmak adına o zaman düşünülür.

Bütün problemin tebligat olduğunu da öğrenmiş olduk, teşekkürler.
0
🌸c0sh_kun
(19.09.25)
yanlış hatırlamıyorsam uyaptan girdik iban bilgisini, birde değer biçilen rakamdan aşağıya satılabilirmiş bunun oranları varmış, mesela ilk oturumda satılamadı 2. satışta dahada düşüyormuş değer. ilk satıştada sanırım emsalden düşük bir tutar vardı satış max tutarında, beklentiyi yüksek tutmayın olduğununda 1/3 aşağısına satılabilir.
0
eja
(19.09.25)
(9)

Kaygısız Olabilmek

rock n roll
Selamlar herkese Hiç kaygısı olmayanlara sorum, kaygılanmamayı nasıl başarıyorsunuz? Karakterle de ilgili tabi ama mesela kaygı hissi geldiğinde bunu nasıl yonetiyorsunuz? Soğukkanlı olmayı nasıl başarıyorsunuz?Daha önce çalıştığım iş yerindeki bir arkadaş, benim bu halimin farkındaydı ve beni rahat
Selamlar herkese

Hiç kaygısı olmayanlara sorum, kaygılanmamayı nasıl başarıyorsunuz? Karakterle de ilgili tabi ama mesela kaygı hissi geldiğinde bunu nasıl yonetiyorsunuz? Soğukkanlı olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Daha önce çalıştığım iş yerindeki bir arkadaş, benim bu halimin farkındaydı ve beni rahatlatmak için espriler yapardı, beraber şarkı söylemeyi teklif ederdi. Dikkatimi başka bir tarafa çekip rahatlamami saglamaya çalışıyordu sanırım :)

Genel halim böyle benim. Sürekli düşünme halindeyim. Şöyle olursa nolur, peki ya böyle olursa nolur gibi. Sizler düşünmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
0
rock n roll
(18.09.25)
Tepkilerimizi sorgulamak yerine nedenleri üzerine düşünmek daha hızlı iyilesmemizi sağlayacaktır.
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
Kaygılı bir yapım var. Eskiden daha belirgindi bu özelliğim şimdi biraz törpüledim. Yaşla da alakası var diye düşünüyorum. Kendi kendime "ne faydasını gördün ki bu özelliğinin?" diye sordum. Ama pat diye de yok olmuyor, "e hadi madem kaygılı olmayayım" diyince mucizevi bir şekilde amaaaaan koyver gitsin diyemiyor insan.

Kendimi meşgul tutuyorum, iş çıkarıyorum başıma bol bol. Bir yandan da fake it till you make it düsturunu şiar edindim:d hiçbir sorunum yokmuş gibi davranıyorum. Kaygımın farkındayım ama işi espriye vuruyorum, o halimle kendimce dalga geçiyorum falan işte.
0
kullanicadi
(18.09.25)
okuduğum kitap şey diyordu, kaygı hepsinin genel ismi. sizde hangisi var. bazıları travmatik olaydan sonra gelişirmiş. hep mi vardı. yakın zamanda kedini kaybettin ondan da olabilir. hangisinden geliyor önce onu çöz ve ordan yürü. iç telkinler ver kendine. uyumadan önce yap. daha huzurlu uyumana da yardım eder.

birde krizlerde nefes tekniği uyguluyorlar. her yerde videosu var onlardan birkaçını seç yap.

isterseniz ne kadar iyi gelir sizi bilmem ama toplu dini ritüellere katılıp dualarda bulunmak da kişiyi rahatlatıyor.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(18.09.25)
bugün daha fazla düşünmemek için psikiyatristten ilaç aldım. söyleyeceklerim bu kadar :(
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
Kaygı bu kadar çoğaldıysa buna kaygı bozukluğu hatta fobiye doğru ilerleyen bir şey denebilir. Bence doğrudan fobi çünkü zihnin içgüdüsel olarak sürekli kaygı odaklı düşünmesi aslında kaygı değil dümdüz korku içinde olduğunu gösteriyor bana. Bu da vücuttaki stres hormonu seviyesinin yüksek olduğunu ve mutluluk hormonlarının olması gerekenden çok düşük olduğunu düşündürüyor. Temiz nefes alamıyor, bolca su içmiyor, yeterince hareket etmiyor, güneşi yeterince göremiyor, sürekli olumsuz insanlara maruz kalıyor ve bundan kurtulamıyor olabilirsin. Bu durum uykularını etkileyebilir.

Kaygıları dönüştüremiyor veya başka bir yoldan ifade edemiyor olabilirsin. Şakaya vuramıyorsundur veya komiklikle geçiştiremiyorsundur ya da ne bileyim, içindekini o an sözlerle döküp geçmeyi yapamıyorsundur. Bazı insan takılı kalır duygusunda. Bu bazen beynin stres bağımlılığı olabileceğini de gösterir.

Bazı insanlar kaygılarını çok güzel dönüştürürler. Kimi konuyu kendi içinde değersizleştiriverir ve geçer gider. Kimi geyiğini yapar dalga geçer. Kimi şakayla karışık laf söyler bir muhatabı varsa. Kimi hiç böyle bir sıkıntısı yokmuş gibi hareket eder ve gider mesela oyun oynayıp/spor yapıp/dans edip/film izleyip/vs kafa dağıtır. Bunları yapamayınca içimizde birikiyor kaygı. Sağlığını etkiliyorsa psikiyatra git. Etkilemiyorsa ama çok rahatsızsan psikoloğa git. Hiçbirine gidecek durum yoksa David Burns'ün "iyi hissetmek" isimli kitabını en başından itibaren uygulayarak oku. Çok ama çok fayda göreceksin.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
m.youtube.com

Mehmet Ali Erbil'in kız kardeşi, bir endokrinoloji Profesörü, cerrah. Yeşim Erbil. Aynı zamanda otizmli olduğunu söylüyor. Kendi stresle başa çıkma yöntemini anlatmış, belki faydası olur. Bir yerde bir cümle var o etkiledi beni, onun için paylaşıyorum.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Dibi gördükten sonra oluyor o işler.
0
gobekliraki
(19.09.25)
Beynimizin Parmak İzleri: Duyguların ve Zihnin Gizemli Öyküsü isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Aşağıda ChatGPT özetini ileteyim fikir vermesi açısından:

Barrett’ın Kuramındaki Temel Kavramlar

Core affect: Barrett’a göre biz önce hoş / hoş olmayan, enerjik / durgun gibi temel duyumlar (core affect) yaşarız. Bu duyumlar fiziksel beden durumu, iç organlardan gelen sinyaller gibi unsurlara dayanır.


Kavramsallaştırma (Concepts): Ardından beynimiz bu temel duyumları geçmiş deneyim, kültür, dil, öğrenilmiş modellerle kıyaslayarak yorumlar, bir duygu kavramı (“korku”, “kaygı”, vs.) ile adlandırır.

Tahminler ve Model Güncellemesi (“Prediction” / “Active Inference”): Beyin sürekli olarak gelecek için tahminlerde bulunur, içsel beden durumu ve çevreden gelen bilgileri değerlendirerek bu tahminleri düzeltir. Bu süreç duyguların oluşumunda merkezi bir rol oynar.

Kaygıyı Oluşturan Süreç Açısından Barrett’ın Perspektifi

Kaygı, Barrett’ın kuramında aşağıdaki şekilde anlaşılabilir:

Kaygı çok sık kullanılan bir duygu kavramıdır; genellikle huzursuzluk, belirsizlik, geleceğe dair olası tehditlerle ilgili tahminlerin yarattığı içsel bedensel duyumların (“core affect”) yorumlanması ve “kaygı” kavramı ile adlandırılması sonucu oluşur. Barrett, bu tür yorumların, bedenin belirli duyumlarıyla ve geçmiş deneyimlerle kültürel kavramlarla bağlantılı olduğunu savunur.

Örneğin, kalp atışının hızlanması, nefes darlığı, kaslarda gerginlik gibi fiziksel belirtiler (“interoceptive signals”) olabilir. Beyin bunları değerlendirirken, “bu durum bana daha önce korku ya da tehdit hissettirdi” gibi geçmiş deneyimlere bakarak, “kaygı” kavramını devreye sokar. Ancak bu otomatik / doğuştan gelen bir “kaygı devresi” demek değildir; yorumlama ve kavramsallaştırma gerekir.

Ayrıca Barrett, duyguların yoğunluğu, süresi, ne kadar sık tekrarlandığı, ve bunları etiketleme becerisi (“emotional granularity”) gibi faktörlerin kişinin kaygıyı nasıl deneyimleyeceğini etkilediğini söyler. Daha yüksek duygusal kavramsallaştırma becerisi (yani duygu farklılıklarını daha iyi ayırt edebilmek, beden duyumlarını ve duyguları daha ince tanımlayabilmek) kaygının gücünü ve yıkıcılığını azaltabilir.


Ayrıca çevresel uyarılar, geçmiş travma, kültürel beklentiler vs., beynin tahmin modellerini etkiler: tehdit beklentisi yüksektir, belirsizlik fazla ise kaygı daha yoğun olabilir çünkü beyin “ne olacağına dair belirsiz durumlarda” daha fazla yanlış tahmin (prediction error) yaşayabilir ve bu da rahatsızlık yaratır.

Özetle: Kitaba Göre Kaygıyla İlgili Ne Öğreniyoruz?

Kaygı sabit, doğuştan gelen, beynin belirli bir bölgesinden çıkan bir duygu değildir; daha ziyade beden duyumları, geçmiş deneyim ve kültürle şekillenen bir yorum sürecidir.

Kaygı, beynin belirsiz durumları yorumlama biçiminden kaynaklanabilir; yanlış tahmin, belirsizlik, vücutta rahatsız edici uyaranlar veya düzenleyemediğimiz içsel durumlar (örneğin uykusuzluk, açlık, fazla stres vs.) katkıda bulunur.

Duygu kavramlarını geliştirmek, beden duyumlarına dikkatli olmak, içsel sinyalleri daha iyi ayırt etmek (ne hissettiğinizi daha net tanımlamak) kaygının etkisini azaltıcı olabilir.

Bu yaklaşım, kaygı gibi acil durumlarla başa çıkmak için duygu düzenleme stratejilerinin önemini vurgular; sadece dışarıdan gelen tehlikeleri kontrol etmek değil, içsel durumları, yorumlarımızı ve kavramsallaştırma biçimimizi de anlamak gerekir.
0
auroraaurora
(19.09.25)
zaman bazen kaygılarımı azaltan bir şey oluyor, çünkü zamanla sorun çözmeyi ve işlerin üstesinden gelmeyi öğrendim. ama bazen de bazı dönemler oluyor sanırım çok sıkıntılı olayların birikmesi sonucu oluyor, yani kötü zamanlardan geçiyorsun, feraha çıkıyorsun ama o yaşadıkların bir şekilde etkiliyor kaygıları kabartmaya başlıyor.

ben ne mi yaptım, 1 yıla yakın psikiyatrik ilaç kullandım, bana kaygı ve stres veren insanlardan/olaylardan hayatımı olabildiğince arındırdım.

kaygıdan kurtulmak bence "hadi kurtuldum artık kaygılı değilim" gibi bi şey değil. zamanla artan bazen de azalan bir şey.

kendine çok yüklenmemek gerekiyor, eğer hayatını çok etkileyecek boyutta ise yardım almaktan çekinmemek gerekiyor.

bence en çok kişinin kendisinin farkında olması gerekiyor. ne zaman kaygılısın, seni ne tetikliyor, bunları gözlemlemek. en yakınında olan insanlara biraz bu durumu açmak. seni tetikleyen şyleri yapmamaları veya üçünüc kişiler yaptığında sana yardım etmelerini istemek vs. zor bir dönemden geçiyorsan (yas süreci gibi) senin gibi kişileri bulmak ve acını seni anlayacak kişilerle paylaşmak bence çok etkili.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
(6)

beyoglunda sevdiginiz ispanyol&italyan restorantlar nelerdir?

ala09
selamlar dostlar sb
selamlar dostlar sb
0
ala09
(18.09.25)
İspanyol değil ama Peru var olur mu?
Carbon criollo
0
Bruce
(18.09.25)
@bruce permanently closed demisler googleda malsef, bu yuzden diger secenegi merakla bekliyorum
0
🌸ala09
(18.09.25)
La fontana ama bayağı zaman oldu gitmedim
0
Sadece soruyorum
(18.09.25)
Antique pizzeria
0
matilda
(19.09.25)
Senden duyuyorum şimdi, üzdü...
Mabou var genel akdeniz mutfağı ama yazın kapatmıştı, sezon bitti açacaklardır yakında; kaydet orayı.

Çok instagirl mekanı olsa da il cortile üzmez.
0
Bruce
(19.09.25)
İtalyan için - Napoli Gusto TomTom

maps.app.goo.gl
0
elektr10
(19.09.25)
(16)

İlişkilerde Statü

ruzgarr
sorum özellikle kadınlara...ilişkinizde partnerinizin statüsü sizin için ne kadar önemli? statü derken kastettiğim; eğitimsiz ya da vizyonsuz olması değil, hayat şartlarından dolayı topluma veya yakın çevrenize gore daha düşük statülü sayılabilecek bir iş yapması. örneğin, garsonluk yapan ama aslınd
sorum özellikle kadınlara...

ilişkinizde partnerinizin statüsü sizin için ne kadar önemli? statü derken kastettiğim; eğitimsiz ya da vizyonsuz olması değil, hayat şartlarından dolayı topluma veya yakın çevrenize gore daha düşük statülü sayılabilecek bir iş yapması. örneğin, garsonluk yapan ama aslında iyi bir eğitim almış, entelektüel yönü güçlü birisi, statüsü daha yüksek olan bir kadına çekici gelir mi? yoksa iş ve kariyer geleceği, o kişiye bakışınızı gölgeler mi?
0
ruzgarr
(18.09.25)
Olmuyor olmuyor olmuyor.
Ligler denk değilse hayata bakış, aktiviteler, çevre, para, harcamalar gibilerinde farklar oluyor. Biri fine dining mekanı söylüyor, diğeri osesi biliyor.

Hele kadin kendinden aşağı olanin yüzüne tükürmez.
0
Shepard
(18.09.25)
bu olay doğu toplumlarında hala var evet. batının genelinde (tamamı demiyorum) her meslek ve sorumluluk kendi içinde kıymetli ve toplumda eşit görüldüğü için ilişkilerde pek sorun olmuyor ancak bizimki gibi doğu toplumlarında ilişkinin başlarında olmasa bile orta ve uzun vadede sorunlar çıkıyor. toplumda statüsü yüksek kadın, düşük erkek ilişkisi nispeten daha az. muhtemelen erkeklerin nefes alsın yeter mantığından kaynaklı kendinden daha düşük statülü gördüğü bir kadına okey olma olasılığı daha fazla.

benim açımdan, entelektüel yönü güçlü, kendi ekonomisini yönetme olgunluğuna erişmiş, bilinçli ve hayata pozitif bakan neşeli bir kişinin mesleğine takılmam. statü olayı da salakça gelir. ancak varlığını inkar edemem. toplum böyle.
0
makarnavodka
(18.09.25)
Erkek tarafı olarak diyeceğim.
Eğitimli ve entelektüel yönü olan garson birine ilgi duyan kadının muhakkak bir farkındalığı vardır.
Bu da toplumda oran olarak çok az seviyede.
Bedensel haz değil de, niteliksel haz denen bir durum var. Ot gibi kalmayı sevmek değil de çok yönlü olmak, farklı alanlarda öğrenmeyi sevmek gibi.
Yapılan araştırmalar kadınların daha çok maddiyata önem verdiğini de ortaya koyuyor.
Yoksa makamı,konumu olan biri karakter kişilik yönünden öküzün önde gideni de olsa, bir çok kadın tarafından evlilikte ve boşanmalarda nafaka yönünden (emeklilik parası diyen de var buna ) maddi kaynak olarak tercih sebebi olabiliyor.

Geçmişten bir örnek olarak o zamanlar tepki görse de haklılığı biraz geç ortaya çıktı. Yine de samimiydi :
m.youtube.com

Görücüye gelenlere :
-Kızımız okuyor.. diyen bile kızın mezuniyeti ve atanmasıyla birlikte alacağı maaşından koparmayı ve yine o kızın üstünden çekeceği kredinin hayallerini kuruyordur.

Olayın manevi veya eğitim, bilgisel yönüyle ilgilenen çok çok az.
0
diyecevaplandı
(18.09.25)
Hem kendimden hem de 2 kadın arkadaşımdan örnek vereceğim. Biz 3 hatun statüye önem vermedik. Önce hiç problem olmuyor. Hele cicim zamanları, çevren de sorum yaratmıyor. Ama ilişki ızadıkça ya da evlenirsen falan zamanla entelektüel bilgi sahibi olmasının önüne geçiyor bazı şeyler. Başka taraftan farkındalık geliyor. Erkek de komlpleks yapabiliyor. Önermem.
0
gadlemler
(18.09.25)
Statü önemli değil. İyi ve karakterli insan olması, fevri davranmaması, kültürlü olması önemli. Huzur bozmasın. Yanında huzurlu hissedeyim. Cahil biri isterse mükemmel bir fiziğe sahip olsun, isterse çok üst düzey kariyerli olsun, sıfıra iner, varsa da çekim.
0
gabe h coud
(18.09.25)
önemli benim için. lise mezunu birinden veya garsonluk yapan birinden etkilenmezdim ben. arkadaşça bakarım sadece. eşim de bana denk birisi bu nedenle.
0
Sadece soruyorum
(18.09.25)
İyi eğitim almış entelektüel yönü güçlü olan bir kişi garsonluk yapıyorsa orada bir problem vardır.

Eğitimi, kariyeri, geldiği ailenin kültürü, kişinin yaşantı biçimi ciddi bir ilişkide önemlidir. Uçurum varsa ileride illa ki problem çıkar.
0
cilekli pasta
(18.09.25)
Verdiğiniz ornek epey muğlak kalıyor bence, yaptığı şey zaruri mi (uzun süre is bulamamış elinde olmayan sebeplerle ve geçinmek için mi garsonluk yapiyor) yoksa başka mevzular mi, ona göre bile değişir.

Ha direkt derseniz ki tupcu erkekle akademisyen kadın sevgili olur mu, zor gibi ancak fantezi olarak olursa olur.

Meslek, statü, ihtisas bunlar birer sonuç, onun etrafında bir yaşam tarzı, seçimler vs var. Ha ama şu da var, bir önceki nesil cay ocağı isletmecisi olan akademisyenle öyle olmayanı arasında da fark var. Bu es seçimini vs de etkiler bana kalırsa.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
Statü önemli değil hem bana yeterince hitap eden bir kişiliğinin olması hem de çalışmayı seven, taşı sıksam suyunu çıkarırım her işi beceririm kafasında olması önemli. Ekonomik olarak bana yüklenmeyeceğini, benimle ilişkisini para üzerine kurmadığını bilmem önemli. Yoksa hayat bu, istediği kadar en üst statüde olsun ne zaman ne yaşayacağı bilinmez ki. Hayat karşısında korkuları çok olmayan hatta az olan hatta mümkünse hiç korkmayan biri olması çok önemli.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
@encokbenisevinnolur: varsayalım, geçici bir çözüm olarak başladığı garsonluk işinde dördüncü yılını doldurmak üzere. bu süreçte, mezun olduğu üniversitenin hayatına artık bir katkı sunmadığını fark etmiş; kendi alanında iş bulamıyor. şimdi, kendine yeni fırsatlar yaratma derdinde. ancak farkında olmadan, garsonluk hayatında kalıcı bir hale gelmiş.

ya da hikayeyi şöyle düşünelim: evlisiniz ve eşiniz uzun süredir işsiz. mesleğini icra edebileceği alanlar artık yok. yıpratıcı geçen işsizlik günlerinin ardından, bir şekilde ev ekonomisine katkı sağlamak için garsonluk yapmaya başlıyor ve bu şekilde uzun bir süre çalışmak zorunda kalıyor ve artık o bir garson.

aslında bu iki hikayeden sormak istediğim ve ogrenmek istediğim şu: statü sizin için her şey mi? bir noktada partneriniz onu kaybettiğinde vereceğiniz tepki ne olurdu? en uç senaryoları düşümelisiniz.
0
🌸ruzgarr
(18.09.25)
@ruzgarr

Verdiğin örnekte konu mankeni hep garson. Demek ki olayda bir garsonluk veya en alt seviyede hizmet sektörü çalışanı olmak var.

Sen kendini koy karşı cinsin yerine. Bunları yaşayan o olsa ne hissedersin ne düşünürsün. Senin reddedeceğin garson karakteri ile sevdiğin kadının karakteri benzer mi değil mi, seni iten ne olur, olursa bir garson kadında seni çeken, onu sana benimseten ne olur bunları düşün.

Bazı kadınlar için statü önemlidir, her şeydir vs. Böyle yetişirler, çevrelerinde bundan başka bir şey görmezler onun için de kafalarındaki şablonu değiştirmeleri pek mümkün değildir. Böyle biri ise yapabileceğin bir şey yok. Ama böyle biri değilse durum yukarıda anlattığım veya benzeri şeyler olur. Çünkü hiçbir kadın hayata küsmüş, yaşama sevincini kaybetmiş, içine kapanıp karanlık eve kapanan erkekleri çekici veya değerli bulmaz. Kendinden pay biç.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
@muhayyer divan: garsonluk örnekti bağlamdan koparmamak için hep o örneği verdim. bana soracak olursan: hayat, bir mesleği sahiplenip ölene kadar onu icra etmek için fazla uzun. hele ki yapay zeka, otomasyon, robotlar gibi kavramların bu denli hızla geliştiği bir çağda, geleceği öngörmek neredeyse imkansız. bu yüzden ben meslekten bağımsız bakarım; hayatın akışı içinde yön değiştirmek, başka şeyler yapmak herkes için mümkün. geçimini nasıl sağladığı umurumda olmaz. asıl önemsediğim; karakteri, hayata bakışı, ne izlediği, ne okuduğu, ne yediği ne içtiği, kısacası nelerden keyif aldığıdır.
0
🌸ruzgarr
(18.09.25)
İnsanın başına her türlü iş gelebilir beni bugün bir iftira ile işten çıkartsalar yapacağım şey günlük ilanlara başvurmak olur kendi işimi bulana kadar üç beş kazanmak için. Eşim bir zaruriyetten hizmet sektöründe çalışsa gocunmam aşağılamam. Ancak bir garson kasiyer vs. asgari ücretli çalışan ile benim hayat standartlarım, iş çevrem, arkadaş çevrem çok farklı. Okuyan kendini geliştiren bir insan olsa bile zamanla zaten o gurur yapar benim statümü kaldıramaz. Bir kadın lise mezunu ev hanımı olarak bir profesör ile evlenip çocuk büyütebiliyor evi çekip çevirebiliyor ama erkek için bu görev bizim normlarımıza uygun değil.
0
Aydan Dustum
(18.09.25)
yani benim anlamadığım şu... ben kendimden daha düşük statülü biriyle de, daha yüksek statülü biriyle de tanışamıyorum. iş yerimdekilerle tanışıyorum anca veya arkadaş çevremdekilerle. genelde aynı sektör aynı meslekteniz hepimiz...

bir arkadaşımın benden düşük statülü iki arkadaşıyla tanışmış ve hoşlanmıştım (farklı senelerde) fakat cidden hiç anlaşamamıştım ikisiyle de. çok fark ediyor. ikisi de eğitimsizdi ve yaşları da benden küçüktü. ayy ergenuslar bye dedim açtım resmen. zevkler ve renkler de hiç uyuşmadı zaten. tipe bakarak hoşlanmanın bir faydası yok yani. :d

benzerlik önemli. takıldığın mekanların, yediğin yemeklerin, alışveriş yaptığın yerlerin, hayallerin, kariyerlerin uyuşması önemli. sana benzemesi lazım işte yani. yoksa nasıl anlaşacaksın ki?

anlaşanlar var tabii ama ben anlam veremiyorum. çok zengin biriyle ben takılamam mesela. onun gittiği mekanların kapısından giremem. kıyafetlerim yanında ucuz görünümlü kalır. sohbetlerine dahil olamam. onların hayatı yatlarda, katlarda geçmiş. özel okullarda okumuşlar. oturup bu yıl 5 kere italya'ya gittim demesini dinledikten sonra ben de 7 yıldır tatile gidemedim mi diyeceğim? saçma.

o dediğim kişler de bir ünv bile okumamışlar. psikoloğa gitmemi saçma gereksiz boş iş bulan tiplerdi mesela. yaptığım mesleğin ne olduğunu bile kavrayamıyorlardı. ahlak anlayışları da çok düşüktü, karı kız peşinde kişilerdi instagram hesapları leşti leş.

denklik önemli.
0
art cat chocolate
(19.09.25)
bir amac ugruna yapiliyorsa -muhendislik diplomam varken bulasikcilik ve garsonluk yapmisligim var- bence sikinti yok ama halinden memnunsa ve baska bir plani yoksa biraz sikintili denebilir. garsonluk dunyanin hicbir yerinde entelektuel ve bilgi birikimi yuksek insanlarin yasamlari boyunca uzerinden para kazandigi bir meslek degildir.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
Kariyer hedefleri veya yaşam tarzı beklentileri uyuşmazsa, bu da ilişkiyi zorlayabilir. Statü değil ama geleceğe dair uyumsuzluk, ciddi bir sorun olabilir. Yani sen örneğin daha yaratıcı, gezmeyi seven, entelektüel çevrelerde bulunmak isteyen biriyken, partnerin sadece "bugünü yaşamak" odaklıysa, bu seni yorar.
Kadınların statüye duyarlılığı, bazı araştırmalarda erkeklere göre daha yüksek çıkıyor. Ama bu, "hesap kitap" yaptığı için değil; daha çok, hayatını paylaşacağı kişinin "dayanıklı" olup olmadığını görmek istemesinden kaynaklanıyor olabilir.

Ama şunu kesinlikle göz ardı edemeyiz; Kadınlar bir yaştan sonra etrafındaki top-zirvedeki erkekleri görüp yanındakiyle kıyaslamaya başlıyorlar.
Dolayısıyla bırakın denk olmayı, erkek kadına göre çok bariz bir şekilde statü, maddi/manevi olarak güçlü ve üstün değilse ilişki maalesef sağlıklı yürümüyor.
0
joooper
(22.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.